Adapazarı Halk Eğitimi Merkezi Müdürü Abdulvahit Uygar, cadde ortasında pompalı tüfekle kardeşi tarafından öldürülmesine ilişkin şüpheli M.Z.U. bugün hakim karşısına çıktı. 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada, sanık, maktulün babası, kardeşleri, sanığın eşi, tanıklar ve taraf avukatları salonda hazır bulundu. Celse arasında gelen belgelerin zapta geçirilmesi sonrasında kimlik tespiti yapıldı. Söz hakkı verilen tutuklu sanık M.Z.U., ağabeyi Abdulvahit Uygar ile alacak verecek meselesi olduğunu ve konuşmak için gittiği sırada ağabeyinin elini beline götürdüğü sırada tüfeğin yanlışlıkla ateş aldığını ifade etti. Mahkemede bulunan maktul ve sanığın babası ise iki oğlunun arasında alacak verecek meselesinin olmadığını belirtti.

“12 yıllık alacak verecek meselesi vardı”

Hakim karşısına çıkan ve söz hakkı verilen sanık M.Z.U., “Kardeşimi bilerek veya tasarlayarak öldürmedim. Ağabey kardeş arasında olan bir sorun vardı, 12 yıllık alacak verecek meselesi vardı. Ben Ağrı Patnos’ta bakkal dükkanı işletiyordum. 3 yıl uğraştı çocukların burada geleceği yok dedi, beni ikna etti. Sakarya’ya geldim ve Patnos’taki yerimi devrettim. Burada ben, ağabeyim ve M.Ç. ortak olarak balık tezgahında çalıştık sonra anlaşamayınca ayrıldım. Ben Sakarya’ya 12 yıl önce geldiğimde 1 milyon 500 bin lira parayla geldim. Bu parayı ağabeyim benden aldı ve Sakarya’ya alış dedi. 6-7 sene paramı dövize yatırdığını söyledi. Bir zaman sonra ben paramı istedim bana bende paran yok buna dair bir yazılı beyanın var mı, dedi. 4-5 yıl önceydi yanılmıyorsam mesaj attım sonra araya aracılar girdi ve görüşmeye başladık. Düşmanlık olmadı akabinde 1 buçuk sene önce pandemi döneminde annemi köye götürmemi istedi, götürdüm. Aramızda düşmanlık yoktu. Annemi bıraktıktan sonra arabayı ağabeyime verdim. En son 15 -20 gün önce M.B. benimle konuşmak istedi. Bana 3 buçuk milyon lira teklif ettiler benim paramın o zamanki değeri 20 milyon liraya yakın bende tamam dedim. Bunu kabul etmemdeki sebep beni avukat tutarak sıkıştırdı. Bende kabul ettim” dedi.

“Ağabeyimi tasarlayarak ve bilerek öldürmedim”

Arkadaşının arabasını aldığını belirten sanık, “Arkadaşımdan istedim Kocaeli’ne gidecektim yeni bir hayat başlangıç için iş bakacaktım. Tüfeği de satmak için arabaya aldım. Sonra 15 -20 gün geçti M.B. gelmedi bende ağabeyimin yanına gittim. Beni görür belki konuşuruz dedim. Mesai saatinin bitimine yakın orda oldum. Ağabeyim arabayla giderdi hep ama bu sefer yürümeye başladı bana doğru geldi. Bende üstüme alındım çünkü bana daha önceden, 'Silahımı aldım, alt yapımı hazırladım ceza almam' demişti. Elimi omzuna attım eli beline gidince tüfek istem dışı ateş aldı. Bana arkadan sıkmasın diye bacağına ateş ettim. Ben önceden ağabeyimi tasarlayarak ve bilerek öldürmedim, ben birini vuracağım diye kimseyi aramadım, HDP binasına gitmedim. Pişmanım, hayatım boyunca psikoloji destek almadım ve ilaç kullanmadım” diye konuştu.

“Söylediklerinin hepsi yalan maktül ve sanık benim oğlumdur”

Sanık ve maktulün babası K.U., “Söylediklerinin hepsi yalan maktül ve sanık benim oğlumdur. Abdulvahit, sanıktan para almamıştır. Dükkan zaten Patnos dışında ufak bir kulübeydi sigara dahi satamazdı. Ağabeyi, sanık ve çocuklarının iyiliği için Sakarya’ya çağırdı. Aldığı evin yarısını ağabeyi Abdulvahit verdi. Şikayetçiyim” şeklinde konuştu.

“Sanığın, Abdulvahit’i kıskandığı için böyle bir fiil işlediğini düşünüyorum”

Sanığın ve maktulün kardeşi M.U., “Patnos’taki dükkandan sanığın 1 buçuk milyon lira gelir elde etmesi mümkün değildir. Dükkan devredildiğinde iflas etti, alacak yoktu. Sanığın, Abdulvahit’i kıskandığı için böyle bir fiil işlediğini düşünüyorum. Sanık, ağabeyime yalvardı Sakarya’ya götürmesi için ağabeyimde iş, ev bulmasına yardım etti. Daha öncesinden ağabeyim hakkımda baltayla öldüreceğini söylüyordu sanık biz defalarca söyledik hatta babam ayaklarına kapandı. Şikayetçiyim” ifadelerini kullandı.

“Bu parayı verdiğine kendi kendini inandırıyordu, anca para vermedik”

Tutuklu sanık M.Z.U.’nun tanık olan eşi V.U., “Sanık eşim, maktulden alacağı var diye söylemleri vardı ama alacağı yoktu. Patnos’tan Sakarya’ya gelirken 1 buçuk milyon liramız yoktu. Sakarya’dan ev alırken paramız çıkışmadı, M.U. 10 bin babam 5 bin lira verdi. Olaydan önce sanık beni aradı, “Benim ağabeyimden alacağım var mı?” diye sordu bende bizim paramızın olmadığını söyledim. O da bana “O zaman yarın kadar o parayı çıkartmazsanız ikinizi de öldürürüm” dedi. Önceden sanık parayı ağbeyine benim verdiğimi söylerken sonralarında kendinin verdiğini söylemeye başladı. Bu parayı verdiğine kendi kendini inandırıyordu, anca para vermedik” dedi.

“Tüfek vardı elinde rahmetliye seslendi ve 2 el ateş etti”

Mahkemede tanık olarak dinlenen S.Ö., “Olay sonrasında bir kişi araçtan indi, tüfek vardı elinde rahmetliye seslendi ve 2 el ateş etti. İkisinin arasında yaklaşık 3 metre mesafe vardı, ikinci atışta bir adım daha yaklaştı. Tüfeği arabanın arkasına atarak olay yerinden gitti” derken sanığın olay günü kullandığı arabayı veren H.E., “Arabamı çocuğunun askerlik yaptığını, Kocaeli’nde bir kızdan hoşlandığını ve hayırlı bir iş için gittiğini söyledi” dedi.

“Tüfeği vardı önce bacağına sonra vücuduna ateş ettiğini gördüm”

Tanık B.A., “Olay günü arabamın önüne biri çıktı. Arkasından bir kişi koşuyordu. Tüfeği vardı önce bacağına sonra vücuduna ateş ettiğini gördüm sanığı hatırlamıyorum” dedi.

Davaya ilişkin sanık avukatları sanığın cezai işlem ehliyetinin alınmasını talep etti.

Müşteki ve maktulün avukatı ise, “Sanık tasarlayarak ve planlayarak cinayet işlemiştir. Buna ilişkin videolar 3. Ağır ceza mahkemesinde videolar mevcuttur zaten dosya birleştirme talebinde bulunduk. Sanık avukatları sanık hakkında cezai işlem ehliyeti talep ettiler ancak öyle bir rapora gerek yoktur çünkü sanık, burada kendini çok iyi bir şekilde ifade etmiştir. Sakarya 3. Ağır ceza mahkemesine sunduğumuz delillerde görüldüğü üzere sanığın bisikletle ağabeyinin keşif yaptığı, çektiği videolarda onu vahşice nasıl öldüreceği ve sonrasında PKK’ya katılmak için dağa çıkacağını ifade ettiği görülmektedir” dedi.

Cumhuriyet savcısı, suçtan zarar gören müştekilerin davaya katılma taleplerini kabulüne, ceza ehliyeti konusunda sanık avukatlarının talep reddinin verilmesine, sanığın tutukluluk halinin devamına ve eksik hususların giderilmesi yönünde görüş bildirdi.

Mahkeme heyeti ise sanığın beyanlarında ceza ehliyetine gerek duyulmadığı ve talebin reddine, sanığın tutukluluk halinin devamına, sanığın ve tanıkların beyanlarında yer alan kişilerin tanık olarak dinlenmesine karar vererek duruşmayı 6 Aralık tarihine erteledi.

Ne olmuştu?

Olay, 26 Nisan Salı günü Papuççular Mahallesi Saraybosna Caddesi'nde bulunan Adapazarı Halk Eğitim Merkezi önünde meydana geldi. Merkezden çıkan Abdulvahit Uygar, iddiaya göre alacak-verecek meselesi sebebi ile aralarında tartışma yaşadığı kardeşi M.Z.U. ile karşı karşıya geldi. Bu esnada şüpheli M.Z.U. yanında bulunan pompalı tüfekle kardeşi Uygar’a ateş açtı. Abdulvahit Uygar, kaldırıldığı Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde hayatını kaybederken, şüpheli kardeşi ise kayıplara karıştı. Polis ekiplerince kaçan şüpheliyi yakalamak için geniş çaplı çalışma başlatıldı. Ekipler şüphelinin, 34 KV 6235 plakalı otomobille TEM Otoyolu Ankara istikametinde seyir halinde olduğunu tespit etti. Bolu sınırlarına girdiği belirlenen araç, burada Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro ekipleri tarafından durduruldu. Kendisine yardım eden arkadaşı Ş.E. ve bunların yanı sıra araçta bulunan 5 yabancı uyruklu şahıs gözaltına alındı. Araca alınan 5 kişinin dikkat çekmemek amacı ile olduğu öğrenilirken, şüpheli M.Z.U. ile kaçmasına yardım ettiği tespit edilen Ş.E. Sakarya Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerine teslim edildi. Buradaki işlemleri sonrasında adliyeye sevk edilen şüphelilerden M.Z.U tutuklanırken diğer şüpheli adli kontrolle serbest bırakıldı.

AW738778_03AW738778_01AW738778_02