Sevgili okurlarım; Bir adam yeni aldığı arabasını parlatırken, 6 yaşındaki oğlu bir taş alır ve arabanın kaportasına çizgiler çizer.

Adam öfkeyle çocuğun elini tutar ve defalarca vurur, elinde İngiliz anahtarı olduğunun farkında olmadan.

Hastaneye kaldırılan çocuk, çok fazla kırık nedeniyle tüm parmaklarını kaybeder.

Çocuk babasını gördüğü zaman, acı dolu gözlerle, 'Baba parmaklarım ne zaman büyüyecek?' diye sorar.

Adam çok incinir ve suskun kalır; arabasına geri döner ve onu defalarca tekmeler.

Yaptıklarından harap olmuş bir halde arabanın önünde oturur ve çiziklere bakar.

Çocuk 'BABA SENİ SEVİYORUM' yazmıştır.

Ertesi gün adam intihar eder.

Öfke ve Sevginin sınırları yoktur;

Güzel, hoş ve sevgi dolu bir hayata sahip olmak için ikincisini seçin.

Eşyalar kullanmak içindir, insanlar ise sevilmek.

Ama bugünün dünyasında sorun şu ki, insanlar kullanılıyor ve eşyalar seviliyor.

Gelin, şu düşünceyi aklımızda tutmak için her zaman dikkatli olalım:

Eşyalar kullanmak, insanlar sevilmek içindir.

Diline dikkat et; söz olurlar.

Sözlerine dikkat et; eylem olurlar.

Eylemlerine dikkat et; alışkanlık olurlar.

Alışkanlıklarına dikkat et, onlar karakterin olur; Karakterine dikkat et; o senin kaderin olur.

Bir arkadaşımın bunu bana hatırlatma olarak iletmesine sevindim.

Allah’tan kendisine iyi ve uzun ömürler diliyorum.

İki gözünüz arasındaki ilişkiyi biliyor musunuz?

Birlikte kırparlar, birlikte hareket ederler, birlikte ağlarlar, birlikte görürler ve birlikte uyurlar.

Hiçbir zaman birbirlerini görmeseler de. Arkadaşlık da aynı şekilde olmalı!

ARKADAŞLAR ve DOSTLAR olmadan hayat beyhudedir...