Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, corona virüs salgını döneminde hem sağlık, hem iş hem de hanehalkı geliri açısından kimsenin mağdur edilmediğini açıklayarak, Sabah gazetesi yazarı Okan Müderrisoğlu'na önemli açıklamalard bulundu.

Bakan Albayrak'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'la gerçekleştirdiğimiz röportaj, hayli ses getirdi. Sn Bakan'ın son dönemde sosyal medya hesapları üzerinden sürdürdüğü bilgilendirmenin yanı sıra bu tarz kapsamlı mülakatla kritik sorulara cevap vermesi, bilhassa piyasalara yön veren aktörler bakımından ufuk açıcı oldu. Albayrak'ın yorum ve açıklamalarındaki vurguları genel mesajlardan ziyade, yeni dünya düzeni inşa edilirken Türkiye'nin alacağı pozisyona dair yapısal dönüşümün ipuçlarını veriyordu. Yani "kur, rezerv, dış ticaret" üzerine beyanda bulunanlar, önümüzdeki birkaç ay içinde klişelerinin yeni gerçekliği izah etmeye yetmediğini görecek ve buna göre tutum takınmak zorunda kalacaklar. Artık ithalata dayalı ticari konfor dönemi de kapanacak. Ara malların ülkede üretimi esas olacak. Dış ticaretin dengelenmesi için yerel para ile ticaret dahil olmak üzere, alışveriş yapılan ülkelere kayıtsız kalamayacakları derinlikte paketler sunulacak.

Bakan Albayrak röportaj kapsamında, piyasa profesyonellerinden önce ülkenin geneline, yani sade vatandaşa dönük yaklaşımları sıraladı...

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın liderliğinin önemine ve olağan dışı şartları yönetmeye yetkin kadroların kabiliyetine değindikten sonra, şu 5 başlığa dikkat çekti:

Vatandaşı salgından korumak ve hastalananları en iyi koşullarda tedavi etmek,

Salgından ekonomik anlamda olumsuz etkilenen kesimlere maddi destek vermek,

Ekonomik katma değer oluşturan firmaların ve esnafın nakit sıkışıklığı nedeniyle kepenk kapatmasını önlemek,

İstihdamı ve hane halkı gelirini korumak,

Sağlık, gıda üretim ve dağıtımı, elektrik, su ve doğal gaz gibi temel hizmetlerin kesintisiz sürdürülmesini sağlamak.

Gelişmiş ülkelerde görülen talihsiz hasta manzaralarının birini bile yaşamadan Türkiye'nin dimdik ayakta durması, dünyaya örnek olacak tarzda hizmetler sunması, ihtiyaç sahibi dost ve müttefik ülkelerin imdadına yetişmesi özel olarak not edilmeli.

Gelelim, piyasaların bam teline...

Kur istikrarı ve döviz rezervleri konusuna...

Bakan Albayrak'ın oldukça net olduğu hususların özeti ve gerekçesi şöyle:

Türkiye cari işlemler dengesini kurmuş bir ülkedir ve bu kanaldan ciddi finansman ihtiyacı bulunmamaktadır.

Kısa vadeli döviz açık pozisyonu söz konusu değildir. Yani, bankalarımızın ve diğer firmalarımızın kısa vadeli yurt dışı borçlarını tamamen kapatmaya yetecek kadar dövizi vardır.

Dış borcumuzun önemli bir kısmı dış ticaretle ilgili finansmanların yanı sıra bankacılık sektörünün istikrarlı mevduat finansmanından oluşmaktadır.

Hazine'nin dış borç geri ödeme takvimi rahat durumdadır.

Gerek bankacılık sektörü gerekse reel sektör firmaları, geçmiş kriz dönemlerinde dahi borçlarını yüzde 90'lar seviyesinde yüksek oranlarla çevirebilmiştir. Bu yılın mart ve nisan ayında, global piyasaların son derece çalkantılı olduğu dönemde dahi yenilemeler geçmişteki seviyelere yakın seyretmiştir,

Merkez Bankası'nın toplam rezervleri 86 milyar dolar seviyesindedir ve mevcut tabloda vadesi gelecek yurt dışı finansal borçları karşılamak için yeterlidir.