İsmailağa Cemaati’nin önde gelen isimlerinden 'Cübbeli Ahmet Hoca' olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü, Sakarya’da Tozlu Camii'nde Osman El Hamis’in verdiği vaaza tepki göstermişti.
Sakarya Müftüsü Hasan Başiş ise iddiaları yalanlayarak, Osman el Hamis'in namaz kıldırmadığını ve Vehhâbilik propagandası yapmadığını söylemişti.
Hasan Başiş; " Gelen kişi Kuveyt’te Fetva Komisyonu’nda olan, kendisi Araplar tarafından sevilen bir kişi. Adı Osman el Hamis. Sakarya’ya geldi, burada 15 dakika kadar tamamen Araplara yönelik bir konuşma yaptı. Ben de bu esnada kendisine sadece ‘Hoşgeldiniz’ dedim ve ben de kısa, bir buçuk dakikalık bir konuşma yaptım. Bu kişiyi daha önceden tanımam, bilmem. Camide herhangi bir provokasyon olmadı, herhangi bir sıkıntı olmadı. Sadece Allah’ın birliğinden, peygambere olan sevgisinden bahsetti ve burada mülteci olarak bulunan Araplara “Aman dikkat edin, ne kadar güzel bir yerde yaşıyorsunuz, ne güzel bir memleket burası, bu memleketin kıymetini bilin” dedi. Daha sonra da gitti. Vehhabilik propagandası falan yapılmadı. Türkiye’nin aleyhinde en ufak bir söz söylenmedi. Bence o gün çok olumlu geçti. Biz kendisiyle dediğim gibi sadece uzaktan bir merhabalaştık, tokalaşmadık bile. Ondan sonra da çektiler, gittiler. Hepsi bu" diyerek Cübbeli Ahmet Hoca'ya yanıt vermişti.
CÜBBELİ AHMET'TEN YENİ AÇIKLAMA: HASAN BAŞİŞ'E DİKKAT!
Cübbeli Ahmet Hoca, sosyal medya hesabından, Sakarya Müftüsü'nün sözlerine ilişkin yeni açıklamalarda bulundu.
'Sakarya Müftüsü Hasan Başiş kendini savunmaya kalkmış, savunacağım derken de batırmış' diyen Ahmet Mahmut Ünlü; "
35 senelik devlet adamlarımızın durumu buysa ört ki ölem, ülkeye normal yoldan gelen herkes için camilere cemaat doldurulup konuşma yapması mı sağlanacak. Sakarya Müftüsü Hasan Başiş’e dikkat!
Diyanet’e yaptığımız bu tavsiyenin Fetö hususunda yaptığımız uyarılar gibi manasız kalacağını düşünsem de biz yine “Kaç kere seslendim ama herhalde evde bir canlı yok” beyti fehvâsınca vazifemizi yapıyoruz.
Nitekim Hamis Vehhâbîsini konuşturan Sakarya Müftüsü Hasan Başiş'in de 1985'te Medine İslam Üniversitesi'nden mezun olduğu dikkate alınacak olursa bu kaidenin doğruluğu daha iyi anlaşılmış olur.
Adam manyak mı ki Diyanet’in camisinde Müftü’nün yanında ben Vehhâbîyim diyecek ve Türkiye’nin aleyhine konuşacak? Zaten şu anda onların yapmak istedikleri şey Türkiye’yi ve Cumhurbaşkanımızı methederek kendilerine yer edinmek."
