ABD merkezli Princeton Üniversitesi'nin Science dergisinde yayımlanan çalışması, Kuzey Yarımküre'deki daha yüksek yaz sıcaklığı, koronavirüs pandemisinin büyümesini kayda değer ölçüde sınırlamayacağını ortaya koyuyor. Son birkaç ay içerisinde yapılan çeşitli istatistiksel çalışmalar, iklimle yeni tip koronavirüs (Sars-CoV2) arasında hafif bir korelasyon olduğunu gösteriyor. Buna göre, hava ne kadar sıcak ve nemli olursa, virüsün yayılma olasılığı da o kadar azalıyor. Ancak bu bulgular başlangıç ​​aşamasında kaldığı gibi iklimle Covid-19 arasındaki net ilişki de bilinmiyor. Princeton Üniversitesi'nin çalışması söz konusu korelasyonu tamamen dışlamamakla birlikte, iklimin virüsün yayılması üzerindeki etkisinin hayli "mütevazı" olduğu sonucuna varıyor. Çalışmada, "Bulgularımız, etkili kontrol önlemleri olmadan, daha nemli iklimlerde güçlü salgınların ortaya çıkabileceğini ve yaz havasının pandemik büyümeyi kayda değer ölçüde sınırlamayacağını gösteriyor" ifadelerine yer veriliyor.

Türk bilim insanı: 1 derece yükselme, yüzde 3,1 azalma sağlıyor

Diğer yandan Türk bilim insanı Profesör Ateş Kara da sıcaklıkların artması ile korona bulaşının azalması arasında bir doğru orantı bulunduğunu belirtmişti. ABD'deki bir araştırmaya atıfta bulunan Bilim Kurulu üyesi Ateş Kara, Twitter hesabından, "Harvard ve MIT'den araştırmacılar 25 derece üzerindeki hava sıcaklığının SARS-CoV-2 bulaşında azalma sağladığını gösterdi. Ancak bu hava sıcakken virüs bulaşmaz anlamına gelmediği için önlemlere devam etmeliyiz. Bir derece yükselme bulaşta yüzde 3.1 azalma sağlıyor" ifadelerini kullanmıştı.