Ferizli ve Söğütlü Organize Sanayi Bölgelerinde (OSB) bulunan fabrikalarında sanayi yapıları, tünel ekipmanları, yol ve köprü konstrüksiyonları, spor tesisleri, alışveriş merkezleri, konut projeleri, makine ve enerji sektörleri için çelik üreten Mono Steel Fabrikası, Türkiye'nin yanı sıra yurt dışına da ihracat gerçekleştiriyor. 120 kişilik ekibiyle 30 ülkeye ihracat gerçekleştiren firma, yurt dışındaki projelerde yer alarak ülke ekonomisine ciddi gelir sağlıyor. Her adımda kaliteye önem verdiklerine değinen ve ihracattaki başarılarının en önemli unsurlarından birinin de teknolojiyi yakından takip etmeleri olduğunu ifade eden Mono Steel Fabrikası kurucu ortağı Mustafa Toprakçeken, sürekli olarak yenilikçi çözümler ürettiklerini ve bu sebeple de sadece Türkiye değil, dünyanın dört bir yanında önemli projelerde yer aldıklarını belirtti.

ADD olağan üye toplantısını yaptı ADD olağan üye toplantısını yaptı

“30'dan fazla ülkeye ihracat yapmanın gururunu yaşıyoruz”

Mono Steel'in başarıya ulaşma serüveninden bahseden firmanın kurucu ortağı Mustafa Toprakçeken, “Firmamız, çelik konstrüksiyon imalatı, metal üzerine işlemler yapmaktadır. Aldığımız ham maddeyi burada proje dizaynına göre imalat yapıp, kaynaklayıp müşterilerimize ihracat yapıyoruz. Öncesinde Türkiye iç pazarına ağırlıklı çalışıyorduk. Fakat ihracattaki açığı ve sistemsel eksiği gördüğümüzden dolayı son 6 yıldır yaklaşık 30'un üzerinde ülkeye ihracat yapıyoruz. Kapasitemizin yüzde 90'ını ihracat üzerine çalışıyoruz. Aslında buradaki bu başarıyı kıyaslama yaparsak maraton koşusuna bağlıyorum ben. Çünkü biz Mono Steel olarak 100 metre koşusu yapmayı sevmiyoruz, maraton koşusu yapıyoruz. İhracatımızda ve firmamızın başarıya ulaşmasındaki en büyük etken budur, sistemli çalışmamızdır. Ve prosesleri çok doğru yönetip veri hakimiyetimizdir, biraz bilimsel çalışmaktan geçiyor aslında. Şu anda 120 kişilik bir kadroya istihdam sağlıyoruz ve bu kadroyla aslında Türkiye'de çok fazla bizim sektörümüzde, sektör bazlı başarılamayan, dünyanın 30'dan fazla ülkesi ihracat yapmanın gururunu yaşıyoruz. Ve bu sayede de ülke ekonomisine döviz getirisinde ciddi bir katkımız bulunmaktadır” dedi.

“Ar-Ge ve lojistik merkezi adında bir sistem kurma hayalim var”

Firmanın ifa ettikleri hakkında bilgiler aktaran Toprakçeken, “Aslında hikayenin başlangıcında endüstriyel binalarla üretime başlamış daha sonrasında özellikle ihracatla birlikte tünel, makine, geri dönüşüm sektörüne ve yurt dışında da yine endüstriyel binalarda hizmet vermek üzere üretimlere devam etmektedir. 2004 yılında iş hayatına ilk başladığım dönemde bir Japon otomotiv firmasının dışarıya yaptırdığı işleri görmüştüm. O dönemde kendimiz niye yaptıramıyoruz diye sormuştum. Çünkü aynı kişi sıfır hatayla üretim yapan bir firmaya tedarik yaparken, biz niye yaptıramıyoruz demiştim. Ondan sonrasında yaptığım çıkarım; aslında sistemin önden belli olduğu ve o sistem sayesinde insanlara, firmalara doğru üretim yaptırabildiği yönündeydi. Dolayısıyla bizim açımızdan da öncelikle Mono Steel iç düzeyinde sistemi tamamen belirgin hale getirip herkesin ne iş yapacağını belli edip daha sonrasında bununla ilgili de bu sistemimiz tamamen oturduktan sonra Türkiye'de başlamak üzere yurt dışında bunun Ar-Ge ve lojistik merkezi gibi bir sistem kurma hayalim var. Bugün Avrupa'ya gittiğim zaman da Avrupa'da da bir Alman, Fransa'dan mal almayı istiyor. Bir Fransız da Almanya'dan mal almayı, ürün tedarik etmek istiyor. Ve bu açık her zaman böyle olacak. Bugün Afrika'daki bir ülke, yarın komşu ülkesinden mal tedarik etmek isteyecek. Dolayısıyla bu ürün tedariği sırasında Ar-Ge ve lojistik merkezi olarak kalitenin, finansal güvenin ve sistem güvencesinin sağlandığı bir proje üzerine Türkiye'den başlayarak yurt dışına böyle bir marka oluşturma hayalim var” diye konuştu.

“İhracattaki başarımız tesadüf değildir”

İhracatta, başarının büyük önem taşıdığına ve Türkiye'nin sistemsel eksiklikler sebebi ile ihracatta geri kaldığını ifade eden Toprakçeken, “120 kişiyle dünyada 30'da fazla ülke ihracat yapmaktayız ve ülkemize döviz getirisi olarak ekonomiye katkıda bulunmaktayız. Bunun gururuyla aynı zamanda Ar-Ge çalışmalarımız devam etmektedir. Sadece Türkiye piyasasında kalmayıp, ülkemizin ekonomisine katkıda bulunmak gayesiyle Ar-Ge ve lojistik merkezi adı altında dünyaya satabileceğimiz bir sistem üzerine çalışıyoruz. Bu sayede de ülke ekonomisi daha fazla katkıda bulunmak istiyoruz. Aslında Türkiye'de çok fazla imalatçı var ve biz çoğunlukla Avrupa kıtasında çalışıyoruz, oradaki firmalarla da kıyaslama şansımız oluyor. Şunu gördüm; Türkiye'deki birçok firmadan daha düşük kalitede imalat yapan firmalar var. Fakat sistem olayı ilerletiyor. Dolayısıyla Türkiye'de sistemsel eksiklik olduğu için altyapı ve sistemsel eksiklikten dolayı ihracatta geri kalmaktadır. Şirketlerin maraton koşusuna çıkıp bilinmeyenleri ortadan kaldırıp sistem olarak daha ileri boyuta getirilmesi gerekmektedir. Sonuç olarak Mono Steel'in ihracattaki başarısı tesadüf değildir. Kaliteye verilen önem, yenilikçi teknolojiler, küresel projelerdeki deneyimimiz, lojistik altyapımız ve sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımımız, bizi dünya çapında projelerde tercih edilen bir marka haline getiriyor” şeklinde konuştu.