Yılın ilk eylemi Büro İş Sendikasından geldi. Büro İş Sendikası, TÜİK tarafından açıklanan enflasyon oranlarını kuru ekmek, kuru soğan yiyerek protesto ederek, yapılan basın açıklamasında TÜİK tarafından açıklanan enflasyona tepki gösterildi.

Yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

"Bugün TÜİK tarafından açıklanan 2020 yılı yüzde 14,60 enflasyon oranı, yandaş ve hükümet odaklı tuzu kuru olanların enflasyonu olup memur ve emeklileri açlık sınırına doğru daha da yaklaştıran sahte bir orandır.

2021 Bütçesinden memura çalışana hiçbir şey verilmediği gibi elimizde olanlarda hem TÜİK’in katkılarıyla hem de vergi ve zamlar ile elimizden alınarak milyarlarca vergileri silinen, üstüne milyarlarca teşvikler verilen yandaş sermayeye aktarılmaktadır.

Hem Türkiye, hem emekçiler beşten büyüktür.

Bugün en sarı sendikaların bile yandaş olmasından dolayı etini kemiğini sıyırarak hesaplamış olduğu yoksulluk sınırı 8.165-TL’yi geçmiş bulunmaktadır. Bu yoksulluk sınırı bile baz alınsa asgari ücrete yapılan % 21’lik artış ile 2.825-TL 90 Kuruş ücret, Konfederasyonumuz Birleşik-Kamu-İş’in açıkladığı 3.145-TL olan açlık sınırının altındadır. Bu haliyle asgari ücret; insan onuruna yakışmayan kölelik sistemi ücretidir.

Asgari ücretin yeterli olmadığını, bu ücretle çalışan emekçilerin insan onuruna yaraşır şekilde daha yüksek bir ücreti hakettiklerini belirtmekle beraber son yıllarda asgari ücrete yapılan zam oranları ile 3, 5 yıla kalmaz yıllarca okumak, kendini geliştirmek için para, zaman ve emek harcamış, dirsek çürütmüş memur maaşları ile asgari ücret eşitlenmiş olacaktır.

İstanbul-İzmir Otoyolu'nda 2020'de 292 lira olan geçiş ücreti 367 liraya yükseltilmiş bulunmaktadır. 367 TL otoyol parası, 400-TL yakıt parası ile İzmir-İstanbul arası 800 Liraya yaklaşmış oldu. Şu an uçak ile İstanbul-İzmir arası 195 TL. Bu nasıl bir düzendir.? Yol mu yapılıyor yol mu bulunuyor.? Birisi çıkıp bizlere izah etsin. Madem enflasyon % 14,60 neden geçiş garantili köprü ve yolların ücretleri % 26 artırılıyor. 10-12 lira olan Yumurta olmuş 30 lira, 35 lira olan Ayçiçek Yağı bir yıl geçmeden olmuş 80 Lira. Bir çok zorunlu gıdada artışlar % 100’den fazla. Bir mutfak sıvı yağsız, yumurtasız, peynirsiz, zeytinsiz düşünülebilir mi.? Bunun yanında elektrikten doğalgaza ulaşıma bütün temel tüketim ve ihtiyaç maddelerine tepeden tırnağa zam gelmişken açıklanan bu enflasyon oranı emekçinin aklıyla dalga geçmektir.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonuna göre halkın gerçek enflasyonu % 30’dur. Normal bir memur 8.165-TL olan yoksulluk sınırının altında çalıştırılmaktadır. Bu ne kabul edilebilir bir durum ne de insanidir.

Emeğimizi sömüren kalbi kurumuşların, emekçiye kuru ekmeği reva görmesini kınıyoruz. Bu ülkede bir tuzu kurular var bir de kuru ekmeğe muhtaç olanlar. Hakkımızı yiyen tuzu kuruların sayesinde, kuru ekmeğe muhtaç bırakılanların karnı doymuyor.

Yandaş Tok, Memur Aç,

Bu kapsamda geçmiş yıllardan kayıplarımızda dikkate alınarak;

2010 yılında asgari ücret 544-TL, en düşük memur maaşı 1.254-TL iken asgari ücretin en düşük memur maaşına oranı % 44’ dür. 2021 yılında Asgari Ücretin 2.825 Lira olduğu dikkate alınırsa en düşük memur maaşının 6.420-TL olması gerekir. En düşük memur maaşı ile en yüksek memur maaşı arasında ki makasın fazla açılmaması adına oransal olarak değil memura 2.400-TL seyyanen zam yapılması gerekmektedir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 121. Maddesine göre Ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle gelir vergisi mükellefi olanlar ile kurumlar vergisi mükelleflerine uygulanan % 5 vergi indirimi ücret geliri elde eden emekçilere de uygulanmalı ve düşük ücret geliri elde edenler için vergi oranı % 10’da sabitlenmelidir.

3600 ek gösterge sözü yerine getirilmeli,

Memurun almış olduğu tazminat benzeri ek ödemeler emekliliğe sayılmalı.

Asgari ücret vergi dışı bırakılmalı, bu tutar diğer emekçilerin gelir vergisinden istisna edilmelidir."