Rusya krizi ve terör saldırılarıyla 2016-2018 dönemini büyük kayıplarla kapatan turizm sektörü, 2019'daki büyük rekorun ardından en iyi yıl hedefi ile girdiği 2020'de tarihin en büyük krizlerinden biriyle karşı karşıya. Corona virüsü salgını ile birlikte özellikle mart ayında yüzde 50'nin üzerinde gelir ve doluluk kaybeden sektörün nisan ve mayısta ise sıfır noktasına yaklaştığı tahmin ediliyor. Sektör, henüz hasarın boyutları ve gerçek anlamda normalleşme için herhangi bir tahminde bulunamasa da yaz döneminde kısa süreli de olsa bir sezon açılışı hedefliyor. Turizmde ilk adımların haziran ortasında gelmesini beklediklerini kaydeden Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Müberra Eresin, salgın sonrası dönem için otellerde hijyen ile birlikte açık büfeye bir miktar ara, tartışma konusu olan her şey dahil sistemine ise devam mesajını verdi. Hâlâ büyük belirsizlik taşıyan sektörün geleceğini salgındaki gidişatın belirleyeceğini aktaran Eresin, sektörün yeni destek kanallarına ihtiyaç duyduğunu vurguladı.

EN AĞIR ETKİLER

Son gelişmeleri ve salgın sonrası döneme ilişkin beklentilerini aktaran Müberra Eresin, salgınla birlikte gelişen beklenmedik sürecin geleceğe yönelik planlamaları zorlaştırdığına dikkat çekti. “Bu salgının tüm dünyayı her alanda etkilediği ve bunun en ağır neticelerinin de sektörümüzde kendisini gösterdiği ne yazık ki inkar edilemez bir gerçek” ifadelerini kullanan Eresin, corona sonrası en önemli konulardan birinin de maliyet artışları ve satış fiyatlandırmaları olacağına dikkat çekti. Kamu otoritelerinin “Artık evden çıkabilirsiniz” diyeceği günden sonrası için otelleri hazırlamaya başladıklarını aktaran Eresin, şöyle devam etti:

SET MENÜ OLABİLİR

“Corona virüsü salgınıyla ilgili alınabilecek tedbirler çerçevesinde üye otellerde kahvaltı, öğle ve akşam yemeği servisinde açık büfenin kaldırılarak, ‘kahvaltı tabağı ve set menü' uygulamasına geçilmesine yönelik tavsiye kararımız var. Ancak tabii ki ilerleyen dönemlerde tamamen kaldırılması diye bir şey söz konusu olmayacaktır. Özellikle yiyecek ve içecek servis ve sunumları, ilgili sağlık otoriteleri tarafından alınacak kararlara göre düzenlenecektir. Otellerimizin açılışı sonrası satış pazarlama faaliyetlerinde de fazlaca değişim olacağını düşünüyoruz.”

ÖNCELİK İSTİHDAM

Müberra Eresin, sektöre ilişkin destek sürelerinin uzatılmasına ve yeni kanalların da açılmasına ihtiyaç duyulduğuna da işaret ederken, özellikle istihdamı korumak konusunda yoğun çaba harcadıklarını dile getirdi. Eresin, sektördeki her işletmenin, istihdamını, güçlükle sağladığı kalifiye işgücünü koruyabilmek için maksimum çaba gösterdiğini belirterek, “TÜROB olarak bu süreci en kısa sürede atlatarak çalışanlarımızın bir an önce işlerine dönmeleri arzusundayız” dedi.

‘REKABET ÜSTÜNLÜĞÜNÜ DEVAM ETTİRECEĞİZ’

Bir süredir tartışılan ve Türkiye turizminin temel çıtasını oluşturan “her şey dahil” konseptinin salgın sonrasında da aynı şekilde uygulanmaya devam edeceğini aktaran Eresin, “Ülkemizin, yüksek standart ve hijyen koşullarında dünyada her şey dahil tatil konseptini en iyi uygulayan ülke olduğu bilinen bir gerçektir. Bu durum, önemli rekabet üstünlüğümüz ve avantajımızdır. Pandemi dönemini fırsat bilerek, Türkiye'nin turizmde bu konseptten ayrılarak artık uygulanmayacağı yönündeki birtakım çevreler tarafından hangi verilere dayanılarak yapıldığını bilmediğimiz değerlendirmeler kesinlikle gerçekleri yansıtmamaktadır. Türkiye, ‘her şey dahil' tatil konseptini, eski sunulan hizmetlerden herhangi bir kısıtlama yapmadan uygulamaya devam edecektir” değerlendirmesini yaptı.