Kocaeli'nin Değirmendere ilçesinde yaşayan 19 yaşındaki Mustafa Pektaş, hırsı ve hayata karşı verdiği savaşıyla ailesini gururlandırıyor. Henüz 15 yaşındayken tesadüfen kanser olduğunu öğrenen Pektaş, hayali olan doktorluk mesleği için de mücadele ediyor. 1 yıllık lise öğrenimi gören, daha sonra kanser olduğunu öğrenen Pektaş'ın hayatı hastalığı sebebiyle alt üst oldu. Hastanede 1 buçuk yıllık bir kemoterapi süreci geçiren ve okula gidemeyen genç, tedavisinin ardından okula gitmek istese de pandemi sebebiyle gidemedi. Zorlu bir süreç geçiren Pektaş, ailesinin desteği ve arkadaşlarının yardımı ile derslerde de başarı elde etti. Hastalığı sebebiyle doktor olmayı hedefleyen ve kendi gibi hasta insanları iyileştirmek isteyen Pektaş, girdiği üniversite sınavında 522 puan alarak Türkiye 304'üncüsü oldu.

"Okula gidemedim ama bu beni yıldırmadı"
Lisenin başlarında başarılı bir öğrenci olmadığını, hastalığının başarısını tetiklediğini anlatan Mustafa Pektaş, "Ben daha çok tiyatro ve sporla ilgileniyordum. 9. sınıfın sonlarına doğru kansere yakalandım, bu benim hayatımın dönüm noktalarından birisiydi. O süreç çok zor geçti. 1 buçuk sene boyunca okula gidemedim, dışarı çıkamadım, arkadaşlarımla buluşamadım ve konuşamadım. Bunu atlattıktan sonra da maalesef pandemi süreci ortaya çıktı ve yine okula gidemedim ama bu beni yıldırmadı. Hastalığım beni mental anlamında hırslandırdı" dedi.

"Kanser hayatımın dönüm noktası oldu"
1 buçuk sene çok yoğun bir şekilde kemoterapi sürecinden geçtiğini söyleyen Pektaş, "2 yıldır kontrollere gidip geliyorum. Şu anda hastalığı atlattım diyebilirim. Bir zafer de oradan aldım, onun sonrasında da sınav sonucum büyük bir mutluluk verdi. Şu anda kendimi doktorluğa adamaya hazırım, zaten onun ışığı ve hırsı ile çalıştım. Bu zorluklar çok kötüymüş gibi gelebiliyor ki çok zordu, ama bu hastalık hayatımın dönüm noktasıydı" diye konuştu.

"Hedefim cerrah olmak"
Sınav sonucuyla beraber çok mutlu olduğunu, böyle bir şey beklemediğini söyleyen Pektaş, "Hedefim ilk 3 bine girmekti. Tıp istiyordum ve 3 bin yeterliydi benim için. Ancak ilk 300’e girebilmek benim için büyük sürpriz oldu. Bu süreçte tabii ki arkadaşlarım, öğretmenlerim çok yardımcı oldu. Özellikle arkadaşlarımla beraber yoğun çalıştık, onlar olmasaydı ben de başka şeylere yönelebilirdim ancak hep beraber planlı ve disiplinli bir şekilde çalıştık. Puanım tüm devlet tıp üniversiteleri için tutuyor. İnşallah Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ni tercih etmek istiyorum. Hastalığımdan dolayı hedefim cerrah olmak ancak branş hala belirlemedim" şeklinde konuştu.

"Biz iki savaşı birden kazandık"
Oğlunun sakin bir çocuk olduğunu anlatan anne Nuriye Pektaş ise, "Mustafa bizi hiç üzmedi, ta ki hastalanıp hastaneye yatana kadar. Çok şükür onu da kendi çabası ve gücü ile atlattık. Hastalığı fark ettiğimizde Mustafa 15 yaşındaydı. Bir tesadüf sonucu hastalığını öğrendik. Mustafa’nın kulak altlarının lenf bezinde bir şişme meydana geldi. ‘Doktora gidelim de doktor görsün’ dedik ve öyle öğrendik. Çok şükür erken fark ettik ve tedavisine başladık. Çok zor günler geçirdik, sadece bunu yaşayan bilir. Eşimle beraber sürekli Mustafa’yı ayakta tutmak için çabaladık. Mustafa mutlu olsun, bırakmasın, savaşsın diye biz de onunla birlikte savaştık. Biz iki savaşı birden kazandık. Hem kanseri kazandık yendik hem de üniversite sınavını kazandık" ifadelerini kullandı.