/Esra Şenli/
Sakarya'da 3 Temmuz 2020'de Hendek Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası'nda meydana gelen patlamada 7 işçi hayatını kaybederken, 127 kişi de yaralanmıştı. Meydana gelen patlamadan fabrika sahipleri ile birlikte iş güvenliği uzmanı da sorumlu tutulmuştu.
Patlamaya ilişkin, aralarında fabrika sahiplerinin de bulunduğu 5'i tutuklu 7 sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşması bugün başlarken, İş Sağlığı ve Güveliği Çalışanları Sendikası AKM önünde konuyla ilgili basın açıklaması yaptı.
Temmuz 2020'de Hendek'te havai fişek fabrikasında meydana gelen patlamada iş güvenliği uzmanı Aslı B.'nin o günden bu yana cezaevinde tutulduğunu anımsatan İş Sağlığı ve Güvenliği Çalışanları Sendikası Genel Başkanı İrfan Sayar, 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanununu hatırlatarak "Evrensel hukuk anlayışında yetkisiz sorumluluk olamayacağına göre bu durumda alınmayan önlemler nedeniyle meydana gelen bir iş kazasında İş Güvenliği Uzmanı sanık değil, şüpheli değil, tanık konumunda olmalıdır. İşi durdurma yetkisi olmayan, işveren vekili sayılmayan, kısım amiri ya da şef de olmayan sadece kısmi zamanlı olarak fabrikaya hizmet veren bir iş güvenliği uzmanını suçlayamazsınız." dedi.
Sayar, "İş güvenliği uzmanı işini düzgün yapmamış olsa dahi bundan dolayı yasalarımıza göre ancak işverene karşı sorumludur. Bir iş kazası olduğu zamanda sorumlulukları artmaz. İş kazası olmayan normal günlerde de iş güvenliği uzmanı yapmadığı işlerden dolayı da yine ve ancak işverene karşı sorumludur. İş kazasından işveren ve işveren vekilleri sorumludur. Bunu biz değil yasalarımız söylüyor. Bu konunun anlaşılması için de gerekli tüm girişimleri yaptık ve yapacağız. Biz kanunlarımızın uygulanmasını istiyoruz, İş kazası olduğunda bir günah keçisi olarak iş güvenliği uzmanlarının tutulmasını istemiyoruz. Özel bir muamele de istemiyoruz. Yasalara uyun yeter!" dedi.
Sayar, "Fabrikada vefat eden işçilere Allah'tan rahmet dileriz. Ancak; İş kazalarının sebebi iş güvenliği uzmanları değildir. Aksine iş kazalarını azaltacak yegâne personel iş güvenliği uzmanlarıdır. Vergi borcunuzdan dolayı muhasebecinizi suçluyor musunuz? Öyleyse bir iş kazası olduğunda iş güvenliği uzmanını da suçlayamazsınız. Şunu herkes duysun ve bilsin ki; Bu insanlar iş güvenliği uzmanının görevini iyi ya da kötü yapmasından dolayı ölmedi. İşverenin iş güvenliği uzmanı tarafından söylediği ve yasaların da kendisine emrettiği tedbirleri almadığından dolayı hayatını kaybetti." dedi.
Sayar, "İş Sağlığı ve Güvenliği Çalışanları Sendikası olarak diyoruz ki; bizler hapse girmek için okul okumadık. Tutuklanmak için sertifikalar almadık, yargılanmak için mesleğimize yatırım yapmadık.
“Bu kadar riskli bir işi kim yapmak ister ki?” boyutuna getirilen bu meslek mensuplarını artık rahat bırakın!
Kamuoyu vicdanını rahatlatmak için tutuklanan Aslı meslektaşımız hemen serbest bırakılmalıdır. İşyerlerinde iş kazalarını durdurmak için mücadele eden onbinlerce iş güvenliği uzmanının bu işin anlamsızlığını sorguladığını da unutmayınız!" dedi.
