Türk milleti kurtuluş savaşını, yedi düvele ve içimizdeki işbirlikçilere, mandacılara karşı bundan yaklaşık 100 yıl önce verdi... Canlarını hiçe sayarak, 'Vatansız yaşamaktansa, evlatsız kalırım' diyen analar, 'Ya İstiklal ya ölüm' diyebilen yiğitler vardı... Kurtuluş destanını yazabilmek ve başarabilmek için, kadınların, çocukların, yaşlıların, gençlerin, hülasa tüm halkın güvendiği, sırtını her zaman yaslayabileceği bir millet, her zaman inandığı, itimat ettiği, 'Sarı Saçlı Mavi Gözlü' bir lider, yüreklerinde asil bir ruh ve yaşanılan zorluklara dayanabilme gücü olmalı... Umarım, Afganistan'da yaşayan Afgan halkı da; özgürlük, bağımsızlık ve teröre boyun eğmeme mücadelesinden galip gelirler... Tabi şimdilik pek ümitvar olduğumuz söylenemez... Ama ilerleyen zamanlarda ne olur onu bilemeyiz... Bekleyip göreceğiz... Sabırla, her şeyin düzeleceğine inanarak ve dua ederek...

Afganistan'da yaşayan halk, kurtarıcısını arıyor... Orada; çaresizlik var... Kötü bir dram var... Dikkat etmişsinizdir sizler de... Ekranlarda; umudunu yitirmiş, pesperişan hâlde sağa sola koşuşan bir Afgan toplumu var... Liderlerinin, önderlik yapması gereken bir dönemde, ülkelerinden kaçması nedeniyle, kime inanacaklarını bilemeyen mahzun bir topluluk var karşımızda benim izleyebildiğim kadarıyla ne yazık ki... Tüm kalbimle söylüyorum ki; Allah, Afgan halkının yâr ve yardımcısı olsun... Gerçekten zordur kurtuluş savaşı vermek... Bizler, biliyoruz ki, her millete de nasip olmaz kazanmak... Başka milletlerin yürek burkan durumlarını gördükçe, kendi halimize, 'Çok şükür...' demeliyiz diye düşünüyorum... Gelecek nesillere bağımsız bir ülke bırakabilmek adına, vatanları uğruna gözlerini kırpmadan kurtuluş mücadelesi veren, bu uğurda şehit düşen, 'Çılgın Türkler'den, atalarımızdan, Allah razı olsun...

Afganistan'da yaşayan Afganlıları, ekranlardan hüzünle seyrediyorsunuzdur sizler de her akşam benim gibi... Tedirginlikleri var... Görüyorum... Kaçmaya çalışıyorlar... Giden uçaklardan medet umuyorlar... Yalvarırcasına... 'Ne olur benii de alın...' der gibiler... Başlarına gelecekleri bildiklerinden olsa gerek, süratle, terk etmeye çalışıyorlar ülkelerini... Üzülüyoruz bizler tabi TV' lerde seyrettiklerimize... Gözlerinde korku var, panik var... Hele hele kadınların, kızların yaşadıkları duygusal travmaları tarif etmeye kelimeler dahi yetmez... Hayalleri, beklentileri, gelecekleri ellerinden alınmış durumdalar... Kaybolmuş vaziyetteler... Ölüm korkuları var... Hissedebiliyorum... İnsanın yaşam hakkı, mecbur kalınmadıkça, hiçbir zaman, kimsenin elinden alınmamalı... Anlayabiliyorum... Daha doğrusu anlamaya çalışıyorum... İnş... En kısa zamanda ülkeleri normalleşir de, insanların yüzleri güler... Geleceğe umutla bakabilirler...

Ya Rab..!, Afgan Halkına da, onları derleyip toparlayacak, esir olmaktansa ölmeyi tercih ettirecek bir inanç, 'Size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum...' sözlerini yürekten sarf edebilecek kadar cesur ve kararlı, 'İnin meydanlara... Darbeye dur deyin...' diyebilecek kadar gözüpek bir lider, nasip eyle... Amin...

Herkesin, mutlu mesut bir şekilde, sevdikleriyle birlikte bir arada, vatan hasretiyle yanıp tutuşmadan yaşayabilecekleri bir dünyada, yaşam sürmek dilek ve temennisiyle...

Sevgi ve Saygılarımla...

İletişim:
[email protected]