Türk Kadınlar Birliği 2. Başkanı Nurçin Süzen, Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle açıklama yaptı.

Süzen açıklamasında şunları kaydetti:

"25 Kasım kadınların yalnızca kadın olmaları nedeniyle en temel insan hakkı olan “yaşam” haklarının güvence altında olmadığı gerçeğiyle YÜZLEŞME günüdür.

Ne yazık ki yaşadığımız çağda, değil şiddeti yaşamak, şiddeti tanımlamak, şiddeti farkettirmek bile ne denli yıkıcı ve ezici.
Ülkemde her gün kadınlar şiddet görüyor, öldürülüyor çocuklarımız buna şahit oluyor. Ülkemde hemen hemen her gün çocuklar istismara uğruyor, toplum buna hem şahit oluyor hem susuyor. İstismar, hasta ruhlu birkaç kişinin olayı gibi gösterilip kınama ile geçiştirilemeyecek kadar önemli, gizlenemeyecek kadar sosyal sorumluluktur.

Bu utanç verici tabloda ne yazık ki dünyada ilk sıralarda yer alıyoruz.
Kadınlarımıza yapılan şiddet ve cinayetlerin de çarpıcı artış gösterdiği ülkemizde, mücadele yöntemleri tartışılırken ;
Kazandığımız haklarımızın ortadan kaldırılmasına yol açacak yasal değişikliklerin yapılması, kullanılan dilin ve yapılan açıklamaların kadın haklarına aykırı olması, yapılan her türlü mücadeleyi engellemektedir.
Her şeyden önce kadının birey olduğunun kabulunu sağlayacak toplumsal zihniyet değişikliği sağlanarak kadına bakış açısının dönüştürmek zorunluluktur.

Cinsiyeti nedeniyle toplumun yarısı şiddet ve cinayetlere maruz bırakılıyorsa ve bu durum normalleştirilmek isteniyorsa, buna daha yüksek sesle “DUR” demek zorundayız. Çünkü ;

- Ayrımcı tutumlar nedeniyle toplumsal yaşamdan soyutlanan,
- Eğitimde, istihdamda ikinci plana atılan,
- Yönetim yerine yönetilmeye layık görülen,
- Yaşam hakkı elinden alınan, şiddeti en derinden yaşayan tüm kadınlara karşı sorumluyuz,
- Artık sayılarla ifade edilmek istemiyoruz. Çünkü bugün sayılara lanet okuyanlar, yarın şiddet uyguluyor.
- Günlere sığdırılmak istemiyoruz. Bugünlerde diyecek bir çift sözü olanlar, günün sonunda unutup bildiklerini okuyor.
- İyi hal indirimi istemiyoruz. Çünkü öldüresiye şiddeti yaşatanlar aramızda dolaşıyor.
- Yarının kurbanı olmak istemiyoruz. Çünkü şiddet bir hak ihlalidir ve hiç haklı gerekçesi olamaz, yoktur.
Eril zihniyetin yarattığı şiddet kültürüyle karşı karşıya kalmak istemiyoruz. Buna son verilmesi için çağrı ve haklı taleplerimizi bir kez daha tekrarlıyor,

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Gününde, şiddete uğramayacağımız, öldürülmeyeceğimiz, çocuklarımızın zarar görmeyeceği , haklarımızın ihlal edilmeyeceği bir dünya için mücadele ve dayanışmadan vazgeçmeyeceğiz.