Sevgili okurlarım; İnsanlık tarihinde eşi veba salgınıyla ortaçağda görülmüş olmakla birlikte, dünyayı din, dil, ırk, mezhep ve görüş ayırt etmeksizin yaşamla-ölüm arası çizgiye hapseden korona virüs salgını, yönetim ve değerler sisteminde dengeleri değiştirecektir.


"Her yıl milyarlarca hayvanı yapay yolla üretip yemek ve kullanmak için öldüren insanlık, doğayı katlederken kendi türünün de sonunu hazırlıyor.”
1 Ocak 2020 Çin’in Vuhan kentinde hayvan pazarından çıktığı tespit edilen virüs, önce Çin’i sonra İtalya, Amerika, İngiltere, İran ve ülkemizde dâhil, çoğalarak dünyaya yayıldı ve yayılıyor.
Geleceğin ne getireceği de belli değil maalesef.


Emperyalizmin Çin ekonomisini sekteye uğratmak, kendi ekonomik yayılmacılığını pekiştirmek mi?
Hayır, sadece bu kadar basit değil sanırım. 


Vahşi kapitalizmin insan emeği üzerine olduğu kadar, keşfettiği tüm hayvan ve doğaya olan saldırgan, çıkar-talan, tamamen kâra dayalı yönetim politikalarının sonucudur.
Ancak burada görülmesi gereken çok önemli bir şey var. Kendisinin yarattığı yönetim politikaları salt; geri kalmış, az gelişmiş veya gelişmiş ülke toplumlarını değil kendisinin de sonunu getirme noktasına geldi.
Şaka değil, her gün haber kanallarında öğrendiğimiz yeni haberler insanoğlunu şaşırtıyor.


Para piyasaları ne yapacaklarını şaşırırken, üretimdeki aksamalar nedeniyle ekonomik kriz, geçim derdinde olanları, özellikle yine yoksulları vuracaktır. 
Dünyanın en zenginleri kendi veya kiraladıkları özel jetler, sağlık ekipleriyle üst düzey korunaklı yerlere gittiler.


Bizim sevgili zavallı halkımızdan bazıları da virüsten korunmak için "tuz ruhu içip, Arap sabunu çiğneyerek" önlem almayı kendilerine reva gördüler.
Bu noktada çok önemli bir şeye dikkat çekmek istiyorum.


Ölümcül olan ve henüz aşısı, ilacı bulunmamış korona virüs dünyayı dize getirirken, yeryüzü üzerinde bulunan dini inançlar, (tek tanrılı-çok tanrılı fark etmez) çözüm noktasında çaresiz kaldılar. 
Kilise, cami, umre dâhil toplu ibadet alanlarını terk etmek zorunda kaldılar. 
Bir virüs; din, dil, ırk, mezhep, cinsiyet ve zengin-fakir ayrımı yapmaksızın tüm dünyayı dize getirdi.


İnsanlık bütün kayıplarına rağmen, akılcı ve "bilimsel" davranarak üstesinden gelecektir diye düşünüyorum...