İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ankara'da otelde düzenlenen '2021- 2030 Karayolu Trafik Güvenliği Stratejisi Eşgüdüm Kurulu İzleme ve Yürütme Kurulu ile Trafik Güvenliği İhtisas Grupları Toplantısı'na katıldı. Toplantıya Bakan Soylu ile birlikte ilgili bakanlıkların bakan yardımcıları, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş ile emniyet ve jandarma personeli katıldı.

Soylu, yeni kara yollarından başlamak üzere hız limitlerinin artırılması konusunda çalışma yapıldığını bildirdi. Sürücüleri ortalama hız alışkanlığına sevk etmenin ölüm, yaralanma ve sakat kalma oranlarını düşürebileceğini ifade eden Soylu, trafik polislerinin ve jandarma trafik görevlilerinin sadece ceza yazıcı olmadığını, aynı zamanda eğitici ve öğretici bir pozisyon da üstlenmeleri gerektiğini kaydetti. Trafik kazalarının önlenmesi konusunda yaptıkları çalışmaları anlatan Bakan Soylu, maket trafik araçlarının, bulundukları yerlerde kaza oranlarını yüzde 30 oranında azalttığına dikkati çekti.

Soylu, ortalama hız tespit sisteminin kurulu olduğu otoyollarda 2020'de toplam kazada yüzde 25, can kayıplarında yüzde 33 azalma sağlandığını dile getirerek, halen yeni otoyollara sistemin kurulumunun sürdüğünü söyledi. Yeni strateji belgesiyle denetim mantığının da değiştiğini, plakaya yazılan cezayı azaltıp, yüz yüze denetimi artırma yoluna gittiklerini aktaran Soylu, son yılların trafikteki en önemli adımlarından birisinin de yaya öncelikli trafik olduğunu vurguladı.

Acil çağrı merkezlerinin tek çatı altında toplanması konusunda uzun zamandır çalışma yapıldığını hatırlatan Soylu, "Bu proje nihayete ermiş durumdadır. Haziran sonu itibarıyla, bir tek ilimiz kalıyor, zannediyorum o da temmuzun ilk haftasına yetişir, tüm Türkiye'de tek çağrıya geçmiş olacağız." dedi.

Bu konuda, çok önemli, ödül alan yerli ve milli bir yazılım yaptıklarını belirten Soylu, bunun da trafik kazalarını engellemeye, kaza sonrası müdahaleye ciddi bir etkisinin olacağını söyledi. 

"OTOMOBİLLER İÇİN 20 KİLOMETREYE KADAR ARTIRMA YETKİMİZ VAR"

Soylu, yol ve araç kalitesinin artması nedeniyle hız limitlerinin esnetilebileceğini düşündüğünü belirterek, şunları kaydetti:

"Trafik kazalarının en önemli nedeni sürat ama eski Türkiye değil. Yol standardımız, kalitemiz konusunda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız da Karayollarımız da çok yetkin. Bizim sürat yönetimimiz 120, ona bir yüzde 10'luk tolerans var, 132 kilometre... Otomobiller için 20 kilometreye kadar artırma yetkimiz var. Bu konuda hem yollara hem de standartlara göre Karayolları ile trafik bir çalışma yapıyorlar. Bir miktar artırma konusunda, yeni kara yollarından başlamak suretiyle bir adım atılması üzerine bir çalışma gerçekleştirilmektedir. Elbette ortalama hız da kendi açısından önemli bir anlayış oluşturmaktadır."

Bakan Soylu, yeni bir sistem daha geliştirdiklerini, plaka tanıma sistemine yerli ve milli bir yazılım daha eklediklerini, bununla hız koridorunun takibini yaptıklarını dile getirdi.

'TRAFİK KAZALARINDA ÖLÜM ORANI 100 BİNDE 5'E DÜŞTÜ'

Bakan Soylu, trafik güvenliği meselesinin küresel bir sağlık sorunu olduğunu ve dünyada yılda ortalama 1 milyon 350 bin kişinin trafik kazalarında hayatını kaybettiği belirterek, "Bugün dünyada 100 bin nüfus başına trafikte can kaybı ortalaması 18'dir. Avrupa Birliği (AB) ortalaması 5'ti ve biraz salgın koşulları sebebiyle de 4,2 oldu. Bizim ülkemizde ise 2015'te 9,6'ydı, 2020 sonu itibarıyla 5,8 oldu. Hatta, ülkemizdeki yabancı nüfusunu dahil edersek ki, teknik açıdan dahil etmemiz gerekir; çünkü sadece Türkiye'de 3,9 milyon mülteci var. Doğal olarak bu sayı 2020 itibarıyla 100 binde 5'e tekabül etmektedir. Sayısal olarak bakarsak da 2015 yılında kaza ölümleriyle ilgili 7 bin 530'dan, 2020 sonu itibarıyla yıllık 4 bin 866'ya gerilemiştir. Yani 2 bin 664 kişi daha az can kaybı yaşamışız" dedi.

'TÜRKİYE, BM HEDEFİNİ TUTTURAN İKİ ÜLKEDEN BİRİ'

Çok genel çerçeveyle, böyle bir fotoğrafın içinde olduklarını; ancak bir değerlendirme ortaya koyarken dünyada yaşanan değişimlerin de göz ardı edilmemesi gerektiğini ifade eden Soylu, "BM Genel Kurulu, 2011-2020 arasında trafik kazalarındaki can kaybını yüzde 50 azaltma hedefi koyduktan bugüne kadar dünya nüfusu da yüzde 12 artmıştır. Bizim ülkemizde ise yüzde 11,9 artmıştır. Yani ülkemizde; sürücü belgesi sayısı yüzde 36,4, motorlu taşıt sayısı yüzde 49,6 artmış. Keza 2011'de Suriye kaynaklı bir göç hadisesi başlamıştır. Bunun özellikle göçmen kaçakçılığı ile ilgili olarak trafik kazalarına çok olumsuz yansımaları oldu. Bir minibüste 20 Suriyeli kardeşimizin, bazen 30-32 Afganlı kardeşimizin olduğunu gördük. 15 Temmuz sonrasında terör-uyuşturucu ve diğer bölgesel sorunlarla verdiğimiz mücadele ve karşı karşıya kaldığımız yüksek güvenlik maliyetleri de göz önünde bulundurulduğu zaman, bizim trafik kazaları konusunda elde ettiğimiz başarı, bana sorarsanız daha anlamlı ve daha önemli bir hale gelmektedir. Türkiye, tüm bu şartlar altında, BM'nin can kayıplarındaki yüzde 50 azalış hedefini tutturabilen iki ülkeden biri olmuştur" diye konuştu.

'AVRUPA, 'TÜRKİYE'DE BÖYLE BİR ŞEY OLAMAZ' DEDİ'

Onun için de mutlaka strateji sahibi olunması ve konuyla ilgili tüm kurumların iş birliğini sağlamak durumunda olduğunu dile getiren Soylu, "İşte bu kurul, bu toplantılar bunun için değerlidir ve bu stratejik yaklaşım sayesinde Türkiye, son 5 yılda trafik kazalarındaki can kayıplarını yüzde 35 oranında azaltabilmiştir. Yol kenarlarındaki denetimler, aldığımız diğer tedbirler, bu başarının sadece bir ayağıdır. Bu, topyekûn bir Türkiye başarısıdır. Biz bu rakamları gönderdiğimizde Avrupa, 'Türkiye'de böyle bir şey olamaz' dedi. Yani, 'Türkiye'de 100 binde ölüm oranı 5,8'e düşemez' dedi. Bunu kabul etmek istemediler; ama incelediler ve burada çok önemli bir rol model ortaya çıktı. Ve bu modeli de esas itibarıyla kabul etmek zorunda kaldılar" ifadelerini kullandı.