//Esra Şenli//
 Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri, Cuma gecesi Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesine tepki göstererek, Gar Meydanı'nda basın açıklaması gerçekleştirdi.

Çok sayıda kadının katılımıyla gerçekleştirilen basın açıklamasında Kadın Meclisleri adına konuşan Rümeysa Özsoy, "Cumartesi sabah 2'de Resmi Gazete'de Cumhurbaşkanı kararı ile aniden İstanbul Sözleşmesi'nin feshi kararı alındığını öğrendik. Aynı gün bu kararı kabul etmeyen binlerce kadın olarak tüm şehirlerde sokakları ve meydanları doldurduk. Fesih kararının geri çekilmesine dair somut bir adim atılana dek de mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.  Meydanlardan ve sokaklardan ayrılmayacağız." dedi.

"İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞATIR"
Özsoy, " Biz kadınlar olarak fesih kararını kabul etmediğimizi söylerken devlet yetkilileri Ankara sözleşmesinden bahsediyor. 2009da AIHM tarihinde bir ilk yasanmış, ilk kez bir devletin vatandaşını aile içi şiddetten koruyamadığı için mahkum edilmesine kanaat getirilmiştir. Nahide Opuz'un mücadelesinden vazgeçmemesi İstanbul Sözleşmesi’ne ilham olmuştur. İstanbul Sözleşmesi nice kadının yaşam mücadelesinin bir sonucudur. Biz kadınlar direnerek, vazgeçmeyerek ve mücadele ederek bu sözleşmeyi kazandık. Kadınların korunması için başka bir sözleşmeye ihtiyacımız yok. İstanbul sözleşmesi etkin uygulansaydı evli olduğu erkeğin kardeşinin tecavüzüne uğradıktan sonra şikâyet için gittiği karakolda Kürtçe bilen bir memur olmadığı için ifadesi alınamayan evine geri döndüğü zamanda evli olduğu erkek tarafından öldürülen Fatma ALTUN MAKAS yaşıyor olacaktı. Sevtap Şahin 60 defa şikâyetinin bulunmasına rağmen evine elini kolunu sallayarak gelen evli olduğu erkek tarafından öldürülmeyecekti. Ayşe Tuba Arslan’ın 23 kez suç duyurusunda bulunduğu eskiden evli olduğu erkek ile uzlaştırılmaya çalışılmayacak ve satırla öldürülmeyecekti. Nadira Kadirova’nın bir milletvekilinin evinde milletvekilinin silahıyla ölmüş halde bulunmasına rağmen etkin soruşturma yürütülmemesi ve ölümünün şüpheli bırakılması mümkün olmayacaktı. Aleyna Çakırın soruşturmasında Ümitcan Uygun hakkında şüpheli sıfatıyla işlem daha erken yapılacak, DNA örneğinin alınması için başka bir suçla ilgili tutuklanması beklenmeyecekti.  İstanbul Sözleşmesinden ayrılma kararını tanımıyoruz. Yerine getirilmesi planlanan Ankara Sözleşmesini kabul etmiyoruz." dedi.

"KARARI GERİ ÇEKİN"
Özsoy, "İstanbul Sözleşmesinden tek bir kelimenin dahi çıkarılması kadınların hayatıyla oynamak demektir. İstanbul sözleşmesi kadınların güvencesidir. Kadın cinayetlerinin ve kadına yönelik şiddetin arttığını herkesin görebildiği bu dönemde hala devlet yetkilileri ‘ kadın cinayetlerinin arttığı yalandır’ açıklamaları yapıyorlar. Aile yapısını bozduğu söylenen İstanbul Sözleşmesinin aile içi şiddeti önlemeye yönelik en güçlü mekanizma olduğunu biliyoruz. Sözleşmeyi fesih etmek isteyenlerin fesih kararlarını kabul etmiyoruz." dedi.