Geleceğimizin aydınlığı, gözümüzün nuru evlatlarımız... Bazen bizi umutlandırsa da hayat, bazen karamsarlığa da sevk etmiyor değil...

Peki... Bu karamsarlıktan kastımız nedir..? İzah edelim...

Özellikle dijital teknoloji ile erken yaşta tanıştırılan çocuklar, teknoloji bağımlılığına kurban gitmektedirler... Bazı anne ve babaların çocuklarına karşı aşırı duyarsızlıkları, çocukların her oynama isteklerine karşın en kestirme cevabın "Al şu telefonu" sözüyle 'Yeter ki bana bulaşmasın' düşünceleri, gelecekte karşımıza ciddi manada bağımlı ve sorunlu gençler çıkartabilmektedir... Belki de ebeveynler, yaptıkları hareketlerle, ilerde telafisi mümkün olmayan davranış bozukluklarına yol açacaklarının farkında bile değillerdir... Bu yüzden; nasıl ki, gençlerimizi sigara, alkol gibi bağımlılık yapan maddelerden korumaya çalışıyorsak, teknoloji bağımlılığı denen illetten de o şekilde korumalıyız...

Peki... İlk etapta, en kolay şekilde neler yapılabilir... Nereden başlanabilir..?

Genelde akşamları tam kadro biraraya gelen aile fertleri, özellikle akşam yemeklerini birlikte yemeye özen göstermelidirler... Yemek saatlerinde, birlikte kaliteli vakit geçirmeliler... Yemekten sonra eline telefon alan odasına çekilmemeli ve bunu önlemek için de ebeveynlerce ciddi bir şekilde çaba sarf edilmelidir... Evde aile ortamında yapılabilecek ortak etkinlikler, zamanla, çocukların dikkatlerini çekecek ve belli bir süre sonra aileleriyle vakit geçirmek, özellikle küçük çocuklar, hatta gençler için bile daha zevkli hale gelebilecektir...

Unutmayalım... Çocuklarımız, telefon ve laptopa mahkum olduysa, bu durumun oluşmasında bizim kusurumuz da yok değil...

Dünyayı değiştiremeyebilirsiniz belki ama çevrenizi şekillendirmek, istediğiniz noktaya getirebilmek sizin elinizde... Bağımlılıkla mücadelenin ilk yolu, bağımlı olduğunuzun farkına varabilmenizdir... Sizlere, gelecekte daha bağımsız ve sorunsuz günler dilerim..