Sana mektup yazmak geldi içimden. 40 yaş doğum günü zevklerin ve renklerin değiştiği bir sınır çizgisiymiş meğer. Ben seni bu sınırı geçince çok sevmeye başladım Eylül…

Adına şiirler, şarkılar yazılmış; bir de mektup yazılsın ne çıkar…

Senin gözünden bakınca anlam kazanıyor akşam güneşi. Bilmezsin sen, söylemedim daha önce; aslında ben de bilmiyordum; seninle öğrendim; ben en çok akşam güneşini seviyormuşum. Gündüzün aydınlığı tüm çirkinlikleri ortaya çıkarıyor, istesen de sevemiyorsun. Eylül, sen akşam güneşlerinde ne kadar güzelsin bir bilsen. Görmek istemediğim her şey yok oluyor…

 Sadece senin güzelliğin doğuyor batan güneşle…

‘’ Hayat kısa, kuşlar uçuyor’’ demiş Cemal Süreya. Eylül, sen gelince gitmeye başlar kuşlar…

Oysa ben onları da severim. İşte ben ayrılığı 40 yaşımda senden öğrendim. Ya kuşları bırakmayacaktım, ya seni sevmeyecektim Eylül…

Gençken nasıl da seviniyor insan ilkbaharın gelişine. Damarlarındaki deli kana eşlik ediyor.

İlkbaharda yemyeşil halının üzerindeki renk cümbüşünü seyretmeye doyamazsın. Ya ağaçların meyve müjdeleri mis kokulu. Gençken açmak isteyen bir gül misali; bahar rüzgarı alsın götürsün kokunu dört biryana diye arzuluyor insan. Bahar yazın müjdecisi diye seviyorsun gençlikte…

Yaz geldi mi akşam olmasın, güneş dağların arkasına saklanmasın istiyorsun. Güneşin enerjisi bitiyor seninki bitmiyor o yıllarda. Tomurcuk bir gülsün, daha yapraklarını açacaksın gerine gerine…

 Kokun dört bir yanda çoluk çocuk yaşlı genç herkese ilham verecek. Şiir olacaksın, adına şarkılar bestelenecek. 40 yaş öyle mi biricik Eylül’ üm…. 39 dan sonra son çıkışı da geçtin mi ver elini 40. Artık büyümüşsün…

Gonca gülün yaprakları dökülmeden önce son çırpınışlarda. Baharlardan sonbahar en sevdiğim, aylardan gözbebeğim Eylül!! Dökülen yapraklara şarkı söyletirken ayaklarım, şimdi ilkbaharda kıskandığım gençlere gülüyorum için için…

 Kanları deli de aksa; sen gelince mevsime, akşam güneşini sevmek zorundalar. Çünkü romantizm bunu gerektirir.

https://instagram.com/tugba.mutlu.boz?igshid=MWQ2ODkyMjM=

Eylül’e mektup

Tuğba Boz yazdı

Sana mektup yazmak geldi içimden. 40 yaş doğum günü zevklerin ve renklerin değiştiği bir sınır çizgisiymiş meğer. Ben seni bu sınırı geçince çok sevmeye başladım Eylül…

Adına şiirler, şarkılar yazılmış; bir de mektup yazılsın ne çıkar…

Senin gözünden bakınca anlam kazanıyor akşam güneşi. Bilmezsin sen, söylemedim daha önce; aslında ben de bilmiyordum; seninle öğrendim; ben en çok akşam güneşini seviyormuşum. Gündüzün aydınlığı tüm çirkinlikleri ortaya çıkarıyor, istesen de sevemiyorsun. Eylül, sen akşam güneşlerinde ne kadar güzelsin bir bilsen. Görmek istemediğim her şey yok oluyor…

 Sadece senin güzelliğin doğuyor batan güneşle…

‘’ Hayat kısa, kuşlar uçuyor’’ demiş Cemal Süreya. Eylül, sen gelince gitmeye başlar kuşlar…

Oysa ben onları da severim. İşte ben ayrılığı 40 yaşımda senden öğrendim. Ya kuşları bırakmayacaktım, ya seni sevmeyecektim Eylül…

Gençken nasıl da seviniyor insan ilkbaharın gelişine. Damarlarındaki deli kana eşlik ediyor.

İlkbaharda yemyeşil halının üzerindeki renk cümbüşünü seyretmeye doyamazsın. Ya ağaçların meyve müjdeleri mis kokulu. Gençken açmak isteyen bir gül misali; bahar rüzgarı alsın götürsün kokunu dört biryana diye arzuluyor insan. Bahar yazın müjdecisi diye seviyorsun gençlikte…

Yaz geldi mi akşam olmasın, güneş dağların arkasına saklanmasın istiyorsun. Güneşin enerjisi bitiyor seninki bitmiyor o yıllarda. Tomurcuk bir gülsün, daha yapraklarını açacaksın gerine gerine…

 Kokun dört bir yanda çoluk çocuk yaşlı genç herkese ilham verecek. Şiir olacaksın, adına şarkılar bestelenecek. 40 yaş öyle mi biricik Eylül’ üm…. 39 dan sonra son çıkışı da geçtin mi ver elini 40. Artık büyümüşsün…

Gonca gülün yaprakları dökülmeden önce son çırpınışlarda. Baharlardan sonbahar en sevdiğim, aylardan gözbebeğim Eylül!! Dökülen yapraklara şarkı söyletirken ayaklarım, şimdi ilkbaharda kıskandığım gençlere gülüyorum için için…

 Kanları deli de aksa; sen gelince mevsime, akşam güneşini sevmek zorundalar. Çünkü romantizm bunu gerektirir.

Tuğba Boz:  instagram.com/tugba.mutlu.boz?igshid=MWQ2ODkyMjM=