HALK54.COM/Nurettin ERYILMAZ
Halkın gerçek gündeminin yoksulluk ve geçim sıkıntısı olduğunu söyleyen Eğitim Sen Sakarya Şube Başkanı Yücel Kaçar, "Gözümüzü iğneden ipliğie gelen zamlarla açtığımız, pandemi ile birlikte hayat pahalılığının, işsizliğin her geçen gün daha fazla derinleştiği bir yılı geride bıraktık. Ancak ne yazık ki yaşadığımız sorunları geride bırakmadık. Her tarafımız adeta mayın tarlası ile çevrilmiş durumda. Bir taraftan pandemi, diğer tarafdan hayat pahalılığı, geçim derdi, işsizlik...Gittikçe ağırlaşan koşullarda zam yağmuru devam ediyor. Yeni yıla köprü geçiş ücretlerine, vergi, harç ve cezalara, temel gıda ürünlerine ve tüketim maddelerine gelen fahiş zamlarla girdik. Siyasal iktidar halkın, emekçilerin yaşadığı dertleri, sıkıntıları çözmek yerine attığı her adımda sorun yumağını büyütüyor. Her zaman olduğu gibi acı reçete yine emekçilerin, yoksullaştırılan halkın önüne konuluyor" dedi.

TÜİK tarafından açıklanan enflasyon verilerinin kamu emekçileri, işçiler, emekliler başta olmak üzere halkın nezdinde hiçbir karşılığı olmadığının altını çizen Kaçar, "TÜİK verileri çok uzun süredir emekçi kesimlerin maaşlarını, ücretlerini baskılamanın, düşüş maaş-ücret politikasının aracı haline getirilmiştir. Ali Cengiz oyunları ile takla attırılan rakamlarla çarşıda ğazarda yaşadığımız gerçek efnlasyon perdelenmiş, bı sahte verilere göre maaş artışı yapılan milyonlar her yıl daha fazla yoksulluğa itilmiştir" dedi.

"Pandemi ile artan hayat pahalılığının görmezden gelenler geçtiğimiz 'toplu sözleşmede' Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararı ile 2021 yılının ilk altı ayı için yüzde 3 maaş artışına mahkum edilen 3 milyonu aşkın kamu emekçisinin ve 2 milyon kamu emekçisi emeklisinin bir yıl boyunca sefalet oranlarındaki artışlarla yetinmesini beklemektedir." diyen Kaçar, yıllardır yaşadıkları kayıpların giderilmesi için 7 madde sıralayarak şunları talep etti:

* Çoktan hükmünü yitiren, kamu emekçilerine 2021 yılı için %3+%3 maaş artışı dayatılan 'toplu sözleşme' derhal yenilenmelidir

*Hiç vakit kaybetmeden yapılacak toplu sözleşme ile maaşlarımız yaşanan gerçek enflasyon oranında, satın alma gücümüzdeki azalma ve ekonomik büyüme oranları dikkate alınarak artırılmalıdır.

* Asgari ücret vergi dışı bırakılmalıdır.

* Birinci vergi dilimi yüzde 15'ten yüzde 10'a düşürülerek, yoksulluk sınırına kadar olan maaşlardan yapılan kesinti birinci vergi diliminde sabitlenmelidir.

* Emekçilerin sağlık, eğitim, gıda, barınma, giyim, elektrik, ısınma giderleri için ödediği vergiler gelir vergisi matrahından mahsup edilmelidir.

* Yoksulluk sınırı altında geliri olan hanelerin elektrik, doğalgaz, su, internet giderleri pandemi tehdidi tamemen ortadan kalkıncaya kadar hazineden karşılanmalıdır.

* Bebek maması, bebek bezi ve ekmek, süt ürünleri, elektrik, doğalgaz, su başta olmak üzere temel tüketim maddelerinde KDV sıfırlanmalıdır.