Birleşik Kamu-İş Konfederasyonuna bağlı Büro-İş Sendikası adına Genel Başkan Alay Hamzaçebi emekçilerin ekonomik kayıpları ve 2021 bütçesi hakkında sendikanın görüşlerini açıkladı.

Büro-İş Sendikası Genel Başkanı Alay Hamzaçebi, Bir önceki yıla göre yüzde 29,2 artışla 179,5 milyar lira olan faiz gideri nedeniyle bu bütçeden aslan payını her zamanki gibi faiz lobisi alacağını kaydederek şu ifadeleri kullandı: "Daha basit anlatım ile bütçeye göre yapılan her 100 liralık harcamanın 13,2 lirası faiz ödemelerine ayrılmıştır. Bütçe kalemlerinde Hazine garantili, dolara endeksli, geçiş garantili ulaştırma ve alt yapı yatırımlarına baktığımızda ise DSİ ödeneklerinde yüzde 139 ve özellikle de Karayolları ödeneklerindeki yüzde 84 artış yaşandığı görülmektedir. İşsizliğin her geçen gün yeni pikler yaptığı bir dönemde, başta işsizler olmak üzere çok zor şartlarda emekçiler yaşam mücadelesi verirken bütçedeki bu artışların nedeni her zaman ki gibi üç beş faiz lobisine ve müteahhitlere ayrıcalık tanındığını göstermektedir.”


Bütçenin “Yandaşa Kıyak; Emekçiye Şükret” mantığıyla hazırlandığını söyleyen Hamzaçebi, “Bütçede çocuğunu beslemekte, okutmakta, giydirmekte zorlanan, yoksulluk ve sefalet içinde yaşayan memurlar için hiçbir şey yok.  Aksine memurları askıya muhtaç edecek bir bütçe hazırlanmıştır. TBMM, Demokrasimiz, Hukuk, Adalet, Özgürlüklerimiz başta olmak üzere Temel Haklarımız Askıya alındıktan sonra Ekmeğimiz de askıya alınmış bulunmaktadır. Cumhuriyetin, demokrasinin ve evrensel insan haklarının askıya alınma süreci; sonunda ekmeği de askıya aldırır. Halkı yokluğa düşürenler bir yandan sabır telkin ederken, diğer yandan askıda ekmeğe muhtaç bırakıp sonra da teşekkür edilmesini bekliyorlar. Önce tanzim, sonra IBAN, şimdi de askıda ekmek” ifadelerini kullandı.

Hükümetin vatandaşına askıda ekmek değil; ekmeği kazanacak iş vermesi gerektiğine dikkat çeken Hamzaçebi, “Sabah: Ekonomi uçuyor, Öğlen: Dünya bizi kıskanıyor, Akşam: Askıda ekmek projesi. Görüntü çok net. Ekonomi berbat. Meclise sevk edile torba yasa ile koskocaman holding şirketlerin kurumlar vergisi oranı yüzde 15 ‘e düşürülerek asgari ücretlinin ödeyeceği vergi ile eşitlenmek isteniyor. Bu ülkede en çok vergi yükü; başta asgari ücretliler olmak üzere emekçilerin sırtına salınmıştır. Hükümetin iktidarda olduğu 18 yıldır yapmış olduğu adaletsiz vergi sistemi ve bütçe sayesinde zengin ile fakir arasındaki sosyal mesafe her geçen yıl artmıştır” diye konuştu.

Hamzaçebi, ÖTV gibi dolaylı vergilerin insan öldürdüğü bir ülkede yaşar durumuna geldiğimizi belirterek şunları söyledi: 

“Ekonomisi şahlanmış güçlü devletler, vatandaşını askıda ekmeğe muhtaç etmez. Askıya alınacaksa eğer;  saman dahil her şeyi ithal etmek için kullanılan, sadece maaşımızı almadığımız başta Dolar ve Euro olmak üzere; 3600 Ek Göstergenin, EYT, Yardımcı Hizmetler Sınıfı, Kadrolu Sözleşmeliler, TSK Sivil Memurlara Fiili Hizmet Zammı, Kariyer Uzmanlar Arasında Merkez & Taşra Ayrımı, Faturalar, İşsizlik, İcra Dosyaları,  Kiralar, Vergisiz Asgari Ücret,  düşük gelir grubundaki diğer emekçilerin vergi oranının yüzde 10’a düşürülmesi askıya alınsın. Sonuç itibariyle; Yalanlarla ülkemiz talan edilmektedir. Büro-İş Sendikası olarak bu yalan ve talan düzenine dur demek için bütün emekçileri birlikte mücadele etmeye davet ediyoruz.”