Türkiye’nin dört bir yanında devam eden İsrail’le ilişkilerin kesilmesine yönelik eylemler, son olarak limanlarda İsrailli ZIM firmasının onlarca gemi ve tırının görüntülenmesi üzerine yeni bir boyut kazandı.

İsrail’le ticaretin gizli kapaklı yollarla devam ettiği ve Ak Parti iktidarının buna göz yumduğu eleştirileri hız kazanırken, Sakarya Filistin Gönüllüleri kalabalık bir grup halinde basın açıklaması yaptı.

SEDAŞ, elektrik enerjisinin güvenli kullanımı için çağrıda bulundu SEDAŞ, elektrik enerjisinin güvenli kullanımı için çağrıda bulundu

Grup adına basın açıklamasını Muhammed Ali Cumhur gerçekleştirdi. Cumhur, “Söz değil icraat istiyoruz. Ticaret kesildi deniliyor ama bütün belge ve bilgiler ticaretin sürdüğünü gözler önüne seriyor. Öte yandan İsrail’le diplomatik ilişkilerimiz halen kesilmedi. İsrail’e petrol bizim ülkemiz üzerinden ulaştırılıyor. İsrail’e yardım eden İncirlik ve Kürecik açık. İktidar artık hamaseti bırakıp icraat yapmalıdır” dedi.

Basın açıklamasının tam metni şöyle:

"Sevgili Filistin dostları;

Kalbi Filistin için atan, vicdanı yerinde durmamasını öğütleyen, elleri her katliam haberinde telaşla titreyen insanlar. Bugüne kadar tüm basın açıklamalarında söylediğimiz şeyleri söylemeye devam edeceğiz. Filistin insanlığın son yüzyılda gördüğü en alçak soykırım eylemine muhatap oluyor. İsrail denen işgal ve soykırım rejiminin ne yaptığını tanımlamaya artık gerek olmadığını düşünüyoruz. Eğer hala bugün İsrail’in katliamlarının yanında yer alan varsa, hala bu soykırıma meşru gerekçe arayanlar varsa onların herhangi bir insani vasıf taşımadığından eminiz. Lakin gelin görün ki bugün Filistin’in yanında yer aldığını iddia eden, Filistin halkının acılarını siyasi ya da toplumsal söylemlerine meze eden insanların iki yüzlülüğü insanlık için bir utanç olarak tarihe geçiyor.

Aylardır meydanlarda “İsrail’le Ticaret Filistin’e İhanet” diye haykırdık. Görünen o ki haykırmaya devam edeceğiz. Çünkü siyasal iktidar ve onun açtığı kanalla, bu halkın sermayesi ile büyüyen bazı şirketler bırakın ticareti kesmeyi İsrail ordusunu iştahla doyurmaya devam ediyorlar. Her açıklamalarında Filistin halkının yanında yer aldıklarını dile getirdiler, uluslararası toplantılarda büyük büyük sözlerle İsrail’i kınadılar fakat İsrail’in katliamının tedariğini kesmek için parmaklarını oynatmadılar. Tüm bu sahte siyasi manevralara rağmen halkımızın feraseti ve Filistin halkının yanında durma hassasiyeti gün be gün bazı gerçekleri açığa çıkarmaya devam ediyor. Bizler Filistin halkına dünyada cehennemi yaşatmaya devam eden İsrail ve dostlarını ifşa etmek için meydanları terk etmiyoruz.

Sadece meydanlarda değiliz. Limanları işgal etmeye devam edeceğiz. Siyonizme giden tüm ürünler kesilene kadar tırların önünü kesmeye devam edeceğiz. Sözümüz olsun siz İsrail’e giden ürünleri halktan gizlemek için ne kadar kurnazlık yapsanız da bizler kim İsrail’in dostu kim Filistin’in dostu ifşa etmeye devam edeceğiz. Halkımıza sesleniyoruz İsrail’e ait şirketlerin tırlarını nerede görürseniz görün kamera ile kaydedin, araçların önünü kesin, limanların kapılarını kapatın. Bu akan kanı durduracak irade halkın iradesidir. İşte ZIM Lojistik şirketi; İsrail’in askeri lojistiği için hayati öneme sahip bir şirket, fakat Türkiye limanlarında hiçbir engelle karşılaşmadan faaliyet göstermektedir. Gazze ablukadayken ve Batı Şeria işgal altındayken Türkiye limanlarında yapılan bu faaliyetlerin sürdürülebilmesi kabul edilemez. TRT’nin haberine göre Türkiye’nin Filistin özerk yönetimi adı altında İsrail’e çelik ihracatında %30.950 artış yaşanmıştır. Bu çelik ve diğer stratejik ürünlerin Filistin’e değil, işgalci İsrail’e ulaştığı artık şüpheye yer bırakmamaktadır. Savaş suçları işleyen bir işgalciye gönderilen bu mallar, Filistin halkına karşı kullanılan silahların hammaddesi olarak kullanılırken ülkemizin limanlarının bu amaca hizmet eden bir kanal haline getirilmesi, bir utançtır, açık bir suçtur.

ZIM lojistik şirketinin, İsrail’in stratejik ortaklarından biri olduğu açıkken limanlarımızda serbestçe dolaşmaya devam etmesi kabul edilemez.

•             ZIM San Diego: İsrail bayraklı bu gemi, Hayfa Limanı'ndan Mersin'e gelmiş, burada yük aldıktan sonra yeniden İsrail’e hareket ederek sevkiyatını sürdürmektedir. Bu gemi Kocaeli ve İstanbul’a da uğramış ve Türkiye limanlarından sevkiyatına devam etmektedir.

•             ZIM Virginia ve diğer ZIM gemileri: Başta Mersin limanı olmak üzere İstanbul, İzmir, Kocaeli ve Bursa limanlarına önümüzdeki günlerde ZIM İberia, ZIM Pacific, Melina, ZIM China ve diğer birçok ZIM filosundan gemi uğrayacaktır. Bu gemiler başta çelik olmak üzere İsrail için hayati öneme sahip ürünleri taşımaya devam etmektedir.


Sadece ZIM gemileri değil Türkiye’nin İstanbul’dan İzmir’e ve Mersin’e kadar İsrail limanlarına uğrayan her türden gemi trafiği devam etmektedir. Hatta silah ve mühimmat taşıdığı için Namibya limanlarına kabul edilmeyen Nordic isimli bir gemi, askeri mühimmat ve silah taşıdığı bilindiği halde Türkiye’de Bandırma Limanı’na rahatça yanaşmıştı. Limanların siyonizme açık olması Filistin’e de insanlığa da ihanettir.

Her gün TÜİK verilerini ve uluslarası kuruluşların istatisliklerini takip ediyoruz. Sevgili dostlar; Fransa yahut ABD İsrail’e silah ya da kritik bir mühimmat gönderse hamasetle onlara insanlık dersi veren iktidar limanlarını Siyonist rejime sonuna kadar açmış durumda. Üstelik halkın Filistin hassasiyetini sömürmek için giden ürünler Filistin’e gönderilmiş gibi gösteriliyor. İletişim başkanlığının sayfasında: “Türkiye Cumhuriyeti, 2 Mayıs 2024 tarihinde İsrail’le ilgili ihracat ve ithalat işlemlerini tüm ürünleri kapsayacak şekilde durdurmuştur.” şeklinde bir ifade var. ZİM şirketine ait konteynırların üzerinde Hayfa Limanına gittiği belirtilmiş. Gazze’ye tek bir çöpün girmesine dahi müsaade etmeyen İsrail’in kendi kontrolündeki bir limandan Filistin’e ürün tedariğine izin vermesi aklımızla dalga geçmekten başka nedir?


Çanakkale’ye en büyük camiyi yapan İÇDAŞ şirketine sesleniyoruz; bu camiyi Filistinli çocukların kanları karşılığı kazandığın parayla mı yaptın? İktidara sesleniyoruz kendi çıkarlarınız uğruna göz göre göre bir halk katledilirken bu iki yüzlülüğe daha ne kadar devam edeceksiniz?  SOCAR’a BP’ye Zorlu’ya hepsine ve herkese sesleniyoruz; bu halka hesap vereceksiniz! Filistin halkı katledilirken kazandığınız tek şey ateştir. Bu katliamcı ülkeyle siyasi, akademik, ticari ya da hangi alanda olursa olsun ilişkisini devam ettiren herkesi ifşa etmeye devam edeceğiz. Bu kazanç size mutluluk getirmeyene kadar sizinle uğraşmaya devam edeceğiz. Limanları, karayollarını, şirketlerinizin veya kurumlarınızın önünü işgal etmeye devam edeceğiz. Bu halka büyüyecek sesimiz daha da çok yankılanacak. Filistin halkı, Lübnan halkı nefes alamıyorsa, yiyecek bir parça ekmeğe muhtaçsa, bir damla su bulmak için yollara düştüyse and olsun ki İsrail’in dostlarına da ortaklarına da rahat vermeyeceğiz!

Tekrarlıyoruz: Limanlar işgalci İsrail ile her türlü ticarete kapatılsın. Ticari diplomatik siyasi akademik ilişkiler derhal kesilsin. İsrail’e bilgi sağlayan askeri üsler; İncirlik ve Kürecik kapatılsın. İsrail’i uluslararası hukuk önünde yargılamak için harekete geçilsin. Bizler meydanları, limanları işgalciye destek olunan her yeri sesimizle sözümüzle titretmeye devam edeceğiz. Zalimin yanında olmak küçük bir kazanç karşılığında sizi kısa bir süre tatmin edebilir. Fakat tarihin soykırım tarafında utançla anılacak bir mazi yarattığınızı unutmayın. İnsanlık adına, ahlak adına, Müslüman kimliği adına, insani değerler adına, erdem adına sizi uyarıyoruz. İnsanlığın yanında yer almazsanız bu rezalet halinizle hafızalarda kalacaksınız. Bizler sonuna kadar direnen izzetli ve şerefli Filistin halkının yanında yer almayı bir şeref madalyası olarak taşıyacağız."