Bir belediye başkanı düşünün. Genç, hukuk adamı ve halkın oylarıyla başkan seçilmiş. Nasıl, iyi dimi! Mis...

*

Bir belediye başkanı düşünün. Kendisinden bir önceki belediye başkanının haksız yere bazı kurum ve kişilere kazanç sağladığını söylüyor. İkisi de AK Partili olmasına rağmen durmadan eski başkana ateş ediyor. Nasıl, iyi dimi! Cesur (!) başkan...

*

Bir belediye başkanı düşünün. Cumhurbaşkanı dahil milyonlarca inanan seccadede namaz kılarken, kendisi halı da namaz kılıyor. Basın bunu haber yapıyor. Pardon diyeceğine basına ağzına geleni söylüyor. Nasıl, korkusuz dimi! Mis...

*

Ve bir belediye başkanı düşünün. Basının yaptığı haber sonrasında yaptığı açıklamada “İlçemizden aldıkları balın tadını unutamamış, kendini gazeteci diye millete yutturmaya çalışan bazı haraççılar size sesleniyoruz! Siz kendinizi gayet iyi biliyorsunuz”

*

Belediyemizin bütçesinden basın ilan gideri adı altında peyder pey sadece faturalı yapılan toplam çıkış yarım milyona yakın yani 457.000,000 TL...

*

Göreve geldikten sonra ayrı ayrı kanallardan bakiye alacak iddiası ile para talepleriniz, her olağan üstü süreci de fırsata çevirme alışkanlığınız ile kelle koparma tarzında para talepleriniz, elinize tutuşturduğunuz kalem, habercilik adı altında oluşturduğunuz web sitesi, sosyal medya vb. iletişim araçlarını siyasilere, kurumlara, yöneticilere vb. hedef gördüğünüz herkese karşı silah olarak kullanma alışkanlık ve ahlaksızlığına, ilkesizliğine, çapsızlığına...

*

Sizlerin adına üzülerek ifade edelim ki sizlere de akıtılmış olan o musluklar kurudu. Bundan sonra elinizden gelen her türlü iftirayı, çirkinliği, ahlaksızlığı bizden beklentiye girmeden yapın. Elinizden geleni ardınıza koymayın Çünkü bizim sorumluluğumuz bizi kendisine hizmet için seçen ilçe halkımızadır. Hesabı da halkımıza vereceğiz...

*

Ne makamları baki görüyor nede seçim kaygısı duyuyoruz. Bizim derdimiz ilçemizdir, milletimize hizmettir, geleceğimizi iyi bir şekilde inşa etmek, hoş bir seda bırakmak, Rabbimizin hoşnutluğunu, rızasını kazanmak; milletimizin emeğini, duygularını sizin gibilerin sömürmesine engel olmaktır...

*

Sizin sözüm ona habercilik ve basın ayağı ile algı operasyonlarınız, yalanlarınız, iftiralarınızdan korkacak ne milletimize karşı bir yanlışımız olmuş, nede gelecekte makam beklentimiz vardır...

*

Gelecek; sizin gibi algı yönetmeye çalışarak sindirme ile istediğini elde etme gayreti içerisinde olanların oyunları ile değil tüm bunlara rağmen Rabbimizin emri ve dileği ile şekillenmektedir. Zannımızca bunu hakkıyla bilseydiniz bu çirkin işlere hiç tevessül etmezdiniz...

*

Düşündüğünüz bu sözde cesur, kendince kahraman, aslan yürekli, halkın hakkını savunan belediye başkanına bizde günlerdir, haftalardır “Kim bu basın kuruluşları, kim bu gazeteciler, kim bu haraççılar, kan emiciler” diye soruyoruz. Karasu Belediye Başkanı İshak Sarı’ya “ver şu isimleri” diyoruz ama ‘Gık’ bile diyemiyor...

*

Ne yazsak, ne konuşsak başkan sus-pus ve belli ki konuşmaya cesareti yok. Oysa isim vermeden ne güzelde salladı. İsim vermeden basının alayına nasılda gider yaptı. Ama sıra isim vermeye gelince ‘Gık’ bile demiyor, diyemiyor...

*

Gelinen süreçte anladık ki Karasu Belediyle Başkanı İshak Sarı isim vermeden ortaya sallayacak kadar cesareti olan bir başkan, şunu iyice anladık ki meydanı boş bulunca esip gürlüyor, bir bardak su da fırtına koparıyor, sözde ‘basında kim, alayına atar yaparım” tarzı hareketlerle tribünlere oynuyor...

*

Ama hepimiz gördük ki isim vermeden ortaya sallamakla, bir bardak suda fırtına kopartmakla, meydanı boş bulup atıp tutmakla, atarken mangalda kül bırakmamakla bu işler olmuyor. Olmadığını da bütün Sakarya gördü. Diyeceğim o ki bir daha basına sallarken iyi düşün başkan, bir daha tribünlere oynarken, atıp tutarken mangala iyi bak...

*

Bak bakalım mangalda kül mü var, yoksa kor ateş mi var! Eğer kül varsa ver coşkuyu gitsin. Ama o mangalda kor ateş varsa bence o kadar fazla atıp tutma, çünkü finalde isim veremeyecek kadar yüreğin olmadığın ortaya çıkıyor....

------------

OLAYIN ÖZETİ
Karasu Belediye Başkanı İshak Sarı, Koronavirüs nedeniyle tam 74 gün süren Cuma Namazı yasağı sonrasında 29 Mayıs 2020 günü kılınan ilk namazda bütün ülkede olduğu gibi kendi seccadesini getirmek yerine halıda namaz kıldı. Gazeteciler bunu yaptı. Bunun üzerine Başkan Sarı, “kelle koparma tarzında para talepleriniz” ile başlayan ve “belediyemizin bütçesinden basın ilan gideri adı altında peyder pey sadece faturalı yapılan toplam çıkış yarım milyona yakın yani 457.000,000 TL” diye açıklama yaptı.

*

Biz “Herkesi zan altında bırakmayın. Kim bu basın mensupları açıklayın. Kim kelle kopartan, haraç alan ve kim Karasu’nun balını yiyen! Biz yazmadan, yorum yapmadan bunların isimlerini açıklayın” dedik ve 13 gün bekledik. Başkan Sarı bu çağrımıza 13 gün cevap veremedi. Bekleme süresi doldu ve biz de kendisine sorular sormaya başladık. “Önceki yazıları kaçıranlar buradan takip edebilir” dedikten sonra devam ediyoruz...