Sakarya’da bazı kamu kurumlarında esnek çalışma saatleri ve pandemi nedeniyle izin kullanan kamu kurumundaki çalışanların mesaiye zorlanmasına tepki geldi. Pandemi nedeniyle yayımlanan genelgeyi anımsatan çalışanlar, “Biz nasıl devletimizin kural ve yönetmeliklerine uyuyorsak, bizim başımızdaki amirlerimizde aynı şekilde yönetmelik ve genelgelere uymalıdır” dedi.

İşte o genelge
Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığının 13.3.2020 tarihli ve E.12362 sayılı yazısı ile 22 Mart 2020 tarihli mükerrer Resmi Gazetede yayımlanan 2020/4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi dikkate alındığında, yaşadığımız salgın hastalık sürecinde idari izin kullanan kamu personeli üç grupta toplanabilir.

İlk grup; hamileler, yasal süt izni kullananlar, engelli çalışanlar, yönetici pozisyonlarındakiler hariç 60 yaş ve üzerinde olanlar, Sağlık Bakanlığının belirlediği dezevantajlı gruplar, (bağışıklık sorunu olanlar, kanser hastaları, kronik solunum yolu hastaları, obezite ve diabet, kalp damar hastaları, organ nakli olanlar, kronik hastalar)

İkinci grup; okul öncesi ve ilköğretimde çocuğu bulunan kadın çalışanlar (Sağlık Bakanlığı ile yükseköğretim kurumlarının sağlık birimlerinde görevli personel yıllık izin kullanabilir). Bu gruptakilerin idari izinli sayılabilmesi kurumların takdirine bırakılmıştır.

Üçüncü grup; esnek çalışma kapsamında dönüşümlü çalışan personelden fiilen göreve gelmeyenler.


Genelgede mazereti ortadan kalkanların veya sonradan idari izin kapsamına girenlerin durumuna ilişkin bir açıklık bulunmamaktadır. Bununla birlikte izin verilmesine sebep olan durumun ortadan kalkması halinde idari iznin de son bulması, idari izin verilmesini gerektiren hallerin sonradan vuku bulması halinde ise ilgililerin idari izinden yararlanması gerekir.
Bu itibarla süt izninin bitmesi halinde süt iznine bağlı olarak kullanılan idari izin de sona erecektir. 

Ancak okul öncesi ve ilköğretim çağında çocuğu olanlar da idari izin kapsamındadır. Bu durumda izin kullanımı kurumların takdirinde olmakla birlikte, takdir yetkisinin keyfi değil, hizmetten beklenen yarar ile içinde bulunduğumuz salgın hastalıktan korunmanın önceliği arasında bir denge gözetilerek kullanılması gerektiğinden, idari izinden yararlanmanız mümkün bulunmaktadır.

Ayrıca, idari izin sürecinde kronik rahatsızlığı yeni ortaya çıkanların veya 60 yaşına girenlerin kurumlarını bilgilendirdikten sonra idari izin hakkından yararlanmaya başlaması gerektiğini değerlendirmekteyiz.

Diğer taraftan, Bilim Kurulunun hazırladığı COVID-19 (SARS-CoV-2 ENFEKSI.YONU) Rehberinde test sonucu negatif olsa bile bazı durumlarda 14 gün boyunca ates, ve/veya solunum semptomları açısından evde takip uygulaması bulunmaktadır. Bu durumdaki kamu personelin idari izin hakkından yararlanan ve yukarıda yer verilen gruplardan hiçbirine dahil olmadığı anlaşılıyor. Ancak hiç hastalık bulgusu olmayan kesimler için önleyici bir yaklaşım sergilenerek idari izin uygulamasına gidilmişken, koronavirüse yakalandığı konusunda şüphe duyulan ve evinde izlem/karantina altında tutulan bir personelin idari izinden yararlanamaması hayatın olağan akışına aykırı bir durum. 

Bu durumdaki personel için hastalık raporu düzenlenerek bu süreçte hastalık izni kullandırılması veya ilgili aile hekimliğinden alınacak durum bildirir bir belgenin kuruma ibraz edilmesi suretiyle ilgilinin idari izinli sayılması uygun olacaktır.