Önceki gün eski Orman Bakanı Ersin Taranoğlu’nu aradım.

Gençler bilmez, Ersin Taranoğlu Sakaryalıdır.

Dört dönem (18-19-20-21) ANAP’tan Sakarya milletvekilliği yapmıştır.

Devlet Bakanlığı ve Orman Bakanlığı görevlerinde bulunmuştur.


Orman Bakanlığı dönemi, Haziran 1997-Ocak 1999 arasıdır.

Yaz aylarını Marmaris’te teknesinde geçirdiğini biliyordum.

Acaba yine Marmaris’te miydi, bir haftadır neler yaşanıyordu, “orman yangınları” konusunda ne düşünüyordu?

İşte telefon konuşmamızdan süzülenler:

*Marmaris bitti… Marmaris’in Marmaris denecek tarafı filan kalmadı.

*Yangınların en büyük nedeni, küresel ısınma.Dünyada yangına hassas bölgelerin tümü tehlike altında.

*”Üçlü şeytan”, işbaşında. Rüzgâr, ısı ve nem… Bu üç unsur bir araya gelince orman yangınlarıyla mücadele zorlaşır.

*Sağa sola bilinçsizce atılan cam parçaları mercek görevini görüyor, yangına neden oluyor. Sadece cam parçaları değil, su damlası bile ışığı belirli bir noktaya yansıtıyor, yangın çıkartıyor.

*Yangının bir ucu Bodrum, diğer ucu Osmaniye’de… Böylesine geniş bir alanda onlarca yangın… Bu kadar geniş alanda, bir anda böylesine fazla yangın çıkabileceği öngörülemez. Hiçbir ülkenin böyle bir öngörüde bulunup hazırlık yapabildiğini sanmıyorum. Yani bu yangınlarda “öngörülemez” bir durum var.

*Uçak konusu üzerinde bence fazla duruluyor. Uçak çözüm değil. Uçak, işin medyatik tarafı. Şöyleymiş de böyleymiş de… Kimsenin hakkını yememek lazım. Burada olağanüstü bir durum var. Bu yangınları öngörmek mümkün değil. Kaldı ki, uçak, Akdeniz coğrafyasındaki arazi şartlarında yangın söndürmede çok zorlanır. Vadilere nasıl girip çıkacak? 

*En uygunu, helikopterdir. Ama bir anda 70-80 yerde yangın çıkarsa, helikopter hangi birine yetişecek?

*Bu yangınlarla ilgili elbette sorgulanacak şeyler de var. Haydi ormanlar yandı da ormanlarla birlikte köyler neden yandı? Yanan evlere, yanan köylere neden müdahale edilemedi? Hep havadan müdahalenin yetersizliği eleştiriliyor, ama neden karadan zamanında müdahale edilmediği üzerinde kimse durmuyor.

* Turizm bölgelerinde kentler büyüdü, her tarafa pıtrak gibi tesisler yapıldı, ama bu gelişmeye paralel “yangın önlemleri” alınmadı. Hiç kimse yangın çıkarsa ne yaparız diye düşünmedi. Sonunda yangın çıktı, herkes işin ciddiyetini yeni anlıyor.

*Yangına müdahale için Azerbaycan askeri geldi, ama biz kendi askerimizi göremedik. Oysa olağanüstü durumlarda askerimiz daima görev başında olmalıydı. Ülkeyi yönetenlerin esas açıklaması gereken konu bu.

Eski Orman Bakanı Ersin Taranoğlu’nun orman yangınlarıyla ilgili söyledikleri böyle.

Sizlerle paylaşmak istedim.