Kanatları olmadığı hâlde uçabilen tek şeyin hayaller olduğunu bugün bir kez daha gördüm.
Cumartesinin yorgunluğunu atamadan uyandığım bir pazar günü, Millî Eğitim Müdürlüğümüzün düzenlemiş olduğu bir etkinliğe katıldım. Pazar olmasına rağmen salon hıncahınç doluydu. Şaşırdım. Pek çok şeyi bir kenara itip gittiğimi düşünüyordum ancak iyi ki gitmişim diyorum şimdi. Son derece keyifli ve duygulu anlar yaşadık.


Üç genç meslektaşımın sunumlarını izleyip öykülerini dinlediğimde mesleğimi biraz daha sevdim. Yarınlara olan umudum tazelendi. Onların heyecanı, coşkusu, hevesi tüm salonu sardı. Orada bulunan dört yüzden fazla öğretmenin fikirlerine de cemre düştüğünü hissettim.


Konunun özünde şu vardı: Çocukların hayallerine sınır çizmezsek gülüşleri dünyayı ısıtır! 
Müzikle, oyunla, doğayla, inançla, cesaretle ve en önemlisi sevgiyle verilen derslerin bir kerede ezber edildiğini gördük bugün. Öğrencisinin hayalini önemseyen bir öğretmenin dünyalara bedel mutluluklara imza attığına şahit olduk. 


Öğrencilik yıllarında elması bir türlü kızarmayan bir öğretmenin, üç kuşaktır her öğrencisine en az iki enstrüman çalmayı öğretmesini alkışladık. 
Hayallerin gücünü alkışladık. 
İçimizdeki çocuğu alkışladık.


Erik dalındaki coşkumuzu alkışladık.
Tazelenen enerjimizi alkışladık.
Unutulmaz gülüşleri alkışladık.


Sakarya Eğitimde İnovasyon Zirvesi’ne katkı sunan herkesi yürekten alkışladık…