Ateş mesajında şunları kaydetti:

"29 Ekim 1923, Türkiye Cumhuriyeti’nin doğum günüdür. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün  önderliğinde başlatılan bağımsızlık savaşının zaferle sonuçlanması sonrasında kurulan Cumhuriyetimiz 99 yaşında. Cumhuriyet demek düşünce özgürlüğü, din ve vicdan özgürlüğü demektir, Cumhuriyet demek “birey” olmak, “yurttaş” olmak demektir.  

Oysa bugün, Cumhuriyetimiz bir asrı devirmek üzereyken, Cumhuriyet Yürüyüşlerine izin verilmemesini, kurucu ve ebedi önderimiz Atatürk'ün resimlerinin meydanlarda asılmamasını ve ilimizdeki meydanda Atatürk Anıtı’nın, Atamıza, tarihimize yakışır bir şekilde düzeltimemesini anlamak mümkün değildir.

2010 yılında, Atatürkçü Düşünce Derneği’nin başlattığı Cumhuriyet Yürüyüşlerine birkaç yıl zorluklarla da olsa izin verilmiş, sonraları ise “Valilik olarak yürüyüşü biz yapıyoruz” zaten denilerek dilekçeleri geri çevrilmiştir. Ancak yapılan yürüyüşlerin, ADD’nin yaptığı gibi ilimizdeki tüm Cumhuriyet değerlerini savunan kurumlarla birlik içinde yapılmadığı da açıkça görülmüştür.

Aynı şekilde, ilimizin tanınmış Cumhuriyet ve Atatürk sevdalısı insanı Sefer Beyenal’ın da yıllardan beri özveriyle, kendisi ve arkadaşlarının imkanlarıyla donattığı bir Cumhuriyet Kamyonu ile şehri turlamasına izin verilirken, birden bire onun da dilekçelerine red verilmeye başlanmıştır.

Hal böyle olunca, insanın aklına şu soru geliyor; “ Cumhuriyet Bayramı’nın ilimizdeki tüm kurumları da içine alarak, Atatürk posterleri ve Türk Bayraklarımızla, kurumların kendilerini ifade eden bayraklarıyla, el ele, şölen havası içinde kutlanarak, ortak paydamız dediğimiz Cumhuriyette birlik olunmasında nasıl bir sakınca görülüyor acaba?”  

Neden şehrin her caddesi, her bulvarı ve her sokağında   bayrağımızla beraber Atatürkümüzü de  göremiyoruz ?

Ve neden yıllardan beri Sakarya Demokrasi Meydanındaki Atatürk Anıtı yeniden düzenlenerek, ışıklandırılarak şimdiki atıl görüntüsünden kurtarılmıyor.?

Tüm bunları yapması gerekenler, acaba bugün oturdukları koltukları Atatürk’ün Laik,Demokratik Cumhuriyetine borçlu olduklarının farkındalar mı ?  

Bugün, iktidarın bazı temsilcileri ise Cumhuriyet Devrimlerine, karşıt söylem içinde bulunurken bile bunu, Cumhuriyet Devrimlerinin getirmiş olduğu fikir serbestliği sayesinde yapabildiklerinin farkındalar mı ! ? 

Örneğin Atatürk'ün kurduğu Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Cumhuriyetin yıl dönümünde yine Atatürksüz bir hutbe vermesine neden ses verilmez? 

Yoksa kutlanmak istenen Atatürksüz bir Cumhuriyet midir? 

Yazık ki; dünyanın önünde saygıyla eğildiği Mustafa Kemal ATATÜRK’ün kurduğu Cumhuriyeti, 100. Yılına girerken bile bir görmezden gelme ve dolayısıyla önemsizleştirme görüyoruz. Dünyada hiçbir ülke kurucu iradesine, milli günlerine böylesine kayıtsız değildir.

Herşeye rağmen biliyorum ki; ben ve benim gibi niceleri öncelikle yüreğinde bu coşkuyu yaşayacaktır. Ancak bu coşkuyu, halkımız da evlerine, arabalarına, iş yerlerine bayrak ve Atatürk posterleri asarak göstermelidir diye düşünüyorum.

TÜM BU DÜŞÜNCELERIMDEN ÖTÜRÜ BEN DE, 29 EKİM CUMARTESİ GÜNÜ, SAAT 13:30'da MEYDANDAKİ ANITA ÇİÇEĞİMİ KOYDUKTAN SONRA, ATATÜRK VE TÜRK BAYRAĞIYLA DONATTIĞIM ARABAMLA SESSİZ BİR ŞEHİR TURUNA ÇIKACAĞIM.

UNUTTURMAYA ÇALIŞTIKLARI CUMHURİYETİMİZİ UNUTMADIĞIMIZI GÖSTERMEK İÇİN.!

HER KOŞULDA ATATÜRKÜMÜZÜN EMANETİNE SAHİP ÇIKMAYA DEVAM EDECEĞİMİZİ GÖSTERMEK İÇİN!

ONURLA, COŞKUYLA VE ELBETTE EBEDİ ÖNDERİMİZ GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'E SAYGI VE MİNNETLE...

CUMHURİYETİMİZİN 99. YILI KUTLU OLSUN !"