//Nurettin Eryılmaz//

5 Aralık Türk Kadınına Seçme ve Seçilme hakkının verilişinin 87. yıl dönümü nedeniyle Türk Kadınlar Birliği Sakarya Şubesi ile Sakarya Bisiklet ve Doğa Sporları Derneği ortaklaşa bir etkinlik düzenledi.

Etkinlik kapsamında Yeni Cami önünde toplanılarak, Atatürk Bulvarı üzerinde Demokrasi Meydanı'na kadar yürüyüş gerçekleştirildi. Yürüyüşün ardından Demokrasi Meydanı'nda basın açıklaması gerçekleştirildi. 

Türk Kadınlar Birliği (TKB) Sakarya Şube Başkanı Tevhide Yağan ve TKB 2. Başkanı Nurçin Süzen, günün anlam ve önemine dair açıklamayı okudu. Sakarya Şube Başkanı Tevhide Yağan, bundan sonra etkinlikler ve basın açıklamalarında geri planda olacağını, TKB 2. Başkanı Nurçin Süzen ise ön planda olacağını açıkladı.

TKB 2. Başkanı Nurçin Süzen, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

"Bugün dünyada birçok ülkeden önce Türk kadınına seçme ve seçilme hakkına sahip olmanın gururunu ve çoşkusunu yaşıyoruz.

Kadınlara siyasal hakların verilmesi, Türk Devriminin en önemli aşamalarından birisini oluşturmaktadır. Kadınların siyasi ve kültürel hakları elde etmelerine yönelik çabaları cumhuriyet dönemiyle başlamıştır Dönemin aydın kadınlarından gazeteci yazar Nezihe Muhiddin ve arkadaşları 1924 yılında T.K.B derneğini kurarak kadının sosyal ve siyasal hayatta katılabilmesi ve söz sahibi olabilmesi amacıyla örgütlenip, gazete ve dergiler çıkararak toplantılar düzenleyerek, toplumun kadına bakış açısı değişiminin zeminini oluşturacak ilk adımları atmışlardır.

Mustafa Kemal Atatürk, çağdaş hukuk devleti ve çağdaş bir toplum olabilmenin şartının kadınlara siyasal, kültürel haklarının tanınması gerekliliğini her fırsatta dile getirerek toplumun her yönden kalkınması düşüncesiyle hareket ederek devrimler yapmış. 1926 da kadınlara, savundukları medeni haklarını ,1930 ve 1934 yıllarında siyasal hakları tanıyarak, 1935 yılında ki genel seçimde de 18 kadın milletvekilinin meclise girmesiyle kadın mücadelelerini taçlanmıştır.

87 yıl önce bugün pek çok avrupa ülkesinden önce tanınan haklar, o günden bu güne, ne yazık ki istenilen seviyeye getirilmemiş, aynı özen gösterilmemiştir. Oysa ki haklar sürekli mücadele ile gelişir, dönüşür ve yaşam biçimi olur. Biz kadınlar , yaşamın tüm alanlarında var olabilmek için kendimizi geliştirmeli, eğitimli ve donanımlı hale gelerek , siyasal ve sosyal alanda söz sahibi olmak için kararlı ve mücadeleci ruhla yılmadan haklarımızı kullanmalıyız.

Bu gün hala her alanda cinsiyet eşitsizliği ile mücadele etmekteyiz. Eşit haklara sahibiz ama eşit değiliz. Seçiyoruz ama seçilemiyoruz. Seçim kampanyalarında ve söylemlerde ön planda tutulan kadınlar,aday listesinde en alt sıralara konulmaktatır. Parti içi demokrasinin olmadığı yerde kadınların da söz sahibi olması mümkün olmuyor. Bu haksızlıkların telafisi ve çözümü olarak kadın kotası artırılmasının bir an bir önce parti tüzüklerine konulması gereklidir.

Bugün TBMM de seçmiş olduğumuz 600 vekil içinde 104 kadın vekilimiz, 17 bakanlık içinde tek kadın bakanımızın da, “EŞİT TEMSİL HAKKI”, kız çocuklarının kesintisiz eğitim yapmasına olanak sağlanacak ve kadın istihdamını artıracak yasaların çıkarılarak, erken yaşta evlenmelerin önüne geçecek, kadına şiddete engel olacak ve toplumsal cinsiyet eşitliğini hayata geçirecek şekilde yasaların düzenlenmesi için ses çıkarmalarını ve mecliste “KABUL EDİLMİŞTİR“ sesini duyana kadar mücadele etmelerini istiyoruz.

Çünkü bu yasalar, değişimler ve düzenlemeler partiler üstü bir anlayışla çözüme kavuşturulabilir. Çünkü “EŞİTLİK VARSA ADALET VARDIR” Bizler geçmişten bu güne kadar mücadele eden kadınların, çabalarını daha ileriye taşıma kararlılığı ile mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının 87. yılını gururla kutluyor, tüm dünyaya örnek olacak kararlara öncülük ederek Kadını Cumhuriyet projelerinde ilk sıralarda yer veren, Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı ve minnetle anıyoruz."