// Nurettin Eryılmaz //

Türkiye'de ilk koronavirüs vakasının görüldüğü günden beri farklı tedbir ve önlemler alınmış, uzun süre tam kapanma ve yarı kapanma gibi sokağa çıkma kısıtlamaları uygulanmış, insanların bir çoğu evlerine kapanmıştı. 

Sokağa çıkma kısıtlamasının uygulandığı dönemde Sakarya'da evcil hayvan sahiplenme oranı arttı. Kısıtlama sürecinde evlerine kapanan vatandaşlar evcil hayvanlarla vakit geçirmeye yöneldi. Ancak bazı uyanık vatandaşlar ise kısıtlama döneminde sokağa çıkabilmek için evcil hayvan sahiplendi. Pandemi döneminde sahiplenilen evcil hayvanlar, normal hayata dönüşün ardından terk edilmeye başlandı.

Sokağa terk edilen evcil hayvanların fiziksel ve psikolojik olarak etkilendiğini belirten Sakarya Veteriner Hekimler Odası Başkanı Mustafa Yıldız, vatandaşların duyarlı olmaları konusunda uyarıda bulundu.

"ÇOK YANLIŞ BİR DAVRANIŞ"
Son zamanlarda bu tür olaylara oldukça sık rastladığını ifade eden Sakarya Veteriner Hekimler Odası Başkanı Mustafa Yıldız, "Geçenlerde bir vatandaş, beni arayarak hayvanının rahatsız olduğunu söyleyip kliniğime geleceğini söyledi. Bende toplantım biter bitmez gelip bakacağımı dile getirdim. Kliniğe geldiğimde kapının önünde bir kedi olduğunu fark ettim. Kedi yabani değil, evcildi. Açık kapı gördüğünde hemen içeri giren bir hayvan. Bunu gördükten sonra kamera kayıtlarına baktığımızda, vatandaşın kediyi bırakıp gittiklerini gördük. İnsanlar hayvanları sahipleniyor, sonra da herhangi bir sebeple sokaklara salıyor. Bu çok yanlış bir davranış. Hele ki son zamanlarda çok büyük bir artış söz konusu. Eskiden, ilk bahar aylarında aileler çocuklarına kedi ya da köpek alıyor fakat okullar yeniden açıldığında hayvanları sokağa bırakıp evlerine dönüyorlar. Bu hayvanlar için çok can yakıcı ve onların psikolojisini bozuyor." diye konuştu.

"HAYVANLARI SEVİP SAHİPLENİN"
Özellikle pandemiden dolayı hayvan sahiplenme oranının arttığını belirten Yıldız, yaşam şartlarını göz önünde bulundurmadan alınan hayvanların yasaklar kalktıktan sonra tek tek terk edilmeye başlandığını söyleyerek, "Hayvanları sahiplenen insanların sebepleri ise hem can sıkıntısı hem de psikolojik olabilir. Yasak olduğu zamanlarda hepsi hayvanları bahane ederek rahatça sokaklara çıkabiliyorlardı. Şimdi yasaklar olmadığı için insanlar uğraşmak istemiyorlar. Buraya bırakılan hayvanlarında canı tehlikeye atılıyor. Arabalar çok hızlı geçiyor ve kedi ya da köpek bunun farkında olamıyor. Gerçekten üzücü bir durum. Hayvan beslemek çok önemli ve onların mutluluklarını çok arttırıyor. İnsanlar nasıl doğaya ait ise, hayvanlarda doğaya aittir. Onların varlığını korumalıyız ve herkese hayvanları sevip sahiplenmelerini tavsiye ederim." şeklinde konuştu.