Kültür tanım olarak “bir toplumun duyuş ve düşünüş birliğini oluşturan, gelenek durumundaki her türlü yaşayış, düşünce ve sanat varlıklarının topu” olarak ifade edilen bir kavramdır. Kültür herhangi bir konudaki davranış biçimimiz üzerinde çok büyük bir etkiye sahiptir. İş güvenliği kültürü dendiğinde tam olarak tanımını yapmak kolay değil çünkü kültür her topluluğa göre farklı şekilde zaman içinde gelişir, şekil alır ve güçlenir. Toplum olarak aklımızın kafamızın farklı çalışması ve konulan kurallara uymaktansa acaba kuralları nasıl esnetebilirim, nasıl alt edebilirime yoğunlaşması iş güvenliğini kültürünün oluşmasına veya tam olarak uygulanmasına engel oluyor. Örnek olarak; aracınıza bindiğinizde emniyet kemerinizi normal standart şekilde mi takıyorsunuz yoksa araca bindiğinizde emniyet kemeri zaten takılı vaziyette mi duruyor ya da emniyet kemeri takıyor musunuz sorularına vereceğimiz cevaplar aslında güvenlik kültürünün ne aşamada olduğunu bize gösterecektir.

İş güvenliği kültürünün bir firmada oluşabilmesi için ilk etapta yönetici konumunda bulunan çalışanların iş güvenliğine bakış açısına bakmak gerekir. Yönetimi oluşturan kişilerin aynı zamanda liderlik rolleri olduğundan dolayı iş güvenliği kültürünün olumlu yönde ya da olumsuz yönde oluşturulmasında çok büyük etkilerinin olduğunu belirtmek isterim. Yöneticiler bir şey olmaz düşüncesine hakim ise olumsuz yönde bir kültürün oluşmasına sebep olacaklardır. Yöneticilerin çalışanların giysilerine, firmanın giriş kısımlarına, saha içerisinde bulunan muhtelif yerlere ‘önce iş güvenliği’ cümlesini asmakla yazmakla sınırlı kalmayıp bu cümleyi hayata geçirebilmeliler ki bahsettiğimiz iş güvenliği kültürünün oluşumu, olgunlaşması gerçekleşebilsin. Yöneticiler bir şey olmazdan bir şey olur düşüncesi ile hareket ederlerse iş güvenliği kültürünü olumlu yönde ivmelendireceklerdir.

Bugün gelinen noktada bakacak olursak en basit örnek olarak şöyle bir misal verebiliriz. İş güvenliği kanunun ilk çıktığı yıllarda firmalarda iş güvenliği ayakkabısı, iş ayakkabısı olarak nitelendirilen ayakkabıları yönetime aldırmak da akabinde aldırdıktan sonra bunu çalışana giydirmek de başlı başına dertti. Ancak bugüne baktığımızda firmaların birçoğunda böyle bir dert olmadığını çok net bir şekilde görebiliyoruz ki bu en azından iş ayakkabısı konusunda bir iş güvenliği kültürünün oluştuğunu bizlere gösteriyor.

İş güvenliği açısından belli bir noktaya gelmiş olsak da gelmiş olduğumuz nokta önce iş güvenliği cümlesinin oldukça uzağında. Tedbir almayı, tedbir almadan yapacağımız iş her ne ise o işe başlamamayı tasdikleyip, uygulamaya koymaya başladığımız an iş güvenliği kültürünün oluşmaya başladığından bahsedebiliriz diye düşünüyorum. Bu nedenle de ülkemizde iş güvenliği kültürünün oluşması oturması adına yılların geçmesi gerektiğini düşünüyorum.

Ufuk DURSUNOĞLU

İş Güvenliği Uzmanı –İlk Yardım eğitmeni