Vali Kaldırım, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü kutlama mesajında şu ifadelere yer verdi;

Bugün, insanlık tarihi boyunca süren bir mücadelenin ürünü olarak, insanların dünyaya geldikleri andan itibaren ve eşit bir biçimde sahip oldukları hakları ifade eden uluslararası bir belge niteliğindeki İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabulünün 72. yıl dönümünü idrak etmekteyiz.

“İnsan haklarının anayasası olarak tanımlanan 10 Aralık 1948 yılında kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile bütün insanlığın ortak değerleri güvence altına alınmış, temel hak ve hürriyetlerin kullanılması bir ölçüde de kolaylaşmıştır.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin 1949 yılında beyannameyi ilk tanıyıp imzalayan ülkeler arasında yer alması, insan haklarının korunması ve geliştirilmesi adına önemli adımlar atması, bu konudaki hassasiyetinin, samimiyetinin ve kararlılığının en önemli göstergesidir.

Bizler, inancımız ve medeniyetimizin buyruğu olarak, insanın kâinattaki en şerefli varlık olduğuna inanan bir toplumun mensuplarıyız. Bizim medeniyetimiz, kültürümüz insan merkezli bir anlayışa sahiptir. Bu sebeple hakkı korumak, insanlar arasında ayrım yapmamak, farklılıklara saygı duymak ön plana çıkmaktadır ve tarihimiz insan hak ve hukukunun her zaman korunduğuna dair örneklerle doludur.

Tarihten aldığımız sorumluluk ve devlet anlayışımızdan dolayı, sadece kendi vatandaşlarımızın değil, dünyanın tüm coğrafyalarında ve özellikle komşu ülkelerimiz başta olmak üzere ötekileştirilen, zulme uğrayan, ezilen ve sömürülen mazlumların hamisi ve sığınağı olmaya devam ediyoruz. Bunun en güzel örneğini dünyadaki değişik coğrafyalarda sıkıntıya düçar olan insanlara karşı hiçbir ayrım gözetmeksizin gönlümüzü açarak ve el uzatarak gösteriyoruz. Bununla birlikte günümüzde tüm dünyayı büyük ölçüde etkileyen pandemi sürecinde de yine tüm insanlığa ve yüzlerce ülkeye gönderdiğimiz yardımlarla da bin yıldır sevgiyi ve eşitliği ihtiva eden ve insanı öncüleyen kadim medeniyetimizin güzelliğini bir kez daha samimi bir şekilde ifade ediyoruz. Unutulmamalıdır ki görmezden gelinen her trajedi insanlık için bir utançtır ve yeni sıkıntıların habercisidir.

Elbette toplumlar, ülkeler ve insanlar birbirinden farklı olacaktır. Bu farklılıklar ortak yaşam alanımız olan yeryüzünün renkleri ve zenginlikleri olarak değerlendirilmelidir. Ama insanlığın ortak paydası, bireylerin doğuştan sahip oldukları temel hak ve özgürlükler olmalıdır.

Bu duygu ve düşüncelerle; insana gerçek değerinin verildiği, insan hakları ihlallerinin olmadığı, sevgi ve kardeşliğin hâkim olduğu bir dünya anlayışıyla, 10 Aralık İnsan Hakları Günü’nü kutluyor, bu anlamlı günün tüm insanlığa barış, huzur ve adalet getirmesini temenni ediyorum.