Test, Seattle’da merkezi bulunan Adaptive Biotechnologies tarafından geliştirildi. Şirket ABD’nin çeşitli kentlerinden bin, Avrupa’dan ise 3 bin 500 denekten alınan az miktarda kan örneklerinden yararlandı. Testin amacı insanların geçmişte koronavirüse enfekte olup olmadıklarını belirlemek.

Bu çalışma henüz hakemli bir bilim dergisinde yayımlanmadı ama uzmanlar T hücrelerinin koronavirüsle mücadeledeki rolünü ortaya çıkarttığı için çalışmanın çok umut verici olduğunu söylüyor.

Halihazırda kanda virüse karşı bağışıklığın oluşup oluşmadığı antikor testleri ile saptanıyor, zira bunları test etmek hem kolay, hem de hızlı. Ne var ki antikorlar aktif hastalık geçtikten sonra zayıflar ve birkaç ay sonra saptanamaz hale gelir.

Oysa bazı çalışmalar T hücrelerinin virüsü en az altı aya kadar hatırlayabildiğini gösteriyor. La Jolla İmmünoloji Enstitüsü’nden Akessnadro Sette, “Artık farkına varıyoruz ki T hücreleri klinik sonuçlar açısından antikorlardan daha iyi bir gösterge.”

Fakat T hücrelerini ayırmak çok karmaşık ve zor bir iş olduğu için bugüne dek ne işe yaradıkları konusundaki bilgimiz sınırlıydı.

Doğuştan varolan trilyonlarca T hücresi, yüzeyinde potansiyel bir istilacıdan gelen farklı bir molekülü veya antijeni tanıyan spesifik bir reseptör taşıyor. T hücresi reseptörlerinin bu kadar büyük bir çeşitlilik içermesi sayesinde insan vücudu hemen hemen karşılaştığı her patojeni tanıyor. Bu arada bilim insanlarının trilyonlarca T hücresi arasından koronavirüs gibi spesifik bir patojenden gelen küçük parçaları tanıyan 20 ya da 30 T hücresini tanımlaması da inanılmaz zor bir iş.

T-hücrelerinin Covid-19’taki önemi ortaya çıkınca bazı araştırma ekipleri bir araya gelerek testin geliştirilmesinde işbirliği yaptılar. Dr. Sette ve aynı enstitüden Shane Crotty önce T hücrelerini uyaran ideal antijen setini tanımladılar. Singapur’daki NUS Tıp Fakültesi’nden Dr. Antonio Bertoletti de kandaki uyarılmış T hücrelerini tespit eden bir yöntem geliştirerek çalışmaları hızlandırdı.