İnsanların duygularını yaşamaları önemlidir. Yaşanmayan her duygu, söylenmeyen her cümle gibi insanın ruhunu bozar. Yapamam, edemem, dayanamam diyerek kaçmamak, yaşayarak denemek duygulardan korkmamak gerek.
İnsanların mutsuz olmasının sebebi çoğunlukla kendisidir. Çünkü hiç kimse başkalarına ayırdığı vakti kendine ayırmıyor, kendinden kaçıyor. Düşünsenize kimse hayatınıza fazla gelmiyor ama kendi kendinize fazla geliyorsunuz. Herkesin yarasına merhem oluyorsunuz, herkesi dinliyorsunuz, herkese akıl veriyorsunuz, herkese sevgi ilgi gösteriyorsunuz, herkes üzülmesin diye uğraşıyor, onları düşünüyor, herkese cengaverlik yapıyorsunuz ama kendinize hiç fayda sağlamıyorsunuz. Ömrünüzü başkalarıyla haşır neşir olurken geçiriyor kendiniz için hiçbir şey yapmıyorsunuz. Sonra da her şey yolundayken neden mutsuzum diye dövünüyorsunuz. Çünkü kendinize hiç temas etmiyorsunuz.
Paran var, iyi bir işin, kariyerin, evin, belki de sevdiğin var ama hiç olmadık zamanlarda içine birden sıkıntı basıyor veya mutsuzsun. Eğer öyleyse dur ve düşün! Sahip olduğum şeyler gerçekten sahip olmak istediğim şeyler mi? Yoksa hayallerimi bulamadığım için kanaat ettiğim şeyler mi? Çok iyi bir işin kariyerin var ama belki senin yapmak istediğin hayalindeki iş o değil. Belki evin var ama hayalindeki ev o değil, belki de yanında sevdiğin var ama hayalindeki kadın/erkek o değil. Hayatındaki şeyler hayal ettiklerin değil belki de kanaat ettiklerin...
Bir yerde olumsuzluk kötü duygu hissediyorsanız veya bir duygudan kaçıyorsanız, kaçtığınız duyguyu yaşamadığınız sürece o duyguya saplanır kalır ve daha da o duyguyu çoğaltırsınız. Bir duyguyu yok etmenin tek yolu o duyguyu yaşamaktır. Ve kendinize vakit ayırıp neden böyle hissediyorum diye kendine sormaktır.
Aşık olan bir insan aşık olduğu kişiden duygularını saklıyorsa veya aşık olduğu kişiyi çok zor elde etmişse, elde etme sürecinde aşkı daha da çoğalır. Çünkü kaçtıkça daha çok düşünürsün. Beyin anlamlandıramadığı her duyguyu düşünür. Ta ki o duygunun ne olduğunu bilene kadar. Duygularınızdan o yüzdendir ki kaçmayın, düşündükçe daha çok arzularsınız, arzuladıkça da daha çok hissedersiniz. Ve beyin bunu istemsiz yapar. Duygularınızı geçiştirmek, bastırmak, duygularınızdan kaçmak duygularınızı öldürmez, bilinenin tam aksine o duyguya sizi git gide saplar. Hislerinizi önemser, duygularınızın üzerinde durup düşünür ve duygularınızı yaşamayı seçerseniz ancak duygularınız azalır. Aşık olup aşkı yaşadıkça aşkın azalması gibi, ayrıldığın zaman ayrılık sürecindeki acının gün geçtikçe yok olması gibi… Ayrılık sürecini atlatamayan kişiler genelde ayrılık duygusuyla yüzleşemeyen kişilerdir. Ayrılık duygusunu kabullenmeyip ayrıldığı kişiyle sürekli temas halinde olan kişilerdir.
Duygularını kabullen ve herkese ayırdığın vakti kendine ayır. Duygunu yaşa; iyi veya kötü…
Sevgilerimle…
Mail: [email protected]
