Ezberlerin bozulduğu , Kelimelerin yetersiz kaldığı, anlarda biz yetişkinler ne yapacağımızı bilemeyiz. Özellikle  konu ölüm ise...  Peki ya çocuklar ?

Yaşam olayları arasında ölüm, çocuk ve yetişkinler için kabul edilmesi güç bir gerçektir. Ancak insanlar acı ve üzüntü veren olaylarla başa çıkmayı öğrenerek büyür ve olgunlaşırlar. Önlenemez kayıplara uyum sağlamak, ölümle yaşamayı öğrenmek ve yaşama sevincini yaratarak hayatı sürdürmek için yas sürecinde çocuklara uygun ve gerekli destek verilmelidir.

Her yaşta farklı olan zihinsel ve duygusal gelişim, ölüm konusunu anlamak ve anlatmak konusunda da farklı yaklaşımlar gerektirir. okul öncesi dönemde özellikle dikkat edilmesi gereken yaklaşımlar ;

..Olanları açıklamak için arkadaş veya diğer yakınlarınızdan daha çabuk davranarak çocuğunuza öncelikle siz ulaşın.

..Haberi vermek için sessiz bir yer bulun. Sakin ve şefkatli davranın.

..Kötü habere çocuğunuzu alıştırmak için başlangıç yapabilirsiniz, örneğin “Çok üzücü bir olay oldu. Deden öldü.” Okul öncesi çağ çocuğunuz için “Öldü” kelimesinin anlamını açıklamanız gerekir. “Öldü”, “artık yaşamıyor” şeklinde tanımlanabilir. Yaşamanın ne anlama geldiğini çocuğunuzla konuşun. “Yaşarken nefes alırsın, yürürsün, konuşursun, görürsün, işitirsin. Deden artık bunları yapamayacak.”

..”Ölüm”, “öldü”, “kanser” veya “kalbi durdu” gibi açık ve anlaşılır terimler kullanın.

..“Artık bizimle birlikte değil”, “gitti”, “uykuya yattı” gibi belirsiz ve karmaşık ifadelerden kaçının. Özellikle uykuya ilişkin açıklamalarda bulunmayın. Bu durumda küçük çocuklar sevdiklerinin bir gün uyanacaklarını düşünürler. “Uzun ve bir daha uyanmayacağı bir uykuya daldı” gibi yaklaşımlar çocukları uykudan korkar duruma getirebilir. Anne-babalarının uyuması halinde de huzursuz olurlar.

..Basit gerçekleri anlatın, ayrıntıların soru şeklinde sorulmasına olanak sağlayın. Çocuğunuzun duygusal tepkiler vermesine izin verin, “Bazı insanlar üzüldükleri zaman ağlarlar, diğerleri ise acı duydukları zaman tepkilerini belli etmezler. Bu onların ölen insanı sevmedikleri anlamına gelmez.”

.. Ölüm olayının ardından birkaç gün boyunca neler olacağını çocuğunuza anlatın. Cenazeyle ilgili işlemler, tören, defin işlemleri hakkında ailenizin benimsediği görüş, kültürel değer ve inançlar doğrultusunda bilgi verin. Nerede olacağınız, nereye gideceğiniz, evde bulunacak kişiler, gelecek ziyaretçiler hakkında çocuğunuzu bilgilendirin.

..Yaşantınızın yeniden düzene gireceği konusunda çocuğunuza güven verin. Birkaç gün içinde okula dönerek, arkadaşlarını göreceğini hatırlatın. Ailenin sevdiği insan olmadan olağan yaşantısına devam edeceğini anlatın.

..Yaşantınız da degişiklik yapmayın.Eger yapmanız gerekiyorsa örneğin; taşınma ,okul degişikliği gibi kademeli olarak yapılmalıdır. 

Yas döneminde çocuklarda görülen psikolojik belirtiler;

..Üzüntülerini erteleme konusunda daha esnektirler. Ölüm haberini duyduktan sonra hiçbir şey olmamış gibi oyun oynayabilirler.

..Yas süreci yetişkinlere oranla daha uzundur ve geniş zamana yayılır.

..Hastalık, kaza ve afetlerden daha çok korkmaya başlarlar. Anne-babalarının başına kötü bir şey gelmesinden endişe duyarlar. “Ne oldu ?”, “Şimdi kim ölecek ?”, “Ölen kişi olmadan nasıl yaşayacağız ?”, “Benimle kim ilgilenecek ?” gibi endişeler duyarlar.

..Genellikle daha bağımlı davranışlar sergilerler. Günlük düzenin sürdürülmesi için desteğe ihtiyaç duyarlar.

..Olanlar başka bir kişinin başına geliyormuş gibi, gerçekçi olmayan duygular hissederler.

..Yorgun ve sıkkın olduklarını ifade edebilirler.

..Uyku ve yeme bozuklukları görülebilir.

..Ölen insanı yoğun şekilde düşünüp, özleyebilirler ve duygularını, örneğin, oynayacakları basketbol maçı öncesi “Keşke dedem de gelip beni izleyebilseydi” gibi ifadelerle yansıtabilirler.

..Özellikle küçük çocuklar yas sürecinde duygularını vücut dilleriyle ifade ederler. Hareketler ve oyunlar iletişimin bir parçasıdır. Vücut hareketlerini izleyin, oyunlarını hissettikleri acının dile getirildiği etkinlikler olarak değerlendirin.

..Dikkatlerini yoğunlaştırmada zorluk çekebilirler. Aşırı hareketlilik gözlemlenebilir. Okula ilişkin sorumluluklarını yerine getirmede güçlük yaşayabilirler.

..Öfkeli, saldırgan ve yıkıcı davranışlar sergileyebilirler.

..Yaşlarından daha küçükmüş gibi davranarak, alt ıslatma, parmak emme, gece lambasının yanmasını isteme, geçiş nesnesi olarak değerlendirilen oyuncaklarla uyuma gibi özellikler sergilerler.

Acılı dönemlerde sergilenen olumlu bakış açısı çocuğun yas sürecinden iyileşerek çıkmasını sağlar.

..Cenaze törenleri ve anma toplantıları ölüm olayını kabullenmemizi sağlar. Aile ve arkadaşlardan destek görürüz. Bu törenler çocuklar için de çok önemli ve birçok açıdan faydalıdır. Çocuğun törene katılması olup bitenleri somutlaştırmasına yardımcı olur. Çocuğunuza törende yaşanılacaklar hakkında ayrıntılı bilgi verdikten sonra, katılıp, katılmayacağını sorun. Törene gelmeyi reddediyorsa onu bu konuda zorlamayın.

..Çocuğunuzla konuşun, onu dinleyin, destekleyin. Size pek çok soru sorabilir. Aynı soruları tekrar tekrar yanıtlarken sabırlı ve anlayışlı davranın çünkü sorular çocuğun hissettiği karmaşa ve belirsizliği gösterir, iyileşme yöntemidir. Gerekli durumlarda “Bilmiyorum” demekten çekinmeyin.

..Unutmayın, çocuğunuz tepkilerinizi izler ve sizi örnek alır.

..Zorunlu olmadığınız sürece çocuğunuzdan ayrılmayın.

..En kısa zamanda yemek, çalışma, uyku saatlerini belirleyerek, olağan günlük yaşam düzeninize dönün.

..Çocuklar duygularını ifade edebilmek için yardıma gereksinim duyarlar.

Ölen kişi için resim yapmak, mektup yazmak konusunda çocuğunuzu yönlendirebilirsiniz.

..Ölen kişinin anısına ağaç dikmek, hatıra defteri oluşturmak gibi etkinliklere yöneltebilirsiniz.