Diyanet Hak ve Adalet Sen Genel Başkanı İbrahim Kaya, Sağlık Bakanlığı’nca yayınlanan genelge de imam ve müezzinler başta olmak üzere din görevlilerinin yer almamasını eleştirerek,  ilk aşılanacaklar arasında bunların neden yer almadığını sordu.

Covıd-19 salgın hastalığıyla mücadele kapsamında Diyanet İşleri Başkanlığında çalışan İmam, Müezzin Kayyım ve diğer din görevlilerinin özverili bir şekilde görev yaptıklarını, kimsesiz ve yardıma muhtaç vatandaşları evlerinde ziyaret ederek ihtiyaçlarını karşıladıklarını belirten İbrahim Kaya, sadece ibadethanelerde değil aynı zamanda halkın içinde de yer alan din görevlilerinin sağlık çalışanlarından, öğrenci ve öğretmenlerden, posta ve kargo çalışanlarından ayrı tutulmasını anlamakta zorlandıklarını söyledi.

Din görevlilerinin risk altında olduğunu ve her gün vatandaşlarla temasta olduklarının altını çizen Kaya, salgınla mücadele kapsamında öncelikle aşı olacakların belirlenmesinde hangi kriterlerin ele alındığını merak ettiklerini, posta ve kargo görevlileri aşı takvimine dahil edilirken halkın içinde korumasız şekilde görev yapan din görevlilerinin unutulmuş olmalarının vahim bir durum olduğuna dikkat çekti.

İmam ve Müezzin Kayyımların hem Vefa Sosyal Destek Gurubunda hem filyasyon ekibinde yer alarak görev yaptıklarını belirten İbrahim Kaya, Covıd-19 nedeniyle vefat edenlere ailelerinin bile yaklaşmasına izin verilmezken, din görevlilerinin hem cenazenin yıkanması hem cenaze namazı hem defin işlemlerinin yapılmasında önemli riskle karşı karşıya kaldıklarını ancak aşı da önceliği tespit eden Bilim Kurulu’nun hangi mantıkla din görevlilerini dışarda tuttuklarını anlayamadıklarını söyledi.

İmam ve Müezzin Kayyımların ciddi risk altında olduklarına dikkat çeken Diyanet Hak ve Adalet Sen Genel Başkanı İbrahim Kaya, Bilim Kurulu’nca tespit edilen aşılama da öncelik sıralamasının yeniden gözden geçirilerek Diyanet İşleri Başkanlığında görev yapan İmam ve Müezzin Kayyımlar başta olmak üzere Kur’an Kursu Öğreticileri ve öğretmen statüsündeki diğer görevlilerin de bu önceliğe dahil edilmesi gerektiğini söyledi.

İbrahim Kaya, son olarak şu hususlara dikkat çekti: 

“Halkımızın aşı konusunda tereddütleri var! Sayın Cumhurbaşkanı, Sağlık Bakanı ve siyasiler halkımıza seslenerek “aşı yaptırın” diyorlar. Cemaatle iç içe olan, sürekli halkın içinde yer alan din görevlilerimizin aşı yaptırmaları ve cemaate “aşınızı yaptırın” çağrıları daha etkili olacaktır. Küresel salgının yıkıcı etkisinden, sağlık, sosyal ve ekonomik etkilerinden bir an önce kurtulmak için fedakârca görev yapan din görevlilerimizin de toplumumuza vereceği mesajların önemi dikkate alınmalıdır. Din görevlilerinin sağlıklı ve huzurlu bir şekilde görev yapmalarının sağlanması açısından önerimizin dikkate alınmasını istiyoruz.”