Yazışmalarımızda kullandığımız emojiler hayatımızın bir parçası hâline geldi son zamanlarda. Peki, nedir bu emoji? E harfi ‘görsel’ anlamına geliyor, ‘moji’ ise karakter demek. Sanaldaki ifademiz yani.
Emojinin ilk olarak 1998 yılında Shigetaka Kurita adında bir Japon tarafından kullanıldığı biliniyor. Ne kadar hızlı yaygınlaştığına hepimiz şahidiz. Hızlı çünkü işimizi kolaylaştırıyor. Yazdıklarımıza duygu katıyoruz ki bu, benim için çok önemli. :)
Bazı mesajlarda emoji olmayınca karşı tarafın tam olarak ne demek istediğini anlayamıyorum. Hangi duygularla yazdığını merak ediyorum. Mesela espri nasıl yapılır ifade kullanmadan? :) Genelde ciddi gelir bana ifadesiz yazışmalar. Hatta sinirli. :/
Eskisi gibi noktalama işaretlerini kullananlar da var. İki nokta, kapa parantez : gülümseme. Parantez sayısı, gülümsemeden kahkahaya doğru artış gösteriyor. Tam tersi bir uygulama ise üzüntü vs. anlamı taşıyor. Ama yetmiyor işte. Nasıl düşüneceğiz? Nasıl şaşıracağız? Nasıl sevineceğiz? Sevgi, şefkat, utanma, korku, öfke…

Daha birçok ifade.
Meşgulken de işimize yarıyor bunlar. Yazamıyoruz ama resimle anlatıveriyoruz hâli pürmelalimizi. Geçen gün tam böyle bir anda arkadaşım dedi ki: “Son beş mesajda emoji ile cevap verdin!” : ))
Öte yandan ifade (emoji) kullanmakla sözün etkisini azaltma riskimiz de var sanki. Yazıyı okuyan daha çok resimlere, görsellere takılıyor olabilir. Ama bunlar yoksa tüm anlam yazıda kalacaktır, yazıda aranacaktır. Hatta diyebiliriz ki ses olmadan her şey eksik. Vurgu ve tonlama olmadığı için birbirimizi yanlış anlamışlığımız olmuş mudur? Olmuştur. (Neyse, bu konuya şimdilik girmeyelim… ) Hepsini kullandık diyelim. Peki ya sustuklarımız?..
Kalın sağlıcakla…