Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, Ülke TV ekranlarından canlı yayınlanan ‘Genç Vizyon’ programına konuk olarak İletişim Uzmanı İsmail Yolcu’nun sorularını cevapladı. Sarıbıyık, 5 Ağustos Perşembe günü başlayacak üniversite tercih sürecinin ve bu kapsamda SUBÜ’nün öğrencilere vadettiklerinin masaya yatırıldığı programda üniversitenin imkânları, yapılanması, Sakarya’nın avantajları ve iş dünyası ile ilişkilerine yönelik bilgiler paylaşırken; öğrencilere yol göstermek amacıyla önerilerde de bulundu.

Yaşanabilir şehir

Gençlere güzel sonuçlar elde edecekleri bir tercih dönemi dileyerek konuşmasına başlayan SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, “Sakarya konum itibariyle başta İstanbul ve Ankara olmak üzere büyük şehirlere yakınlığıyla ulaşım açısından son derece önemli bir aks üzerinde yer alıyor. Yapılan araştırmalara göre ise yaşanabilir şehirler arasında en ön sıralarda yer alıyor. Öğrenciler tercihlerini yaparken tabii ki de ulaşımı, şehir yaşamını, doğal güzellikleri ve her şeyi dikkate alıyorlar.

Sakarya’da şöyle bir düşündüğüm zaman ‘yok yok’ diyebileceğim bir şehir. Sanayi var, turizm var, tarım var, denizi, gölü, yaylaları ve nice güzellikleriyle bunların hepsini aynı anda bir arada bulunduran bir şehir. Biz de üniversitemizi bu özelliklere bağlı olarak yapılandırıyoruz. Şehrin temelindeki dinamiklerin tümünü kapsayan bir üniversite oluşturduk. Bunu yaparken açmış olduğumuz bölümleri Fikir Sofrası dediğimiz buluşmalarda ilgili paydaşlarla enine boyuna konuşarak belirledik” diye konuştu.

İş dünyası ile iç içeyiz

Bölümleri ülkenin ve bölgenin ihtiyaçlarını göz önüne alarak açtıklarını belirten Sarıbıyık, “Öğrenciler tabii ki de ‘okulu bitirdiğimde iş sahibi olabileyim’ düşüncesine sahipler. Bunu dikkate alarak açılmış bölümlerin olduğu bir üniversite olduğumuz için bizi gönül rahatlığıyla tercih edebilirler. Biz iş dünyası ile iç içe çalışıyoruz. +1 Mezunlarımız çok kolay bir şekilde iş sahibi olabiliyor.

Özellikle iş yeri eğitimine gittiği işletmelerde iş başı yapan çok sayıda öğrencimiz var. Öğrencilerimiz iş dünyasının, iş dünyası fakültelerimizin ve meslek yüksekokullarımızın içinde. Bu yılla birlikte Ziraat Fakültemizin Bitki Koruma, Bahçe Bitkileri ve Peyzaj Mimarlığı bölümlerine de öğrenci alacağız. Teknoloji Fakültemiz akredite olduğu için uluslararası geçerliliğe sahip diploma veriyor ve öğrencilerimiz daha mezun olmadan iş sahibi olabiliyor” ifadelerini kullandı.

Yeteneklerini keşfediyorlar

Meslek yüksekokulu mezunlarına sahada çok daha fazla ihtiyaç duyulduğu bilgisini paylaşan Sarıbıyık, “Bu nedenle iki yıllık programlar kesinlikle es geçilmemeli. Biz öğrencilerin daha mezun olmadan fark edilmelerini sağlayan bir üniversiteyiz. Okulu bitirdiğinde ‘tecrüben var mı?’ sorusuna ‘evet var’ cevabını verecek öğrencileri iş dünyası ile birlikte yetiştiriyoruz. Bizim ön lisanstan lisansüstüne kadar tüm bölüm ve programlarımızda en az bir dönem iş dünyasına gitme zorunluluğu var. İş dünyasını bilen insan kendi işini de kurabiliyor. Bunu yapmak için önce sahayı bir tanımak gerek. Dolasıyla öğrencilerimiz daha mezun olmadan fark ediliyor.

İş dünyası öğrencilerimize ‘şu alanda ihtiyaç var, oraya yönel’ tavsiyesinde bulundukları gibi; öğrencilerimiz de kendi yeteneklerini keşfedebiliyorlar. İş dünyasında yaptıkları işleri bir tez olarak sunuyor ve bir yere iş başvurusu yaptıklarında ‘ben tecrübeliyim’ diyebiliyorlar. Biz akademisyenlerimizin de iş dünyası ile birlikte çalışmalarını istiyoruz. Öğrencilerimiz, akademisyenlerimiz ve iş dünyamız ile aslında bir bütünlüğü sağlıyoruz. Şu anda aklı doğru kullanmanın zamanı. Öğrencilerimiz aklını doğru kullanan, ortak aklı önemseyen ve ortak aklı iyi çalıştıran kişiler olurlarsa başarılı olurlar.”