ASAYİŞ

Görevi başında hayatını kaybeden itfaiye eri Yusuf'un dayısı Cemal Yaman konuştu

Abone Ol

HALK54
Nurettin Eryılmaz'ın özel haberi

Sakarya Büyükşehir Belediyesi itfaiyesinde 8 yıldır görev yapan 29 yaşındaki itfaiye eri Yusuf Turgut, geçtiğimiz gün Adapazarı ilçesine bağlı Yağcılar Mahallesi Derya Sokak üzerindeki bir site yangınına müdahale sırasında çatının çökmesi neticesinde alevlerin arasına düşerek hastanede hayatını kaybetti. 

Yangına müdahale görevi sırasında yaşanan olay, tüm Sakarya'yı yasa boğdu. Büyükşehir Belediyesi'nin itfaiye eri Yusuf Turgut, dün İtfaiye Dairesi Başkanlığı önünde düzenlenen tören ve Serdivan Aralık Emine Hanım Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından son yolculuğuna uğurlandı.

29 yaşındaki yeğenini kaybeden Turgut'un dayısı Türk-İş Sakarya İl Temsilcisi Cemal Yaman, yaşadığı acıyı HALK54'e anlattı.

Yaman, "Acımız çok büyük evlat acısı kadar derin bir acı yaşıyoruz ailece, Allah kimseye böyle acılar yaşatmasın. Yusuf bir emekçi çocuktu itfaiye de er olarak çalışıyordu. Yusuf itfaiyecilik okulu mezunuydu. 1993 yılında doğmuş, sonradan başka bir bölüme git dedim ben ona, dayı dedi ben itfaiyeciliği çok istiyorum, ama kader işte insanı nereye götürüyor belli değil. Kocaeli de  bulunan bir okulda 2 sene itfaiyecilik okudu. Ondan sonra 2006 yılında babası vefat etti, yetim kaldı 13 yaşında. Biz de dayı olarak, yetimlere sahip çıkmaya çalıştık. Önce bu itfaiyecilik mezunu olduğu için vagon fabrikası itfaiye bölümüne aldırdım. 1 2 sene orada çalıştı sonra dedi ki dayı ben buradan çıkmak istiyorum, dedim niye hayrola Yusuf. Ben mesleğimi seviyorum burada mesleğimi yapamıyorum. çünkü vagon fabrikası itfaiye teşkilatı, bahçede bir ot yanacak ya da vagonda bir problem çıkacak 40 yılda bir iş çıkıyor. Sonra baktım kararlı bir çocuk aynı zamanda idealleri olan  bir çocuk." dedi.

Yaman, "Sonra ben bunu zeki başkana söyledim, bizim yeğen itfaiyecilik okulu mezunu, itfaiyede ihtiyaç varsa değerlendirir misiniz dedim. Neticede zeki başkan onu oraya aldı. Zaman zaman konuşuyorduk, arkadaşlarıyla da ben sık sık görüşüyorum orada bir aile olmuşlar. arkadaşlarıyla arasında bir problem mi var o hallediyormuş, ya da kırsal bir piknik düzenliyorlar bu düzenliyormuş arkadaşlarına öncülük ediyormuş. Benim de hoşuma gidiyordu bu. Bakıyorum benim de 2 tane oğlum var onlarda bu organizasyona gidiyorlardı oğlum neredesin itfaiyecilerleyiz diyorlardı. Orada bir aile olmuşlardı. Oradaki çocuklarda çok seviyorlardı dünde gösterdiler zaten karşılığını. Şimdi bu anlatılanları söylüyorum kedi, köpek bir yerde sıkışmış bunlara Yusuf yerinden bile kalmıyormuş. Oğlum diyormuş bana iş verdiğiniz zaman ben yangında bir can kurtarmak istiyorum ,Yani zor işleri bana verin diyormuş. O günde orada, öne atlıyor olaya gidiyor. Kendisi ön plana çıkıyor böyle bir hadise oldu. Ama tabi sonra bazı hikayeler çıkıyor bu işlerden. En son kandil gecesinin gününde aralıkta babasının mezarına gidiyorlar annesiyle, annesi diyor ki oğlum bu babanın sağ tarafı boş burası benim diyor. oda diyor ki burası benim onun oldu. Yusuf diyor hayır anne ben orayı sana bırakmam. maalesef kaybettik, benim diyor orası onun oldu. Cenabı Allah şehitlik mertebesi etsin inşallah. Annesini yaktı, bizi yaktı. Biz bir dayıdan ziyade baba gibiydik. Böyle bir şey Allah taktir etti. Saygı uymak lazım." dedi.

Yaman, "İzmir depreminde gönüllü Olarak hemen kafileyle gitmiş. Oradan bize bir sürü mesaj atmıştı resim atmıştı. Orada da başarılı bir görev yapmıştı. Yusuf çünkü gerçek bir kurtarıcıydı. arkadaşları arasında çok sevilen, sivilde de iş yeri haricinde de aynı özelliği taşıyan bir çocuk. ben kendi evlatlarım kadar, kendi evlatlarımdan bile daha fazla Yusuf’u seviyorduk. Yusuf bekardı 29 yaşında. Yusuf diyorduk daha evlenmeyecek misin falan dayı diyordu daha çatmadı. Böylede inançlı bir çocuktu, namazlı niyazlı bir çocuktu. O günde oruçluydu zaten annesiyle karşılıklı sahur yapmışlar. Anne diyor mavi penyemi giyeyim çok hoşuma gidiyor diyor. Onunla gitmiş annesi öyle hatırlıyor. annesi yüzüne bile bakamadı, biz baktık keşke bakmasaydık sürekli gözümün önünde. Yusuf’un hayali Yusuf sosyal bir çocuktu Yusuf zengin olayım diye bir hayali yoktu, Beşiktaşlıydı kartı vardı maçların tamamına giderdi. Elindekini arkadaşlarına harcayabiliyordu, kimseyi kırmıyordu. İlerde güzel bir ailem olsun derdi ama az önce dediğim gibi çatmadı daha derdi. Son zamanlarda da istediği bir kız vardı, belki de bu günlerde biz kız istiyor olacaktık. Sakarya halkına duyarlılığından ötürü çok teşekkür ediyorum. Adapazarı’nda itfaiyede çalışan mesai arkadaşlarına baş sağlığı diliyorum. Ailemize baş sağlığı diliyorum. Yusuf’u çok seviyoruz sevmeye devam edeceğiz." dedi.

{ "vars": { "account": "UA-158639220-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }