Bir insanı ancak yokluğunuza alıştırdığınızda kaybedersiniz. Küsün, kavga edin gerekirse uzaklaşın. Ama ne olursa olsun bir ilişkide karşı tarafı yokluğunuza alıştırmayın. 

Bir kadını veya bir erkeği sürekli yalnız bırakıp birçok faaliyeti tek başına yapmaya alıştırırsanız, o kadın veya o erkek zamanla varlığınızı yanında yadırgar, sizi yanında istememeye başlar. Paylaşım olmayınca da aradaki iletişim azalır ve birliktelikte kopukluk yaşanır. Kopuk bir ilişkinin sonu muhtemelen ayrılıktır. Aslında sizin hoşunuza giden rahatlık belli süre sonra huzursuz olmanıza sebebiyet verir. 

İkili ilişkilerde bireye ara sıra özgürlük tabi ki de tanınmalıdır. Hatta kişinin özel yaşam alanına fazla müdahale edilmemelidir. Kişi öz benliğini doyurduğu sürece mutlu olur. Ve mutlu insanın iletişimi mutsuz insana göre her zaman daha kuvvetlidir. Daha vericidir. Kişi, özgür olup uzak kaldığı için duygularının daha kolay farkına varır. Ayrılık sürecinin gün geçtikçe acı vermeyecek hale gelmesi de karşı tarafın artık o kişinin yokluğuna alışmasıyla ilişkilidir. 

Birlikteliğinizdeki heyecan ve mutluluğun sürmesini istiyorsanız ilişki içerisinde olduğunuz kişinin sizi özlemesine olanak sağlayın.  Bırakın varlığınızı arasın. Fakat yokluğunuza alıştırmadan, ortak paylaşım alanlarınızı özenle koruyarak…

Sevgilerimle…

Mail: [email protected]