Yıldız yaptığı açıklamada, “Son günlerde bahar mevsiminin ayak sesleriyle göçmen kuşlar doğaları gereği kuzeye doğru göç etmeye başladılar. Göçün başlamasıyla birlikte, kliniğimize köy tavuklarında, hastalıkları yönünden başvurular arttı. Köy tavuklarında yaptığımız klinik muayenelerde, kanatlı hastalıkları yönünden göçmen kuşlara bağlı olarak kanatlılara ait bronşit, New castle (tavuk vebası) vb. hastalıklar tespit ettik. Ülkemiz göçmen kuşların güzergahı üzerindedir. Bu nedenle açık alanda yetiştiriciliği yapılan kanatlı hayvanlar, göçmen kuşlar tarafından taşınan hastalıklara karşı savunmasız. Bu durum köy tavukçuluğu için büyük bir risk oluşturmaktadır. Aynı zamanda Serbest gezen kanatlı işletmelerinde ve köy tavuk yetiştiriciliği yapılan köylerde ve mahalleler de biyogüvenlik önlemlerinin artırılması gerekmektedir.

Yeterli biyogüvenlik önlemleri alınmadığı taktirde serbest gezen ya da köy tavuklarının enfeksiyöz hastalıklara yakalanma olasılığı yüksektir. Bunun sonuncunda gerek serbest gezen işletmelerde gerekse köy tavuğu yapan mahallelerde ,ciddi maddi kayıplar kaçınılmaz olmaktadır. Profesyonel işletmeler genelde tüm biyogüvenlik önlemlerini alıyorlar. Ayrıca yine de her ihtimale karşı TARSİM sigortalarıyla işletmelerini sigortalıyorlar. Ödenecek sigorta priminin yarısını da devlet ödüyor. Köydeki vatandaş ise saldım çayıra mevlam kayıra misali, hiçbir aşılama ya da biyogüvenlik önlemi maalesef almıyor. Çok sevdiği tavukları için hiçbir önlem almıyor. Önlem almamasını nedeni, biyogüvenlik önlemleri ya da aşılama konusunda hiçbir bilgisi olmamasından kaynaklanmaktadır. Bu konuda kendisini bilgi yönünden geliştirmiyor. Atalarından nasıl gördüyse öyle üretmeye çalışıyor. Doğal olarak kayıplarda kaçınılmaz oluyor.” dedi.