Mehmet Erdoğan 17 Ağustos 1999'da ilimiz ve Marmara bölgesinde yaşanan deprem faciasına atıfta bulunarak anma mesajında; “Maalesef deprem gerçeği planlamada ve uygulamada yok sayılmakta, bu gerçek ancak yeni bir deprem meydana geldiğinde, sadece kamuoyunda görünür olmakta, ülke kamuoyu telafisi mümkün olmayan sonuçları tartışmaktan öteye geçememektedir. 1999’da hazırlıksız yakalandık denmişti. Ancak geçen zaman siyasi iktidarın nasıl bir vebal altında kaldığını gün yüzüne çıkardı.”dedi.

“DERS ÇIKARILMADIĞI GÖRÜLMEKTEDİR”

Mehmet Erdoğan mesajında; “1999 Marmara depremlerinden gerekli dersler çıkartılabilmiş olunsaydı, daha sonra gelen yıkıcı depremlerin etkisi ciddi oranlarda azaltılırdı. Fakat hala bu durumun üzülerek devam ettiği görülmektedir. Sakarya İlimizde de gerektiği şekilde bir kentsel dönüşüm yapılamamış olup, afet bilinci de yeterli seviyede oluşturulamamıştır.

“İMAR BARIŞI İLE CAN VE MAL KAYIPLARININ ÖNÜ AÇILMAKTADIR”

İmar Barışı uygulaması ile de yapı güvenliği mal sahiplerinin beyanına bırakılmış olup ileriki tarihlerde meydana gelecek depremlerde felaketlerin, can ve mal kayıplarının daha çok artmasının önü açılmıştır. Kentsel dönüşüm uygulamalarında, birinci öncelik, deprem riski altında bulunan binaların güvenli hale getirilmesi olmalı, ilgili düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.

“ASIL OLAN DEPREMİN UNUTULMAMASI VE GEREĞİNİN YAPILMASIDIR”

Yapı stokumuzun iyileştirilmesi, önümüzdeki yıllarda yaşayacağımız depremlere hazırlıklı olmak adına, bugüne kadar geçen süre içinde, ilimizde ciddi bir çalışma yapılmadığını, yapılan çalışmalarda da Deprem Riskinin birinci öncelik olarak ele alınmadığını, Erenler - Sapanca ve Hendek ilçelerinde yapılan kentsel dönüşüm çalışmalarında bu hususu net olarak görmekteyiz.

“ŞEHRİMİZDE DURUMUN NE OLDUĞU BİLİNMEZDİR”

Bugün dahi Depremin bu kadar etki bıraktığı bölgemizde, olası bir deprem için yapılan çalışmaların neler olduğu, toplanma alanlarının sayısı ve durumu, geçici barınma (çadır vs) alanlarının konumu, acil durum yollarının hangileri olduğu, durumu ve bu alanların kapasiteleri, yaşamsal malzemeler için ne boyutta hazırlık yapıldığı, sağlık malzemelerinin durumu, içme suyu problemi, alternatif kaynaklar ve arama kurtarma planları vs. de durumun ne olduğu bilinmezdir. Asıl olan, depremin unutulmaması ve gereğinin yapılmasıdır. Deva Partisi olarak iktidara geldiğimizde neler yapacağımız konusunda, Yerel Yönetimler ve Şehircilik Eylem Planımız ve Afet Eylem Planımızla hazırız.

“SORUMLULUK SORUNLARI ORTADAN KALDIRMAYA MUKTEDİR OLANLARIN OMUZLARINDADIR”.

Maalesef  her 17 Ağustos`ta, kamuoyuyla aynı sorunları paylaşıyor olmanın yarattığı kısır döngü aşılmalıdır. Sorumluluk, sorunları dile getirenlerin değil, sorunları ortadan kaldırmaya muktedir olanların omuzlarında bulunmaktadır. Ülkemizin tüm üniversitelerinde, bilimsel bilgiler üretilmekte, Mühendislik hizmetleri Mimarlar ve Mühendisler Odaları Birliği ve bağlı odalarca sağlanmaktadır. Fakat ne bilimsel bilgi kullanılmaya ihtiyaç duyulmakta, ne de Meslek Odaları bu sorunun çözümünün bir parçası olarak görülmektedir. Yine maalesef, bu anlayış gelecekte yaşanacak depremlerde daha çok kayıp ve acılar yaşamamızın nedeni olacaktır.

“EĞİTİM KALİTESİ ARTIRILMALI, STANDARTLAR YÜKSELTİLMELİDİR”

Sakarya Büyükşehir Belediyesi ve Deprem bölgelerinde bulunan tüm belediyelerimizde “Deprem ve Zemin İnceleme Müdürlükleri” oluşturulması ve inşaat müteahhitliği sektörünün yasal bir platforma oturtulması gereklidir. Türkiye’de üniversiteler İnşaat Mühendisliği öğretimini yeterinden çok daha fazla öğrenciye sunmaya çalışmaktadır. Bu inanılmaz eksiklikler Türkiye’de yetersiz ve yetkin olmayan İnşaat Mühendislerini ortaya çıkartmaktadır. İnşaat Mühendisliği eğitim kalitesi artırılmalı, müteahhitlik için yeterlilik standartları iş kalitesini yükseltecek şekilde artırılmalıdır. 28 Avrupa Birliği ülkesinde müteahhit sayısı 25.000, ülkemizdeki müteahhit sayısı 300.000 olup, ülkemiz ile eşit büyüklükteki Fransa’da müteahhit sayısı 2.000’dir. Bu durum yasal düzenlemeler ile çözülmelidir.

“ŞEHİRLERİMİZİ AFETLERE DAYANIKLI HALE GETİRECEĞİZ”

DEVA Partisi olarak her alanda çevreyle uyumlu politikalar geliştirmeyi hedefliyoruz. Bu anlamda da Yerel Yönetimler ve Şehircilik Eylem Planımız ve Afet Eylem Planımızla; Şehirlerimizi afetlere dayanıklı hale getireceğiz.  Yerel yönetimleri imar planı yapmaya esas yetkili hale getireceğiz. Afet Çerçeve Kanunu çıkartarak afet hukuku bağlamında afet mevzuatını tüm yönleriyle yeniden düzenleyeceğiz.  Belediyelere yerel afet tehlikesi ve risk haritalarını hazırlama yükümlülüğünü getirecek, Afet sonrası hak sahipliği kavramını yeniden düzenleyerek hakkaniyeti sağlayacak, Afet yönetimi ve risk azaltma yaklaşımını etkisizleştiren İmar Afları çıkarılmasına son vereceğiz. Tek bir canlının bile zarar görmemesi hedefiyle afetlerle mücadele edeceğiz.

"DEPREMDE KAYBETTİĞİMİZ VATANDAŞLARIMIZA RAHMET VE YAKINLARINA BAŞSAĞLIĞI DİLİYORUM”  

Deprem gerçeğini sürekli yaşanıldığı bu coğrafyada, tüm kurum ve kuruluşların, Şehir Yöneticilerinin ve yasa yapıcıların bilim ışığında alması gereken birçok tedbir ve yasal düzenlemelere de  ihtiyaç olduğu inancındayım. Daha yaşanabilir bir ülke ve Sakarya Şehri inşaa etmek için var gücümüzle çalışmalı ve çocuklarımıza yaşanabilir bir dünya bırakmalıyız. Bu sebeple, 17 Ağustos Marmara Depremi’nin 23.yıldönümünde, yaşanan büyük acının şehrimizde, ülkemizde ve dünyada bir daha yaşanmamasını temenni ediyor, depremde kaybettiğimiz vatandaşlarımızı rahmetle anıyor, yakınlarına başsağlığı ve sabırlar diliyorum" ifadelerini kullandı.