Tellioğlu, çimento sektörünün manipülatif davrandığını kapasiteleri olmasına rağmen üretim yapmadıkları ve dış piyasaya davrandıkları gibi iç piyasaya da davrandıkları için kızgın olduklarını belirtti.

Tellioğlu’nun konuşmasında öne çıkanlar:

Çimento sektörü temsilcileri piyasadaki fahiş fiyat artışlarını manipüle ederek kamuoyuyla sebep ve gerekçelerini doğru paylaşmıyorlar. Demir çelik sektörü ile de masaya oturduk. Onlarla da tartıştık ama neden kavga etmiyoruz? Çünkü maliyet artışları vesaire ile ilgili kısmen ikna olduk. Çimento sektöründe durum maalesef böyle değil. Çimento sektöründe maliyet oranı ile ilgili tamamı manipülatif ifadeler var. Nitelikli konutta çimento sektörünün maliyeti yüzde 3. Bize göre yüzde 8 ile 10 arası oran onlara göre yüzde 3. Bu neye gör? 3 milyon liralık konutu baz alırsan yüzde 3’e gelir. Halbuki çimento sektörü sadece inşaatın betonarmesinde kullanılan bir malzeme değil. Temel ve alternatifi olmayan bir malzeme.

Çimentonun ihracatta kısıtlandırılması veya vergilendirilmesi gibi temel talebimiz yok. Türk çimento sektörünün 115 milyon ton kapasitesi var. İçeride 35-40 milyon ton bir tüketim söz konusu şu anda ihracat rakamları 35-40 milyon ton civarında yani toplamı 80 milyon ton ama iç piyasada tüccar sorduğu zaman çimento istiyorum yok yurtdışına satıyoruz manipülasyonu ile fiyat yükseltiliyor. İçeride baskı aracı olarak kullanılıyor. Fazla kapasiteleri var üretebilirse. Ama istemiyorlar. Çünkü yurtdışına nasıl satıyorsak sizde de öyle satalım istiyoruz anlayışı var. Kızgınlığımız bunadır.

Talebimize karşı olumlu bir adım atılırsa grev anlayışından vazgeçeriz. Onun dışında 15 gün devam edeceğiz. Piyasa şartlarına göre bakacak daha fazla uzatmak gerekirse uzatabiliriz.