Hendek ilçesi Yukarıçalıca Mahallesi mevkiinde kurulu havai fişek fabrikasında 3 Temmuz 2020’de saat 11.15’te meydana gelen patlamalarda 7 kişi hayatını kaybederken, 127 kişi yaralanmıştı. Konuya ilişkin davanın 2’nci duruşmasının 4’üncü günü, Ferizli ilçesindeki yeni cezaevi kampüsünde bulunan Sakarya Ağır Ceza Mahkemeleri Duruşma Salonu'nda görülmeye başlandı. Sanık ve avukatlarının, tarafların iddia ve ifadelerine ilişkin beyanları dinlenmesiyle devam eden duruşmada söz hakkı alan sanıklardan E.Ö. ve H.A.V. kendisi hakkında yapılan suçlamaları kabul etmediklerini ve tahliye olmak istediklerini belirtti.

Sanık A.A., kendisi hakkında suç duyurusunda bulunmayanların doğrultusunda işini doğru bir şekilde yaptığının kanıtı olduğunu kaydetti. Sanık A.B., patlamadan 1 hafta önce işi bıraktığını ve konuya ilişkin kusuru ve ihmalinin olmadığını bu sebeple tahliyesini istediğini belirtti. Müştekilerin ve tarafların ifade ile beyanlarına ilişkin söz hakkı alan A.Ç., ise patlamada ölmediği için yargılandığını, tanıyanların kendisinden şikayetçi olmadığını belirtti. Görüşünü açıklayan iddia makamı, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, tutuksuz sanık A.R.E.C.'nin tutuklanması talebinin dosyada değişiklik olmaması sebebiyle reddine karar verilmesini talep etti. Sanıklar ve avukatlarının tahliye talebinin tekrarlanması sonrasında mahkeme heyeti, tutuklu sanık Y.C.’nin ve avukatının beyanlarını almak üzere mahkemeye ara verdi.

Müştekilerin ve tarafların ifade ile beyanlarına ilişkin söz hakkı alan A.A., “7 yıldır fabrikada çalışıyorum. Burada benim hakkımda suç duyurusunda bulunmayanlar benim işimin iyi yaptığımın kanıtıdır. Ben bir kimyager olarak iş bulma şansım yok. İş başvurularında bulundum fakat geri dönüş olmadı, olsaydı fabrikada çalışmazdım. Mecburen orada çalışmaya devam ettim. Fabrikamızda üretim baskıyla bitlikte fazla malzemeyle çalışılmasıydı. 8 buçuk aydır ağır ceza içerisinde yaşadığımız şartlar düşünüldüğünde tahliyemi talep ediyorum” dedi.

Müştekilerin ve tarafların ifade ile beyanlarına ilişkin söz hakkı alan sanık A.B., “Fabrikadaki iş kazalarının raporunun tutulmadığını beyan etim. Benim çalışma sürelerim arasında fabrikada sürekli denetimler oldu. Gelenler ilk önce benim raporlarımı incelerdi. Fazla üretilen maddeyi onlar görmeyince benim tuttuğum tutanağın bir önemi kalmıyor. Onlar kendi gördüklerini raporlarına yazarlar. Mesleki eğitimler MEB onaylı eğitimlerdir. Onlara bütçe ayrılması gerekir. Bunlarla ilgili olan eğitimler yoktur. Patlamadan 1 hafta önce resmi olarak ayrıldım. Benim bağlantım olmadığı firma ile hiçbir şekilde ilişiğim yok. Benim hiçbir şekilde ihmalim ve kusurum olmadığını düşünüyorum eğer bir ihmalim ve kusurum varsa cezamı çekmeye razıyım hiç kimsenin vebalinin kimsenin üzerinde olmasını istemiyorum tutuksuz yargılanmayı talep ediyorum” diye konuştu.

Müştekilerin ve tarafların ifade ile beyanlarına ilişkin söz hakkı alan sanık A.Ç., “Ben burada müşteki sanık olarak yargılanıyorum. Olay günü odamdaydım. Hala kolumda cam parçaları mevcut. Beni oradan ekipler kurtarmadı. Beni orada cehennemin içine çocuğunu kurtarmak için giren M. abi kurtardı. O cesaretle oraya girmeseydi ben ölecektim. Benim için de benim ailem burada hakkımı arayacaktı. Ben burada ölmediğim için yargılanıyorum. Beni tanıyan hiç kimse benden şikayetçi olmadı. Çin mahallesinde tehlike vardı ama ben çalıştığım sürece bunu gidermeye çalıştım. Anlattım ama bizi dinleyen ve gerekeni yapan birisini bulamadım. Patlamanın muska bölümü veya yanındaki depolardan çıktığını söyleyen müştekiler patlamayı yaşamış insanlar. Sanıklar ise Çin mahallesinden çıktığını söylüyorlar. Patlamanın Çin mahallesinden çıkmasını aklım almıyor. Çin mahallesindeki patlamanın 9 saniye sonra Sabahattin abinin olduğu bölüme ulaşıp patlaması imkansız. Ben 30 gün yoğun bakımda kaldım ölümden döndüm. Doktorlar yaşamaz dediler. ‘Ahmet ölsün olay Çin mahallesinde oldu diyelim’ diye pusuda bekliyorlar. Ben 30 gün hastanede yattım hiç kimse aramadı. 10 günlük entübenin ardından ben gözümü açınca A.R.E.C. babamı aramış geçmiş olsun diye. Burada amaç farklı. Ben suçsuzum“ dedi.