“Genç Gazeteci arkadaşlarıma!

Bu meslek yorucu bir meslektir.

Ama, insan büyük bir zevkle çalışır.

Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et.

Mecbur kalırsan kır, sakın satma”

Evet bu söz ben daha doğmadan söylenmiş bir sözdür. Ve bu sözü söyleyen Rahmetli Sedat SİMAVİ' dir.

Hürriyet ve Günaydın Gazetelerinin kurucusudur. Hürriyet Gazetesini Erol SİMAVİ, Günaydın Gazetesini Haldun SİMAVİ yıllarca dimdik ayakta durarak yaşattılar. Ta ki Ülkemizde medya sıkıntılı bir hal alıncaya kadar ve sonunda gazetelerini sattılar. Ben Günaydın Gazetesinde uzun yıllar çalıştım, çok değerli gazeteci ağabeylerim oldu. Kendilerinden birçok şey öğrendim. Şimdilerde hayatta olmayan büyüklerime Allah'tan rahmet diliyorum. Şimdiler de yaşayan ve geçimlerini sağlamaya çalışan büyüklerime sağlıklı bir yaşam diliyorum.

Ülkemizde basın sektörünün darboğaza girdiği açıkça görülüyor. Bu durumdan tüm meslektaşların başta olmak üzere bende etkilendim.

Birçok meslektaşım gazeteciliği bırakıp başka iş kollarında çalışmaya başladılar. .Ancak benim gazetecilik mesleğini bırakmam mümkün değildir. Çünkü Rahmetli babamda bir gazeteci idi, beni yetiştiren ve bana emek sarf eden bir ustaya itiraz edemezdim. İşte bu halen bu yüzden mesleğimi elimden geldiği kadar sürdürmeye çalışıyorum.

Tabi ki büyük üstat Sedat SİMAVİ'nin "Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma.” dediği sözüne sadık kalarak yapıyorum.

Ancak ne yazık ki yaşadığımız şu günlerde gazetecilik mesleği dibe vurmuştur. Bende bu duruma kahrediyorum. Kalemini satan veya kiraya verenleri gördükçe içim içimi kemiriyor.

Bu işe yıllarımı verdim ancak son zamanlarda gördüğüm olumsuz davranışlarda bulunan ve kendini gazeteci zannedenlerle doldu.

Yazılı ve sosyal medyada yalan haberler ve kişilik haklarına zarar verecek haberleri okurken kahroluyorum.

Yani kısaca Sedat SİMAVİ'nin söylediği gibi “Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma.” sözü yalan oldu ve uçup gitti.

Ben büyüklerimden öğrendiğim gibi " Bitmeyen servet İtibardır" diyorum.

SÖZÜN ÖZÜ:

"İNSANOĞLU ÖLMEK İÇİN DOĞMUŞTUR BUNUN AKSİ OLMASI MMKÜN DEĞİLDİR

O ZAMAN NEDİR BU HIRS NEDİR BU AÇ GÖZLÜLÜK VE EN ÖNEMLİSİ DOYMAMAZLIK UNUTMAYIN Kİ MUHAKKAK TABUTA GİRECEKSİNİZ..."