Koronavirüs salgınının başlarında en önemli belirtiler arasında ateş ve öksürük yer alırken, salgının ilerleyen dönemlerinde en önemli belirtiler arasına tat ve koku kaybı girdi. 

Popular Science’de yer alan habere göre Penn State Üniversitesi’nde çalışan duyubilimci John E. Hayes ile bulaşıcı hastalık bilimci Cara Exten, SARS-CoV-2 salgını nedeniyle son dokuz ay boyunca koku tabanlı tarama ve test programlarını çalıştılar. Yüksek lisans öğrencilerinden biri, Ekim ayının başlarında kendisi ve annesinin günlük kahve rutiniyle ilgili bir olayı paylaştı. Bu durum, koku testlerinin COVID-19 enfeksiyonuna karşı bir tarama testi şeklinde nasıl kullanılabileceğini  önemli biçimde örnekledi.

Yüksek lisans öğrencisinin annesi, alışkanlık haline getirdiği üzere bir gün öğleden sonra bir fincan kahve yapmış ve kahveyi tadıp koklayamadığını keşfetti. Yüksek lisans öğrencisinin annesinin, çam kokulu temizlik spreyini koklamayı denediği ve onun da kokusu alamadığı belirtildi. 

SONUÇ POZİTİF GELDİ
Koku alamayınca şüphelenen kadının korona virüs testi yaptırdığı ve sonucunun pozitif geldiği bildirildi. Koku duyusu kaybını ciddiye alan, hızlı şekilde test yaptıran ve kendini izole eden anne, virüs başka birine yayılmadan önce bulaş zincirini kırarak virüse karşı bir çıkmaz sokak oluşturmuş oldu. 

Uzmanlar da bu yöntemi izleyen çok sayıdaki vatandaşın hem kendisini hem de etrafını koruyabileceğini belirtiyor. Buna göre sabah kahve içerken ya da çiğ kahveyi koklama becerisini yitiren insanların korona virüsten şüphelenmesi gerektiği bildiriliyor.