Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sakarya Demokrasi Meydanı'nda Sakarya Acil Durum Hastanesi, büyükşehir yatırımları ve eğitim yatırımları ile yapımı tamamlanan diğer projelerin toplu açılış törenine katıldı. Erdoğan burada açıklamalarda bulundu.

6'lı masaya "El atına binen tez iner" göndermesi yapan Başkan Erdoğan, "Birileri ülkeyi yönetmeyi, kurdukları masaya oturttukları ve etrafında topladıkları güya gizli ortakları idare etmekle karıştırıyor." cümlelerine yer verdi.

“Bunlar her toplantıda, sonraki toplantıyı kimin evinde yapacaklar, bunu konuşuyorlar”
"İnşallah 2023’te, ülkemiz ve şehirlerimizi kimin eserleriyle şenlendirdiğini göreceğiz" diyen Erdoğan, “Birileri ülkeyi yönetmeyi, partisindekileri yönetmekle aynı sanıyor. Malum bir 6’lı masaları var. Bu altılı masadan bir şey çıkar mı? Bunlar her toplantıda, sonraki toplantıyı kimin evinde yapacaklar, bunu konuşuyorlar. Birileri ülkeyi yönetmeyi, etrafında topladıkları gizli ortaklarıyla idare etmekle karıştırıyor. Bu Bay Kemal Sosyal Sigortalar Kurumunu batıran adam değil mi? Orayı batırdı, batırmakla kalmadı, nice insanlar Savaş Ay’ın programını izlediyseniz, hastanelerde, ölüm döşeklerinde kaldılar. Figüranlarla sokak tiyatrosu oynamakla, bu işi karıştırıyorlar. Bu ülkeyi yönetmek için, önce Türkiye’yi 81 vilayet ve 85 milyon vatandaşıyla kucaklaşmak gerekiyor. Biz halkımızı seviyoruz. Biz halkımızla beraberiz. Biz halkımızla beraber yürüdük bu yolda. Bunun için önce ülkemizi dünyada, şanına ve şerefine yakışır şekilde temsil etmek gerekiyor. Türkiye’nin çıkarlarını en üst seviyede korumak gerekiyor. Rusya-Ukrayna arasında savaş var. Peki tarım, tahıl koridorunda 4 milyon tonun üzerinde tahılı Karadeniz'den alıp, dünyaya dağıtan ülke hangi ülke? Sadece bu mu? 200 esirin takasını kim yaptı? Türkiye. Aldık ve takası yapıp ülkelerine gönderilmesi gereken yerlere elhamdülillah biz gönderdik” diye konuştu.

“Rusya, Ukrayna, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri bizleri, Türkiye’yi konuşuyor”
"Rusya, Ukrayna, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri bizleri, Türkiye’yi konuşuyor" diyen Erdoğan, “Küresel krizlere rağmen bu olayı çözmenin gayreti içerisinde olduk ve bu işi de Rabbimin lütfu ile başardık. Dertli olmak gerekir, dertli olmayandan bir şey olmaz, biz dertliyiz, biz milletimizin derdiyle dertleniyoruz. Ülkenin ve milletinin her meselesini çözecek program, plan, projeye sahip olacaksınız. 85 milyon vatandaşın her birine sesleniyorum; elinizi vicdanınıza koyun, bu sorunun değerlendirmesini öyle yapın; Türkiye’ye son 20 yılda hizmetleri bunlar kazandırabilir miydi? Ülkenin yaşadığı sıkıntıları bunlar çözebilir miydi? Gençlerin beklentilerine bunlar cevap verebilir miydi? Sıraların üzerinde kitaplar, yardımcı ders kitapları yavrularımıza takdim edildi. Sınıfta 20 öğrenci var ama biz okurken o sınıflarda 70-80 öğrenci vardı. Nerelerden nerelere geldik. Küresel krizlerin üst üste geldiği, fırtınalı süreçten Türkiye’yi bunlar sağ salim çıkarabilir miydi? 4 temel üzerinde Türkiye’yi yükselteceğiz dedik; Eğitim, sağlık, adalet, emniyet. Bunlara ilave; ulaşım, tarım, demokrasi. Yetmez! Ne dedik; dış politika. İşte bu dış politikanın da tırmandığı nokta neresi? BM Genel Kurulundan, Dünya'ya hitap ettik mi ettik. BM’nin karşısına Türk Evi'ni diktik mi? Artık Birleşmiş Milletler’in hemen karşısında bizim evimiz var” şeklinde konuştu.

“El atına binen, tez iner”
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Dikkat ederseniz, bunların ülkenin ve milletin herhangi bir sıkıntısının çözümüne dair hiç bir vaadini, projesini duyamazsınız, teklifini duyamazsınız. Hem öyle bir dertleri yok, hem de öyle bir kapasiteleri yok, hem hazırlıkları yok. Tüm umutlarını küresel krizin ekonomimize olan etkilerine ve uzunca bir süredir fütursuzca yürüttükleri iftira kampanyalarına bel bağlamış durumdalar. Eskiler ne diyor; 'El atına binen, tez iner.' Kendi emeği, kendi gayreti, kendi alın teri olmayan işlere bel bağlayarak, iktidar üyesi görenleri sandıkta sizlerin bir kez daha uyandıracağına inanıyorum. 6'lı masayı gerektiği şekilde millet ol arak devirmeye hazır mısınız? Şuanda bu meydan bunu söylüyor. 2023'e giden yolda öyle eskisi gibi siyasi ve toplum mühendisliği ürünü oyunlarla istikameti belirlenecek bir ülke olmadığını, bunlar hep birlikte göstereceğiz. Ülkemizin son 8-9 yıldır yaşadığı kesintisiz saldırıların sebebi sadece AK Parti, sadece Cumhur İttifakı'nı, sadece Recep Tayyip Erdoğan'ı iktidardan indirmek değildir. Asıl amaç, Türkiye'yi yeniden siyasetiyle, ekonomisiyle, dış politikasıyla, her şeyiyle, güvenliğiyle, malum yerlere, malum güç odaklarına tekrar bağımlı hale getirmek. Bunların rahatsızlığı bizden değil. Türkiye'nin özgürce politikasını belirliyor, üretiyor, büyüyor ve gelişiyor olmasındandır. Öyle ki, Gezi olaylarından, FETÖ'nün ilk büyük hamlesi olan 17-25 Aralık darbe girişimine, PKK'nın çukur eylemlerinden, DEAŞ saldırılarıyla sınırlarımızın tacizine, istikbalimizi hedef alan 15 Temmuz darbe girişiminden ekonomimizi mahvetme tehditlerine kadar, son dönemde önümüze konulan her faturada işte bu gaye vardır."

Erdoğan, "Biga’dan uçan yolcu sayısı 235 bin, öbür taraftan Sabiha Gökçen'den 100 bin. Dünyada havalimanları kapalı, uçuşları doğru dürüst yapamıyorlar ama Türkiye'de şuanda köprülerimiz bangır bangır, araçlar gidiyor geliyor. Hani ya, her taraf ekonomi de çökmüş, batmıştı. Ben şimdi helikopterden o yolları gördüm, araçlar otomobiller, otobüsler, kamyonlar, tırlar tıklım tıklım yollar dolu. Bu bir şeyi gösteriyor; ekonomik canlılığı gösteriyor ama gözü olan görür. Dili olan hakkı konuşur. Kulağı olan da duyar. Bunlarda hiçbiri yok. Tüm dünyayı etkileyen korona virüs salgını Rusya-Ukrayna Savaşı herkes gibi bizim ekonomimizde de dalgalanmalara yol açtı. Biz kendi aşımızı çıkarttık, sadece kendimiz kullanmadık. Fakir fukara, garip gureba ülkelere de bu aşılardan gönderdik. Gelişmiş ülkeler dahi bu tablo karşısında şaşkına döndüler. Ne yapacağını bilemez halde sağ sola savrulurken, biz güçlü altyapımız ve politikalarımızla kendimizi krizlerden olumlu yönde ayrıştırmayı başardık. Daha düne kadar birileri, 'Bu kadar yolu, köprüyü, tüneli, havalimanını, hastaneyi, okulu, savunma sanayi projesini, altyapı yatırımını ne yapacaksınız?' diye kendi aklınca itham ediyordu. Şimdi aynı kesimler ülkemizin bu sayede hem krizlerin üstesinden başarıyla geldiğini, hem de sürekli hedef büyüterek yoluna devam ettiğini görünce 'Niye daha fazla yapmadınız?' diye sormaya başladılar. Yatırım, istihdam, üretim ihracat ve cari fazla bu 5 başlıkla biz yolumuza devam ediyoruz. İktidar heveslerini, programları, eserleri, vizyonlarıyla milletin gönlüne girerek gerçekleştirmeye çalışmak yerine, ülkenin felaketinde arayanlardan kimseye hayır gelmez. Varsın onlar 40 tilkiyi kuyruklarını birbirine değdirmeden dolaştırmakla vakit kaybetsinler, biz işimize bakacağız. Ülkemize kazandıracak daha çok eserimiz var" ifadelerini kullandı.

“Bay Kemal bu yollardan sende geçersin”
Konuşmaların ardından Kaynarca-Karasu-Kocaali 4. Bölge Hududu Yolu Açılış Töreni canlı bağlantı ile gerçekleştirildi. Daha sonrasında ise Sakarya için 4 milyar lirayı bulan 203 projenin toplu açılışı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kurdeleyi kesmesi ile tamamlandı. Yolun açılışı sırasında ise Erdoğan, “Bay Kemal bu yollardan sende geçersin” herhalde diyerek alanda bulunanları güldürdü. Erdoğan buradan İlk Oyum Erdoğan’a, İlk Oyum AK Parti’ye Gençlik Buluşması'na katılmak üzere Serdivan Kapalı Spor Salonu'na gitti.