Türk Milletinin hayatına 1923 yılında İşçi Bayramı adıyla giren bayramın bugüne kadar iş dünyası ve halkımız tarafından coşkuyla kutlandığına dikkat çeken Kaya, bayramın, Covid-19 salgını nedeniyle bu sene buruk geçeceğini belirterek, ruhunda birlik ve dayanışma olan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramının birlik ve beraberlik içinde kutlanmasını temenni ederek şöyle dedi:

“Güzel dinimiz İslam’ın hükümlerinden biri de dayanışma, birlik ve beraberliktir. Peygamber Efendimiz bir hadisi şerifinde şöyle buyurmuştur: “Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu tehlikede yalnız bırakmaz. Kim, kardeşinin ihtiyacını görürse Allah da onun ihtiyacını görür. Kim bir müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa, Allah da o sebeple onu Kıyamet gününün sıkıntısından kurtarır. Kim bir müslümanı örterse, Allah da onu Kıyamet günü örter.” (Ebu Davud, Edeb 46, (4893); Tirmizi, Hudud 3, (1426); Buhari, Mezalim 3, İkrah 7; Müslim, Birr 58, (2580))  Maide Suresi 2. Ayette Cenabı Allah şöyle buyuruyor: “… İyilik ve takva (Allah’a karşı gelmekten sakınma) üzere yardımlaşın. Ama günah ve düşmanlık üzere yardımlaşmayın. Allah´a karşı gelmekten sakının. Çünkü Allah’ın cezası çok şiddetlidir.” Allah’ın emri ve Peygamber Efendimizin bu konudaki davranışlarına baktığımız zaman yardımlaşma, iyilik ve takva üzere hareket edilmesi gerektiği bizlere emrediliyor.  İşveren çalıştırdığı işçisine adil olur, hakkını zamanında verir, takva üzere hareket eder ve cömert olursa şüphesiz Allah Celle ve Celalüh’ün rızasına nail olacaktır.
 
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramının ruhunda da aslında Allah’ın emri ve Peygamber Efendimizin davranışları dikkate alınarak kul hakkını gözetmek yatar. Emekçinin hakkını koruyup gözetmek, dayanışma içinde olmak, iyi ve güzel davranışlarda bulunmak işvereni yüceltir, işlerini büyütür. Çalışan memnun olur, ailesini alın teriyle geçindirmenin mutluluğunu yaşar. Dolayısıyla 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramını bu çerçevede değerlendirmek gerekir. Bilinmelidir ki en kutsal kazanç alın teri ile kazanılan helal kazançtır. İşçiler de emek ve yoğun mesai harcayarak hem çalıştığı işe hem de ülke ekonomisine alın terini katarak katkı sunuyorlar. Emeğin karşılığı zamanında verilen ücrettir, alın terinin hakkıdır. Bu hakkı gözeteni Allah’ta gözetir. Ali İmran Suresi 195. Ayette Cenabı Allah şöyle buyuruyor:“Rableri, onlara şu karşılığı verdi: “Ben, erkek olsun, kadın olsun, sizden hiçbir çalışanın amelini zayi etmeyeceğim…” Bu ayetten anlaşılan alın teri katarak çalışmak kutsaldır. Bu kapsamda iş dünyasındaki her emek kutsal ve Allah’ın hükümlerine uygun bir davranıştır. Bu nedenle işçiye söz verildiği zaman yerine getirilmeli ve yalan söylenmemeli, hakkını da zamanında vermelidir. İşçi de emeğini esirgememeli ve alın teriyle geçimliğini temin etmelidir.
Bu duygu ve düşünceler kapsamında emekçilerimizin, işçilerimizin ve tüm halkımızın 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramını kutluyorum.”