Tazminat davasına konu kaza, 20 Ağustos 2012 de Akyazı ilçesi D-140 kara yolunda meydana geldi. Yakınlarıyla tatil için Kuzuluk'a gelen Yücel Koç, kullandığı panelvanla kara yolunda giderken, alkollü olan H.B.T. aniden yola çıktı. Sürücü, yayaya çarpmamak için direksiyonu kırdı. Kontrolden çıkan araç, H.B.T.'ye çarptıktan sonra şarampole düşerek menfeze vurdu. Kazada araçta bulunan aynı aileden S.K. (27), A.K. (48) ve F.Z.K. (1,5) hayatını kaybetti. Yaya H.B.T., sürücü Y.K. ile Y.E. ve S.K. yaralandı. 

Kazayla ilgili açılan davada sanık H.B.T.’yi ‘taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak’ suçundan 6 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 

Kazada 3 canlarını kaybeden ve kazadan sonra belli düzeyde engellilikleri oluşan Koç ailesinin fertleri, 2013 yılında sigorta şirketine yönelik Akyazı Asliye hukuk Mahkemesi'nde tazminat davası açtı. 

İLK KARAR 4 YIL SONRA ÇIKTI
Davada ilk karar 2017 yılında çıktı. mahkeme sigorta şirketinin davacılara 665 bin lira tazminat ödemesine hükmetti. Karar itiraz üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'ne gitti. Üst mahkeme, tazminat miktarında müterafik kusur nedeniyle indirim yapılması gerektiği gerekçesiyle kararı bozarak dosyayı yerel mahkemeye geri gönderdi. 

Dosya yeniden yerel mahkemeye gelirken yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle davacıların başvurduğu Anayasa Mahkemesi, uzun yargılama nedeniyle hak ihlali kararı verdi. 

620 BİN LİRA TAZMİNAT

Akyazı Asliye Hukuk  Mahkemesi, müterafik kusur durumunu esas alarak davayı ikinci kez karara bağlayıp bu kez sigorta şirketinin davacılara 620 bin lira ödemesini kararlaştırdı. 

İTİRAZDAN VAZGEÇİRDİLER, PARAYA ÖDEMEDİLER

Davacılar, kusur indiriminin hesaplanmasının hatalı olduğu gerekçesi ile yerel mahkemenin kararını Bölge Adliyesi'ne istinafa götürdü.

Ancak davacı aile, itiraz dilekçesinden hemen sonra sigorta şirketinin avukatının, dosyanın ödemesinin onaylandığını ve dosyanın ödemesinin çıkışının yapıldığını ancak itiraz başvurusunun geri alınmaması durumunda ödeme işleminin geri çekileceğini elektronik yazışmalarla bildirdiğini, sigorta vekilinin bildirimi üzerine, itiraz başvurusundan vazgeçmek için adliyeye giderek dilekçelerini sunduklarını, ancak ertesi gün, sigorta şirketinin ödeme yapılmasından vazgeçin dediği için ödeme yapılamayacağı bilgisinin sigorta vekillerinden kendilerine iletildiğini öne sürdü. 

Sigorta şirketinin avukatı dahi, haksızlığa dayanamadı ve davadan istifa etti! 

Faiziyle birlikte yaklaşık 1 milyon 200 bin lirayı bulan tazminatın, ödeneceği bildirimi ile kendilerinden itiraz başvurusundan vazgeçme dilekçesi verilmesini sağladıktan hemen sonra davalı tarafın ödemeyeceğiz kararıyla şirketin kendi vekilinin de olaydan dolayı son derece rahatsız olarak “avukatlık hayatını, mesleğin etik değerlerine ve onuruna yaraşır bir şekilde yürütmeyi ilke edinen bir avukat olarak, sigorta şirketinin vekilliğinden istifa ettiğini bildirir” dilekçesini dosyaya sunduğunu söyleyen davacı aile, kendilerini kandırarak yasal haklarını ellerinden alma çabasına giren ve zaten mağdur olmalarına rağmen mağduriyetleri üzerinden çocuk kandırmaya çalışır gibi işlem yapılmaya çalışılmasından dolayı sigorta şirketi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Ayrıca bakanlığa da şikayet dilekçesi verdi. 

Aile, manevi olarak son derece üzüntü duyduklarından,  yasaya, ahlaka ve sigortacılık ilke ve kurallarına aykırı hareket ettiğini öne sürdükleri şirketin cezalandırılmasını istedi. Ayrıca sigorta şirketlerinin mağdur vatandaşları daha da mağdur etmemesi için yasal tüm haklarını kullanacaklarını ifade ettiler. 

SİGORTA ŞİRKETİ İDDİALARI REDDETTİ
Sigorta şirketi ise mevcut davada şirketi temsil eden avukatların karşı taraf avukatları ile karşılıklı bir yazışma sürecine girerek istinaftan vazgeçilmesi halinde şirketin tazminat ödemesini yapacağına yönelik iddiaları reddetti. 

Davanın bir üst mahkemeye taşınması kararı aldıklarını belirten şirket, karşı tarafın temyiz imkanlarının ortadan kalkmadığını savundu.