Damla Tazegül Üstün, 3 Aralık 2019 günü Serdivan ilçesinde babası 58 yaşındaki Medeni Tazegül’ü feci bir kazada kaybettiğini öğrendi. Faciaya sebep olan sürücü S.Ç., kaldırıldığı hastanede "şizofreni" tanısı konulunca serbest bırakıldı. Yaklaşık 2 yıldır, babası için adalet arayan Üstün’ün gözyaşı bir gün olsun dinmedi. Sakarya’daki mahkeme, aracı kullanan üniversite öğrencisi genç kızın kati raporu çıkana kadar tutuksuz yargılanmasına hükmetti. Babasının hayatını kaybettiği gün hamile olduğunu öğrenen ve çocuğunu da aynı gün kaybeden Damla Üstün, kendisi babasının mezarından ayrılamazken ailesiyle hayatına devam ettiğini söylediği sürücünün tutuklanması için "adalet" çağrısı yaptı.

Babama çarparak olay yerinden kaçmış
Serbest kalan sürücünün kaza anında yaptıklarını anlatan Damla Tazegül Üstün, “3 Aralık 2019 Salı günü babam günlük evde rutin işlerini hallettikten sonra alışveriş yapmak için saat 14.00’da dışarıya çıkıyor. Yayaların yürümesi zorunlu olduğu yaya yolundan yürümesini devam ediyor ve yaya yolunda yürüdüğü esnada görgü şahidinin anlattıklarını anlatıyorum ben, bu bizim dosyamızda da var, görgü şahidi hanımefendi de yolun karşı tarafında duruyor. Babam arkası dönük yolda devam ederken kadın şundan bahsediyor; ‘öyle bir ses duyduk ki diyor, sanki gümbür gümbür deprem oluyormuşçasına bir ses ve hızla bir araba gelmiş, babam hiç fark edememiş çünkü o kadar hızlı gelmiş ki. Kadın diyor ki baban arkasını dönemeden zaten kaldırımda babanı ezdi ve fırlattı.’ Babamı ezip fırlattıktan sonra olay yerinden hemen kaçmış. Babama çarptıktan sonra biraz daha ileriye gidiyorlar, orada farklı bir araca çarparak duruyorlar, sürücünün annesi artık el frenini çekiyor” dedi.

Kızları ceza almasın diye rapor peşine düşmüşler
Sürücünün Eskişehir’de aldığı "şizofren" raporuna rağmen üniversitede eğitimine devam ettiğini kaydeden Damla Tazegül Üstün, “Kaza olduğu zaman aile, kızının psikolojik problemleri olduğunu söylüyor. Sürücü S.Ç., Eskişehir’de Ruh ve Sinir Hastalıklarına yollanıyor, orada 3 haftalık gözetim altında tutuluyor. Oradaki raporda şizofren olduğuna dair çıkıyor. Ama biz bu raporu kabul etmiyoruz çünkü neden kabul etmiyoruz, ciddi anlamda bu boyutta rahatsızlığı olan kişi şuanda bu kadar rahat sosyal hayatına devam edemez. Okuluna devam ediyor, arabasını kullanıyor, arkadaşları ile sosyal hayatına devam ediyor. Sırf kızları ceza almasın diye bir rapor peşine düşmüşler. Ve o raporu aldıklarında kızlarının içeriye girmesine engel olmaya çalışıyorlar. Ama o raporu alırken de S.Ç. hala üniversitesine devam ediyor, Sakarya Üniversitesi Mimarlık öğrencisi ve hala okumasına devam ediyor” şeklinde konuştu.

Suçu kabul etmiyorlar, gelip özür dahi dilemediler
Üstün, kazaya sebep olan ailenin kendilerinden özür dilemediğini ifade ederek, “Mahkemede verdikleri ifadeler şunlar; biz bir yayaya çarptığımızı görmedik, o kadar hızlıydık ki biz kendi canımızın derdindeydik, S.Ç. diyor ki; ben Eskişehir’de yatarken birine çarptığımdan bile haberdar değildim bunları söyleyip, yalan ifadelerde bulunurken, gören kişilerde çarptıklarını gördüler ve hatta olay yerinden kaçtılar, kaçtıktan sonrada diğer insanlara da yayanın durumu nedir, öldü mü veya yaşıyor mu diye sorularda bulunmuşlar. Ben 1 yıl 2 aydır bu konuyla alakalı mücadele veriyorum ve sonuna kadar da mücadele vereceğim zaten. Hiçbir şekilde tutuklama olmadı, biz bu mahkememizde de zaten tutuklama talep ettik, reddedildi. Hep yalan dolanda bulunuyorlar, ifadeleri sürekli değişiyor. Suçu hala kabul etmiyorlar. Bu konuyla alakalı ben sürücü S.Ç.’yi veya annesini sokakta görsem tanımam çünkü hiçbir şekilde gelip özür dahi dilemediler, başınız sağ olsun, sizin acınız bizim acımız demediler” ifadelerini kullandı.

Mahkemeden yüzümüzü güldürecek sonuç alamıyoruz
Son çarelerinin Mayıs ayında gerçekleşecek olan mahkeme olduğunu ifade eden acılı kadın, “Biz hala Mayıs ayına atılan mahkemeyi bekliyoruz. Adli tıp raporunu bekliyoruz, bizim artık son çaremiz Mayıs ayındaki mahkememiz. Şuanda raporları olduğu için Eskişehir’den rapor aldıkları için mahkemede de hiçbir şekilde bizim yüzümüzü güldürecek bir sonuç alamıyoruz. Ben şunu talep ediyorum hiç olmazsa Mayıs ayına kadar bir tutuklanma olsun. Hiç olmazsa bu kişinin yaptığı olayın bir karşılığı olsun” dedi.

Babamın öldüğü gün gebe olduğumu öğrendim
Babasının öldüğü gün hamile olduğunu ve yaşadığı acı sebebi ile çocuğunu düşürdüğünü gözü yaşlı şekilde anlatan Damla Tazegül Üstün sözlerin şöyle tamamladı: “Biz hala Mayıs ayına atılan mahkemeyi bekliyoruz. Adli tıp raporunu bekliyoruz, bizim artık son çaremiz Mayıs ayındaki mahkememiz. Şuanda raporları olduğu için Eskişehir’den rapor aldıkları için mahkemede de hiçbir şekilde bizim yüzümüzü güldürecek bir sonuç alamıyoruz. Ben burada babamın mezarı başındayım, bayramda baba diye buraya geliyorum, dertleşmeye buraya geliyorum, babamı özleyince ben buraya geliyorum. Ama babamın ölümüne sebep olan sürücü S.Ç., bir gün bile içeride yatmadı. Benim babamın canının bedeli bu olmamalıydı. Ben bebeğimi kaybettim ama ben bebeğime yanamadım, onlar yüzünden kaybettim. Ben babamın öldüğü gün gebe olduğumu öğrendim. Sevincini yaşayamadan kaybettim bebeğimi. S.Ç. benden iki can aldı, benim ailemi paramparça etti, ceza almasını istiyorum isyanım bu.”
Kaza, 3 Aralık 2019 günü Serdivan ilçesi İstiklal Mahallesi Kazımpaşa Caddesi’nde yaşandı. S.Ç. idaresindeki 54 E 8897 plakalı Renault marka otomobil, sürücünün direksiyon kontrolünü kaybetmesi neticesinde kaldırıma çıkıp, önce 58 yaşındaki Medeni Tazegül’e ardından da başka bir otomobile çarparak durabildi. Ağır yaralanan Medeni Tazegül kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Sakarya Üniversitesi’nde mimarlık eğitimi alan sürücü, kaza sonrası sevk edildiği Eskişehir Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde "şizofreni tanısıyla" rapor verilmesi üzerine tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Mahkeme, dava hakkında karar verilmesi için sürücünün ruh sağlığı için çıkacak kesin raporu ve sürücünün ölümüyle ilgili hazırlanacak Adli Tıp raporunu bekliyor. Dava Sakarya Ağır Ceza Mahkemesi’nde sürüyor.