Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) tarafından düzenlenen 2025-2026 Mesleki Eğitimde Farkındalık Çalıştayı’na katıldı. Sarıbıyık; Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) İstanbul Ofisi’nde ‘Mesleğinle Yüksel’ mottosuyla gerçekleştirilen çalıştayda, ‘Türkiye’de Mesleki Eğitimin Geleceği’ başlıklı bir sunum yaptı. Çalıştaya TÜRGEV Yönetim Kurulu Başkanı Av. Hatice Akıncı Yılmaz, TÜRGEV Mütevelli Heyeti Üyesi Dr. Esra Albayrak, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Doç. Dr. Murat Mücahit Yentür ve davetli konuşmacılar katıldı. Sarıbıyık sunumunda SUBÜ’nün öncüsü olduğu +1 Eğitim Modeli ve yükseköğretim sisteminde uygulama örneklerini anlattı.
+1 Eğitim Modeli’ni ilk olarak 2011 yılında uygulamaya başladıklarını belirten SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, “Kurduğumuz güçlü iş birliği ortaklıkları ve müfredatlardaki önemli ve cesur güncellemelerle geride bıraktığımız 15 yıl içerisinde modelimiz örnek hale geldi. Şu anda biz bu modeli üniversitemizde ön lisanstan lisansüstü düzeye kadar her birimimizde uyguluyoruz. Mottomuzu da bu doğrultuda ‘Bilgiyi Beceriyle Bütünleştiriyoruz’ olarak belirledik. 100’ü aşkın üniversitenin farklı birimlerinde uygulanan +1 Eğitim Modeli ile öğrenciler eğitim-öğretim süreçlerinin en az bir dönemini iş dünyasında geçiriyor. Sigortaları üniversitemiz tarafından yapılıyor ve iş yeri uygulamasına gittikleri kamu ya da özel sektör kuruluşları asgari ücretin 3’te 1’i oranında aylık ödeme yapıyor. Bu süreçte her bir öğrencimize atanan akademik danışman süreçleri iş yerini de ziyaret ederek yerinde takip ediyor. Biz burada iş dünyasına giden öğrencilerimizin bir çalışan gibi mesai saatlerine riayet etmelerini ve gerçek anlamda bir deneyim edinmelerini istiyoruz” diye konuştu.
+1 Eğitim Modeli’nin ilk uygulanmaya başladığı tarihten itibaren her geçen yıl daha da geliştirildiğinin altını çizen Sarıbıyık, “Bu gelişimlerde geri beslemelerin önemi büyük. Biz hem Fikir Sofrası adını verdiğimiz toplantılarla iş dünyasının ve ilgili paydaşların görüşlerini alıyoruz hem de her dönem sonunda öğrenci, akademisyen ve iş yeri uygulamasının yapıldığı yerlerin temsilcilerine memnuniyet anketleri uyguluyoruz. Modelin iyi yönlerini geliştirmeye, eksik yönlerini tamamlaya ve bunun yanında süreç içerisinde ortaya çıkan yeniliklerle de entegre etmeye çalışıyoruz. Bu kapsamda ‘Mesleki Uygulama Yönetim Sistemi’ adını verdiğimiz sistemimize kayıt yaptıran firmalar ve kamu kurumları yine aynı sistem üzerinden her dönem başlamadan önce bize öğrenci taleplerini gönderiyor. Bugün geldiğimiz noktada iş dünyasından gelen talepler çok fazla olduğu için tüm talepleri karşılayamayacak duruma geldik. Bu kapsamda iş garantili iş yeri deneyimi protokollerini faaliyete geçirdik. Protokol imzaladığımız firmalara giden ve belirli not ortalaması ile yabancı dil şartını sağlayan öğrencilerimiz doğrudan işe alınıyor” ifadelerini kullandı.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın +1 Eğitim Modeli ile ilgili açıklamalarına ve YÖK’ün 2030 vizyonuna değinen Sarıbıyık, “Günümüzde bilgiye ulaşmak için
kaynak sayısı çok çeşitlendi. Bunun için özel bir çaba ise gerekmiyor. Her an her yerde elimizin altında olan bilgilerin doğru bir şekilde öğrenilmesi, özümsenmesi ve mesleki bilgi haline gelmesi için akademisyenlerimize büyük iş düşüyor. Bu nedenle günümüz akademisyenlerinin mentörlük yönü öne çıkıyor. Bilgiye bu kadar kolay ulaşılan bir çağda önemli olan uygulama becerisine sahip nitelikli bireyler yetiştirmek. Bu anlamda YÖK Başkanımızın açıklamaları ve YÖK’ün uygulamalı eğitimi güvence altına alması son derece önemli. Biz de yıllardır izlediğimiz yolun ne kadar doğru olduğunu ve bu anlamda hayata geçirdiğimiz yenilik ve faaliyetlerin ne kadar anlamlı olduğunu görüyoruz.”