Cumhuriyet Halk Partisi Sakarya İl Başkanı Ecevit Keleş, Diyanet Başkanı Ali Erbaş'a destek amaçlı şu sözlere yer verdi;

YİNE MAĞDUR EDEBİYATI

Son günlerde yine bir “TARZAN ZORDA” tiyatrosu oynanmakta. Yönetilemeyen salgın günlerinde çağdaş “karne” sistemi cebe gelen şifre ile 50 kuruşluk maskeyi bile dağıtamayanlar, hazine tam takır olduğu için çalışanlara ödeme yapılması sonucunu doğuracağı için sokağa çıkma yasağı ilan edemeyenler, vatandaşa destek olacaklarına durmaksızın 10tl para gönder mesajı atanlar, Diyanet İşleri Başkanı’nın sözleri üzerinden mağdur edebiyatı yapmaya çalışıyorlar.

DİYANET’İN İŞİNİ NASA YAPSIN

Neymiş DİYANET faiz haram demiş, zina haram demiş bu yüzden eleştiriliyormuş. Her sene, sakız çiğnemek orucu bozar mı? diye soranlara nazire yaparcasına DİYANET faizi, zinayı 1400 yıl sonra yeni keşfediyorsa ancak “Günaydın” denir. Kendi merkezi bütçelerinden aldığı paya bakıldığında (Amerikan Uzay Ajansı) NASA’nın 2 katından fazla kaynak kullanan DİYANET’in faiz, zina hükümlerini ancak 1400 yıl sonra anlaması içler acısıdır.

BU AKILLARI AKP'YE VERİN

Bununla birlikte bizce DİYANET bu akılları önce AKP’ye versin çünkü AKP iktidarında ihtiyaç kredisi kullanımı 31 kat, tüketici kredisi kullanımı 41 kat, Konut Kredisi kullanımı 184 kat arttı. Gerçi faiz haram diyen ama her yıl bilançosunda milyonlarca lira faiz geliri elde eden bir kurumun başkalarına faiz sorusu sorması da abestir faiz hakkında konuşması da. Gırtlağına kadar faiz batağındaki hazinenin önemli bir kısmını kullanan, imam maaşlarını bunlarla ödeyen DİYANET aldığı ödeneklere faiz bulaşıp bulaşmadığını, şanş oyunları, alkollü içecek vergilerinin bulaşıp bulaşmadığını neden hiç aklına getirmiyor? Bu paralar lüks Mercedes makam araçların kapılarını açınca faiz, şans oyunları, alkollü içkiler kendilerine göre (tıpkı TOKİ kredileri gibi) caiz mi oluyor?

Hazineden en büyük paylardan birini aldığı halde Hz Muhammed’in “İşçinin ücretini alın teri kurumadan önce ödeyiniz” sözüne nazire yaparcasına (kendi işçisi, personeli olan) imam maaşlarını ödeyemedim gerekçesiyle ilave bütçe isteyen aynı DİYANET değil midir?

2004 yılında zina suç olursa tarih vermeyiz diyen AB’den korkuları yüzünden “AB ile aramızda sorun yok” açıklaması yaparak zinayı serbest bırakanlar 2020 yılında zinanın Kuran’da yasaklandığını öğrenmişler. Kendilerini tebrik ediyoruz. DİYANET’e sormak istiyoruz, zina yasak ya çocuk tecavüzü?

Twitter’dan zina güzellemeleri yapan saray avaneleri ve bakanlar bu yazdıklarınızı önce Tayyip Erdoğan’a okutun zira 2004’te o cilalı sözlerle uzun uzun Kuran’daki yerini anlattığınız zinayı başbakanlığı döneminde serbest bırakan, Eylül 2004’te zina düzenlemeleri için “Biz iktidardayken bir daha gündeme gelmez, ama bizden sonra ne olur, onu bilmem” diyen de kendileri.

Her sıkıştıklarında kullanılacak bir meta, can simidi olarak gördükleri din sömürüsünü adet haline getirenler artık bunun satmadığını anlamalıdır. Savunduklarını iddia ettikleri din en çok kendi dönemlerinde dejenere olmuştur. Kendi çıkarları için dini kullananlar dinini satışa çıkaran pazarlayanlardır.

KOLTUKTAN GÜÇ ALANLAR KAYBETMEYE MAHKUMDUR

Bu arada saray gel dediğinde koşa koşa gidip saraya giriş kuyruğunda ip gibi dizilen yerel oluşumların başkanları “aman benim koltuk gitmesin de” mantığıyla arkaladıkları güç kaybolunca çaresizce ortada kalacaklardır. Yaranmak için kendilerini inkar edenlerin hiçbir zaman değeri olmaz nitekim de olmamakta ve saray yandaşlarınca halka zulmetmekle suçlanmaktadırlar.

Dinini kişisel ve maddî çıkarlar için kullananlara, çıkarı için yanlış yorumlayanlar için Bakara suresi 174. ayet başta (iştigal konusu din olan) DİYANET olmak üzere tüm yandaşlar için kesin bir uyarıdır.