ÖNEMLİ İSİMLER
Kısa adı KOOP-İş olan Türkiye Kooperatif, Ticaret ve Büro İşçileri Sendikası’nın 20. Olağan Genel Kurulu kalabalık bir katılımla Ankara’da yapıldı. Sakaryalı Eyüp Alemdar’ın başkan olduğu sendikanın Olağan Genel Kurulu’na Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay, Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı siyaset, iş, spor, sendika, sivil toplum kuruluşlarının önemli isimleri katıldı.
AÇILIŞ KONUŞMASI
KOOP-İş Başkanı Eyüp Alemdar’ın tek aday olduğu Olağan Kurulun ilk gününde Eyüp Alemdar’ın konuşmasının ardından Başkan Ergün Atalay ile Bakan Vedat Bilgin birer konuşma yaptı. Başkan Alemdar, konuşmasında şu ifadelere yer verdi, “ 20. Olağan Genel Kurulu’na hoş geldiniz. Saygı ve sevgi ile selamlıyorum. İnsanı insan yapan birçok değer vardır. Bu değerler herkese göre değişebilir. Ancak insanı insan yapan değerler arasında öyle bir şey vardır ki hepimiz için değerlidir. Bunlardan biri umut diğeri de o umudu besleyenlerdir. İnsan eğer hayal kuramaz hale gelirse geleceği de olmaz.
BURADAN SELAM OLSUN
24 Mayıs 2003 yılında seçildiğim başkanlık döneminde büyük bir heyecanla çalıştık. Tam 19 yıl geçti. Birlikte başarı öyküsü yazdık. Büyük bir öyküden yani zaferden söz ediyorum. Hem de eşine pek rastlanmayan bir zafer. Sendikanın tarihine birçok dönüm noktasına tanıklık ettik. Birbirimizi bırakmadık. Bugün emek mücadelesinde Koop-İş başarılıysa bunu kazandığımız zaferlere ve verdiğimiz mücadeleye borçluyuz. Ülkemizin dört bir yanındaki Koop-İşlilere buradan selam olsun.
ZOR GÜNLER GEÇİRDİK
Hepimiz çok zor günle geçirdik, koronavirüs hayatımızı değiştirdi. Çalışma yaşamında çok önemli sorunlar yaşandı. Dünya genelinde birçok işyeri kapandı. Birçok kişi işsiz kaldı. Bu zorlu sürecinin gerçek kahramanları başta sağlık çalışanları olmak üzere işçilerdir. Canlarını tehlikeye atarak çalışmaya devam ettiler. Biz de sendika olarak onları yalnız bırakmamaya gayret gösterdik. Tüm arkadaşlarıma gönülden teşekkür ediyorum.
YENİDEN GÖZDEN GEÇİRİLMELİ
Yaşanan savaşlar nedeniyle yaklaşık 5 milyon göç aldık. Biz insanların ülkemizde ucuz emek olarak kullanılmasına karşıyız. Düzensiz göçmen politikası yeniden gözden geçirilmelidir. Bunlar konunun insani yönü. Bir de ekonomik yönü var. Üstelik bu durum yalnızca savaşan ülkelerde de yaşanmıyor. Diğer ülkelerde de ekonomik krizin faturasını çalışanlar ödüyor. Biz savaşlara karşıyız. Barıştan kardeşlikten yanayız. Biz barıştan yanayız ama atalarımızın kanını canını vererek kurtardığı bu vatanı canımız pahasına karşın korumakta asla tereddüt etmeyiz. Bu vesileyle tüm şehitlerimizi rahmetle ve saygıyla anıyorum.
EN ÇOK ONLAR ETKİLENDİ
Ülkemiz ekonomik darboğazdan geçiriyor. Toplumun tüm kesimleri yaşanalar karşısında çaresiz şekilde mücadele ediyor. En çok etkilenen dar ve sabit geçinenler. Yaşadığımız bu ekonomik krizin gerçek mağduru onlardır. Asgari ücrette yüzde 50’ye varan zam gerçekleşti. Ancak atılan imzaların mürekkebi kurumadan asgari ücret erimeye başladı. Asgari ücret net olarak önceki gün 5.500 TL oldu. Hepimiz için hayırlı olsun. Umuyorum ki 6 ay sonra daha büyük bir artış gerçekleşir.
TALEBİMİZ AÇIK VE NETTİR
Daha güçlü kararlar ve uygulamalar bekliyoruz. Hükümetten talebimiz açık ve net. Kamu işçilerinin emekçilerin maaşlarına enflasyon farkı üzerinde artış yapılmalıdır. Bu kesimler mutlaka ama mutlaka enflasyon üzerinde refah payı almalı. Tarım mutlaka desteklenmeli. Özellikle mazot ve gübre desteği verilmelidir. Aksi takdirde emek işçilerinin insan yaşam şartlarında yaşaması olanaksızdır. Gün ekonomik krize karşı koruma günüdür. Gün mücadele etme günüdür.
VERGİ ADALETSİZLİĞİ
Ülkemizde yaşanan vergi adaletsizliği. Vergi politikası bizleri ezmektedir. Uygulanan vergi politikasıyla emeği ile geçinenler büyük zarar görmektedir. Bildiğiniz gibi anayasamızın 73. Maddesi verginin az kazanandan az çok kazanandan çok şeklinde. Biz emeği ile kazananlara da bunu uygulanmasını istiyoruz. Bizim talebimiz açık ve net. Biz Ocak ayında aldığımız ücreti Aralık’ta da almak istiyoruz ve gelir kaybına uğramak istemiyoruz.
ÇÖZÜMSÜZ GÖRMÜYORUZ
Sorunlarımız sadece bunlar değil. Biz sorunları çözümsüz görmüyoruz. Ekonomik sosyal konseyini toplanmasını talep ediyoruz. 2003 yılında yalnızca 9 üye ile devraldığımız Koop-İş sendikası bugün115 bin üye ile yoluna devam etmektedir. Koop-İş sendikalar arasında 6, Türk İş içinde 3. sıradadır. Herkese teşekkür ediyorum. En büyük teşekkür üyelerimizedir. Alın terini bize emanet ettiler. Biz de onlara layık olmak için çalışacağımıza söz veriyoruz.
GURUR DUYUYORUM
Koop-İş sendikaların parlayan yıldızı. Şimdi çıtayı daha yukarı koyuyorum. 150 binlik sendika hayal değil. Ben buna yürekten inanıyorum. Sizlerle beraber yol almaktan ve sizlerin başkanı olmaktan gurur duyuyorum. 31 bin MEB üyemizin ve kamuda geçici kadro ile çalışan işçilerin çalışma sürelerinin 12 aya çıkarılmasını, kadro, tayin taleplerini ve resen emekli edilmemelerini de talep ediyoruz.”
NUMARA YAPANI UYANDIRAMAZSIN
Türk İş Genel Başkanı Ergun Atalay da yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi, “Uyuyanı uyandırırsın uyum numarası yapanı uyandıramazsın. Çünkü numara yapıyor. Bu var olmaya devam edecek. Yıllardır kamu sözleşmeleri yapılıyor. Olumlu olumsuz bedeli baş öder. Ne kadar kamu sözleşmesi yaptıysak bir rakam belli ettik. Belirlenen rakamların altında değil üstünde yaptık. Aynısı asgari ücret içinde geçerli. Kadrolu televizyonlar var. Bazıları 365 gün devleti kötülüyor, bazıları 36 gün devleti övüyor. Maalesef böyle bir tablo var. Zaman zaman söylüyorum bunun ortası yok mu! Bunlar var mı var. Bugün sayısı daha çok. Sivil toplum örgütleri bedel ödüyor.
SENDİKA ÜLKENİN SENDİKASI
Martın 16’sında ilk defa asgari ücreti bir grup başkanvekili dillendirdi. Bakan beye sordum böyle bir şey yok. Şimdiye kadar böyle bir şey olmamış. Yasa müsait yapılabilir. Örgütlenince ya kapının önünde işinden ediyorlar, ya ceza veriyorlar çare olmuyorsa diyorlar ki bizim sendikamıza geç sendika işçinin sendikası olur, sendika memurun sendikası olur, sendika bu ülkenin sendikası olur. A partinin B partinin sendikası olmaz. Belediye başkanının sendikası olmaz. Vekilin sendikası olmaz. Bakanın sendikası olmaz. Maalesef bu var mı dün de vardı bugünde biraz daha çok var. Ya böyle bir iş olur mu.
KÜTÜR KÜTÜR GEÇİRİRLERDİ
Biz meseleleri ülke gündemine taşırız. Sendikacı ne yapması gerekiyorsa onu yaparız. Hem müzakere hem mücadele yaparız. En son kıdem tazminatında yaptık. Biz bu mücadeleyi yapmasaydık kütür kütür geçirirlerdi, haberiniz olsun. Oturmakla bu iş olmuyor. Dökmeden, kırmadan, Türk İş bu ülkede 70 yıldır var. Dünde işçiydim bugün de işçiydim işçi olarak da gideceğim. En iyi noktadayım. 5 milyonluk ailenin başkanıyım. Ben bu aileye hata yaparsam bedelini ödeyemem. Asgari ücrette 25 ile oturduk. 30 aldık. Davul çalıp süper oldu demem ama idare edecek bir durum. Hem gönüle gireceksin hem işini yapacaksın.”
